MENU
  • BK TEKNOLOJI
  • Türkiye Seçime Özel 2023
  • BELCIKA SIYASET ARENASI
  • TaXiBXL
  • SERAP'IN LEZZET SOFRASI
  • FOTO HABER
  • BRUXELLES KORNER BASIM 2016
  • BRUXELLES KORNER 2017 BASIM
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2023
DOLAR16.7682
EURO18.0052
GR ALTIN998.07
ÇEYREK1642.4
Afyonkarahisar
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2023
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2023
  • HABER
  • BIYOGRAFI
  • BRUXELLES KORNER PROGRAMLARI
  • KÜLTÜR SANAT
  • SAGLIK
  • GUNDEM
Kapat

BİR ERKEĞE DÖRT KADIN

Ana SayfaYazarlarZekiye Dogan
11 Aralık, 2021, Cumartesi 01:45
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
BİR ERKEĞE DÖRT KADIN

BİR ERKEĞE DÖRT KADIN

Sen Şeriatı Savunuyorsun adlı makalem GazeteHamburg’da yayınlandı. Aynı zamanda dijital ortamda yayınlanıyor. Yukarıdaki makalemin altına yapılan yorumu aynen paylaşıyorum: “Bu ülke bir asırlık Türkiye Cumhuriyeti’nin laik düzenidir. O Alevi kardeşimiz laik düzenden bahsetmiş Alevilerden değil, sizinle Anlayışlarımız farklı olabilir. Fakat sizde orada kendinizi ifade edememişsiniz. Bakın burada şeriat kelimeleriyle siyah beyaz ve diğer renkleri çok güzel ifade ediyorsunuz. Şeriat ya siyahtır ya da beyaz. Şeriat harici bütün renkleri içine alan Mustafa Kemal’in Türk kadınına seçme seçilme hakkı verdiği tarihin üzerinden bir asır geçti. Siz şeriat düzenden bahis edeceğinize keşke bu hakları anlatsaydınız. Şeriat düzenin olduğu o kara renkte kadınlar birer kapatmadır. Bir erkeğe dört kadın, işte şeriat ülkelerinin yönetimi ve kadını erkeği göz önündedir. Sevgilinizle eşinizle yolda yan yana yürüyemezsiniz, boğazınıza kadar toprağa gömülürsünüz toplum tarafından taşlanarak öldürülürsünüz.” Diyordu.

Makaleme yorumcu arkadaşın son sözleri ilk sözleriyle tezattı şaşırdım. Lakin bir o kadarda mutlu oldum. Önemli olan bazı sözlerle aynı noktada buluşmuş olmamızdı: “Allah tüm yaratıkları senin benim tüm renklerin Allah’ıdır. Müslümanlık da bir yoldur. O yolda giden gider gitmeyen gitmez. Buna girersek karşımda kimse konuşamaz. Dolayısıyla Alevilik felsefesi de güzel bir yoldur. Lütfen malzeme yapmayın.” Diye yorumunu bitirmişti.

Yorumcu arkadaşım makalemi yüreğiyle anlayarak okumamıştı yorumu bunu gösteriyordu. Yalnızca son sözlerini dikkate alarak kırmadan yorumuna cevap yazdım: “Sevgili H. A makalemde o kadar değer ifade ettim. Bu değerleri yok sayıyorsanız size söyleyecek sözüm yok. Yazınızda ne yazık ki, Müslüman düşmanlığı seziyorum. Oysa ben bütün renkler diyorum. Bütün renkler siyah ve beyazı da içeriyor. Ayrıca Alevi Kültür Derneği’ne kendimi ifade etmek için ikinci kez gittim ve olumsuz sonuçlandı.” Dedim.

