Gazze İçin İnsanlığa Çağrı:
Umudun Gemilerine Dokunmayın!
Bugün kalbim, denizlerde yol alan Küresel Sümüd Filosu ile birlikte çarpıyor. Bu filo, sadece insani yardım taşıyan birkaç gemiden ibaret değil; aynı zamanda insanlığın vicdanını, merhametini ve onurunu temsil ediyor. Yola çıktıkları yük yalnızca un, ilaç, mama ya da battaniye değil; Gazze’de hayatta kalmaya çalışan masumların son umudu, yaralıların şifa beklentisi, çocukların geleceğe dair hayali.
Ne yazık ki bu umut yolculuğu şu anda İsrail askerlerinin müdahalesiyle engellenmeye çalışılıyor. İnsanlığın rotası kesiliyor, vicdanın sesi susturulmak isteniyor. Ama biz biliyoruz ki, hiçbir güç umudu taşıyan gemileri durduramaz. Çünkü bu gemiler, dalgaların değil; insanlığın vicdanının omuzlarında yükseliyor.
Gazze…
Adı acı ile anılan, her gün yeni kayıplarla sınanan, ama hâlâ dirençle ayakta duran bir şehir. Enkazların altında hayatını kaybeden bebeklerin çığlığı, annelerin feryadı, yaşlıların çaresiz bakışları insanlığın hafızasına kazınmalı. Orada çocuklar gökyüzüne bakarken yıldız değil, bomba görüyor. Orada anneler, evlatlarını sıcak bir yatağa yatırmak yerine enkaz altından kurtarmaya çalışıyor. Orada bir lokma ekmek, bir damla su, bir avuç ilaç hayatla ölüm arasındaki tek çizgi.
İşte bu yüzden bu filo yola çıktı. Sümüd Filosu, yalnızca yardımları değil, bizim ortak insanlığımızı taşıyor. Bu gemiler, vicdanı olan herkesin kalbinden doğan bir çağrıya dönüşüyor:
“Yeter artık!”
“Gazze yalnız değil!”
“İnsanlık hâlâ ayakta!”
Ben bir anne olarak, yüreğim parçalanıyor. Kendi evlatlarımın huzurla uyuduğu bir odada, Gazze’deki binlerce çocuğun uykusuz, aç ve korku içinde olduğunu bilmek… Anlatması bile zor bir acı. O yüzden susamam, gözlerimi kapatamam. Çünkü bugün susmak, yarın utanmak demektir.
Tüm dünyaya sesleniyorum:
Şimdi vicdanlarımızı susturmamak zamanı! Şimdi gözlerimizi açma, kulaklarımızı duyma, yüreklerimizi harekete geçirme zamanı! Gazze’deki kadınların, çocukların, yaşlıların sesi olalım. Onlara gecikmeden el uzatalım. Çünkü her geçen dakika, orada bir çocuğun hayatından, bir annenin umudundan eksiltiyor.
Küresel Sümüd Filosu’nun önünü kesmek, sadece gemilerin yolunu kesmek değildir; insanlığın yolunu kesmektir. O gemilere yapılan müdahale, aynı zamanda vicdanımıza, merhametimize ve ortak değerlerimize yapılan müdahaledir.
Ben tüm insanlığa sesleniyorum:
Gelin bu sese ortak olalım. Gazze’nin umudunu büyütelim. Oradaki kardeşlerimize “yalnız değilsiniz” diyelim. Çünkü insanlık, ancak dayanışma ile ayakta kalır.
Bugün Filistin halkına yardım eli uzatmak, yalnızca onlara değil; aslında kendimize, insanlığımıza, vicdanımıza sahip çıkmaktır.
Unutmayalım:
Vicdan uyandığında hiçbir güç onu susturamaz.
Gazze’nin çığlığı, insanlığın sınavıdır.
Ve biz bu sınavı ya insan kalarak vereceğiz… ya da insanlığımızı kaybederek.
Fikriye Ayrancı Keper
Belçika-Genk
Yorum Yazın
Facebook Yorum