Üzülerek görüyordum ki, zabit fikirlere takılı kalıyorduk. Anlık görsellere hiç düşünmeden ön yargımızı ortaya atıyorduk. Oysa yorumcu arkadaşımın son sözlerinde ortak noktayı buluyorduk. Bizim ortak noktamız ortak değerlerimiz ortak yaşam alanımızdır. Gelin hanımdan düğünde oynamasını istemişler oda: "Yerim dar. Kollarım kısa.” Demiş.

Oynayacak yerimiz çok dar olabilir, kollarımız her yere uzanamayabilir. Doğu ve Güneydoğu halayını, Antalya’nın efeler oyun havasını, İzmir’in zeybeğini, Ankara oyun havalarını ve Afyonkarahisar’ın tabandan oyun havasını biz düğünlerde yöre ayırt etmeden birlikte oynuyoruz. Ülkemizde il ilçe köy ayırt etmeden yaşadığımız çevrede yanlışları neden birlikte göğüslemiyoruz?

Edirne'den Emirdağ'a Afyonkarahisar'dan Antalya'ya Ankara'dan Ardahan'a kadar bu topraklarda herkese ekmek var. Bizler yeter ki, bu altın değerindeki

toprakları işlemesini öğrenelim ve genç nesillere öğretelim. Orta doğudaki kan gölü ateş çemberini, Akdeniz sahiline vuran bebeleri, Afrika’da açlıktan susuzluktan ölen insanların akıbetinin sebeplerini neden araştırıp ona göre birbirimize sahip çıkmıyoruz?

Aynı bayrak altında yaşayan azınlık ya da çoğul neden Müslümanları öcü tüh kaka gösteriyoruz?

Yorumcu arkadaşımın dört kadın hikayesine ben dedelerimi örnek verebilirim, köyün ağası olmalarına rağmen ölene kadar ebelerime sadık kaldılar ve dört kadın almadılar. Badem gözlü yiğit babamı örnek verebilirim, her zorluğa göğüs gerip bizleri büyüttüler iş aş sahibi yaptılar. Elleri nasırlı güzel anamı severek aldı, bir ömür sadık kaldı, dört kadın almadı. Beş vakit namazını kılan atalarımın evlatları torunları dört değil tek kadın sahibidir!

Dedelerim gibi badem gözlü yiğit babam gibi milyonlarca Müslüman çocukları sayabilirim dört kadın almadılar. Kendinizi ifade etmek istiyorsanız Ecdadımızı kullanmadan kendi tezlerinizle gelmelisiniz ki, ne kadar doğadan doğallıktan yana olduğunuzu öğrenelim. Ecdadımızı bu türden insanların savunması bana çok acı veriyor…

Atalarımın kemikleri sızlıyor…

Çanakkale İzmir Afyonkarahisar ve Samsun’da anavatanın her bir köşesinde Kurtuluş Savaşı başladığında Ecdadımız atalarımız sen Müslümansın, sen şusun, sen busun bu vatanı savunamazsın demedi. Vatanı bayrağı devleti milleti savunacaksanız dedelerimizin gittiği yoldan gitmeniz yeterli. Yaşam tarzı farklı olduğu için ayrımcılık yapanlara kılığı kıyafeti üzerinden insanları rencide edenlere yeter artık dememiz gerekmiyor mu?

 

Bizleri ayrı gayrı tutanlara karşı bütün renklerde birleşip ülkemiz için bizleri temsil edecek genç neslimiz adına birlik olmamız gerekmiyor mu?

Ecdadımızın atalarımızın bizlere bıraktığı mirasın kat kat fazlasını genç nesle çocuklarımıza torunlarımıza hazırlamamız gerekmiyor mu?

Gerekeni yapmıyorsak söz hakkına sahip değiliz, anavatanı kulaktan dolma laflarla yakıp yıkmaya hakkımız yok…

Yorum Yazın

Facebook Yorum

Zekiye Dogan

    iletişime geç

    Zekiye Dogan

    Köşe Yazarları
    Sait Kose
    Sait Kose EMEĞE SAYGI - Brüksel Schaerbeek belediye havuzu açıldı
    Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi
    Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi İST DENEN CEHENNEM
    Bülent Güven
    Bülent Güven BRICS, Davut Golyat'a karşı mı?
    Nerkiz Sahin
    Nerkiz Sahin Gurbette olmak
    FIKRET AYDEMIR
    FIKRET AYDEMIR AB’den yeni teknolojiye 8.1 milyar euroluk bütçe
    Gulten Abaci
    Gulten Abaci ÖNEMLI OLAN YARGILAMAK DEĞIL, ANLAMAKTIR 
    Bahattin Gemici
    Bahattin Gemici ÇİFTE VATANDAŞLIK ŞİMDİ ÇOK YAKIN
    Kadir Duran
    Kadir Duran BELÇİKA'DA BANKA HESABI OLMAYAN GİRİŞİMCİLERE MÜJDE!
    Duran Kadir
    Duran Kadir La Turquie à l' UE Mythe ou Réalité ?
    Yüksel Çilingir
    Yüksel Çilingir Dreams and Wild Strawberries
    Serap Yenici
    Serap Yenici Sabah Yıldızı  Brüksel 'de
    Murat Topoglu
    Murat Topoglu ORUÇ TUTMANIN SAĞLIĞA ETKİLERİ
    BELMA TEK
    BELMA TEK Kadın ve Gül
    Ansa Suoğlu
    Ansa Suoğlu Deprem öldürmez, bina öldürür..
    Kamil Sayın
    Kamil Sayın GÖÇÜN  50. YILINDA
    Hakan Erzurumlu
    Hakan Erzurumlu Belçika için oturum ve çalışma izni ...
    Derya Soysal
    Derya Soysal L’hydrogène couplé à la capture du carbone, solution miraculeuse ou aveuglement aberrant ?
    Kadir Duran French
    Kadir Duran French La Boutique Esthétique de Bruxelles Korner
    Dr. Zeliha Sut
    Dr. Zeliha Sut AVRUPA BİRLİĞİ VE İŞ DÜNYASI
    TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT )
    TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT ) BELÇİKA'DA TÜRKLERİN BİLGİ PAYLAŞIM VE VERGİ SORUŞTURMALARI SIKILAŞIYOR
    FİKRİYE AYRANCI KEPER
    FİKRİYE AYRANCI KEPER HUZUR YANI BAŞIMIZDA, UZAKTA ARAMAYALIM...
    Sibel Bozkurt
    Sibel Bozkurt Dadaşlar Şehri
    Hüseyin Ekmekçi
    Hüseyin Ekmekçi DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDA: BELLEK, GÖLGE VE AYNA
    Ebru Sönmez
    Ebru Sönmez Les chiens du Caucase (de Kars)
    Zekiye Dogan
    Zekiye Dogan BİR ERKEĞE DÖRT KADIN
    DOMINIQUE DESERRANO
    DOMINIQUE DESERRANO Brand Revenue in the Business-to-Business World:
    Liliya Ismailova
    Liliya Ismailova " Murekkebim ve Kelimelerim " 
    Zehra Özer
    Zehra Özer Belçikalı gençlerin konut alma imkanı gitgide azalıyor
    Mehmet Culum
    Mehmet Culum ÇEŞME’DE   TURİZMİN   GELİŞİMİ
    Sueda Rada ( UZMAN PSİKOLOG )
    Sueda Rada ( UZMAN PSİKOLOG ) ‘’Anksiyete Düşmanımız Değil Dostumuzdur...’’
    Güngör Gökdağ
    Güngör Gökdağ Avrupa Mültecileri Kabul Edecek mi?
    Mehmet Özkaraman
    Mehmet Özkaraman Egemenlik verilmez, alınır
    Ayşe Namlı
    Ayşe Namlı Belçika’dan Istanbul’a uzanan bir başarı öyküsü : KUBAT
    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2023
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    © 2023 BIZPARTNERSS | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle