FRANSA CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLARI SAHADA

FRANSA CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLARI SAHADA

Macron ve Le Pen maçının ilk 20 dakikasında Macron’un üstünlüğü ortadaydı. Defans oynuyor, kontratakla gol atmak istiyor fakat hiç yeniliklerden konuşmuyor, hataları düzeltiyordu. Maç, liderlik gösterisinden fazla öğrenci ve öğretmen konuşmasına benziyor, bu performansla Le Pen, dün akşam seçimlere veda edecek gibi görünüyordu. Bu arada Macron için "Her şey iyi, her şey güzel ve Fransa’nın ekonomisi çok güzel!"di.  

Maç ilerledikçe Macron sinirlenmeye başlıyor, Le Pen, üstünlüğü ele geçiriyordu. Avrupa Birliği’yle ilgili soruya ilk Macron yanıt verdi, Almanya’nın yanında olduğunu söyledi. Le Pen’in cevabı AB’de kalınması fakat kimi şartların değişmesi, Fransa’nın çıkarlarına saygı duyulması, Fransa’nın itici güç olması ve Almanya gibi çıkarlarını savunması yönündeydi.

Macron sistemin memnuniyet uyandırdığını belirterek "Her şey güzel!" dedi ve yine öğretmen ve öğrenci konuşmasına geçti.

Emeklilik sorusuna Le Pen “60-62 yaşında emekli olunmalı, 40 yıllık çalışma koşulları yerine getirilmeli.” yanıtını verirken Macron ise maaş üzerinden atağa kalktı çünkü 65 yaş emekliliğini savunuyordu. 110 bin euro emekli maaşı ve vergi muafiyeti şartını dile getiriyordu.

Macron bankacılık şartlarını anlattı. Ben dâhil bir şey anlamadım.

Bu arada Le Pen korner kazandı, üç dakika konuşma farkı açıldı. Le Pen top tutmaya başladı karşı ceza sahasında, defansı sinirlendirdi, her an gol olabilirdi.

Le Pen "400 bin yoksul var. Pandemi nedeniyle 600 milyar borçlanma yaşandı. Ekonomi ancak yüzde 0,1 yükseliyor. Macron, Mozar’ın çok kötü performansını ortaya atıyor. Tablo istihdam açısından çok kötü." dedi.

Macron gerekçesini Covid-19 krizine endeksledi. Le Pen kontratak yaptı, "Covid-19 krizi çok kötü yönetildi." dedi.  

Macron "Arkadaşların benden iyi mi yönetti?" diye karşılık verdi. Hastaneler sorusuna "Her şey iyi, her şey güzel!" dedi ve “Hastane personelinin çalışma şartları zor, onları daha iyi yerlere getirmeliyiz.” diye ekledi.

Le Pen aşı olmadığı gerekçesiyle 15 bin hastane personelinin işinden olmasını anımsattı ve “20 milyar maaşlar için 10 milyar malzemeler için yatırım yapılmalı. Huzurevlerinin yeniden düzenlenmeli.” dedi.  

Macron ise huzurevlerinin düzenlenmesini gerçekleştirmek için 50 bin yeni personel yatırımına ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

İKİNCİ DEVRE BAŞLIYOR

Hava kirliliği sorusuna Lepen "İki yüzlülüğü bitirmek gerek. ithalatı durdurmamız, kendi ürünlerimizi kullanmamız, ekonomik modelimizi değiştirmemiz gerekiyor." diye yanıt verdi.

Macron yine defans ve eleştirme yapıyordu, Le Pen’in programının mantıksız olduğunu söylüyor ve "Her şey iyi, her şey güzel!" sloganını sürdürerek elektrik arabanın önemine işaret ediyordu.

Enerji konusunda Le Pen, Macron’u yargılıyor, yapılan bütün çalışmaların hata olduğunu, onun vizyonsuz olduğunu söylüyordu.

Macron savunmasında, kapattığı santralların doğru olduğunu savundu. Le Pen’in projesinin gerçekçi olamayacağını belirtti.

Nükleer ve rüzgâr enerjisinin daha iyi olduğunu "Her şey iyi, her şey güzel!" diyerek sürdürdü.

Le Pen'in öngörüsü hidroelektrik, yeşil hidrojen, nükleer enerjisi dijital teknoloji konusunda AB’nin gelişmek için şart olmadığı şeklindeydi.

Macron ise “Her şey iyi, her şey güzel! Şampiyonuz, pazar önemli. Onun için Avrupa pazarını aşmak gerekir.” diyordu.

Bu arada Le Pen topa sahip olmaya başlıyor, pasları daha bilinçli atıyordu. Eğitim için Macron konuyu değiştirdi

Topu ayağıyla değil, elle oynamaya başlıyor, okul reformunun yapılması, matematiğe, spora ve sanata daha çok değer verilmesi ve öğretmenlerin pozisyonunun yükseltilmesine vurgu yapıyordu.

Le Pen için gençler çok kötü dönem geçirmişti, gençliğe öncelik verilmeli, 200-300 avro yardım edilmeli, 18-25 yaş arası için taşımacıların bedava olması ve okulda güvenliğin artırılması gerekiyordu.

Macron ise önceliğin öğretmenlerde olduğunu belirtiyor, onların maaşlarında yüzde 10’luk iyileştirmeyi "Her şey iyi, her şey güzel!" sözleriyle açıklıyordu.

Topu Le Pen aldı, ince paslara başladı, Macron çok koşuyordu, yorulmaya başladı.

Şiddet ve güvenlik sorusunda Le Pen için öncelikli konular arasında göçmenlik reformunun yapılması, göçmenlere yönelik cezaların daha ağır olması, işledikleri şiddet suçunun ağır şekilde cezalandırılması yer alıyordu.

Macron "10 bin polis ve jandarmanın alındığını ve güvenliğe yatırım yapıldığını, kadına yönelik şiddetin ve aile içi şiddetin azaldığını belirterek “200 şube açılacak köylerde, 1500 siber polis faaliyete geçecek. Her şey iyi, her şey güzel.” dedi.

Macron ilk yaratıcılığını gösterdi, yıldız oyuncular iş başındaydı, uzatmalar da gol atmaya çalışıyordu.

Baş örtüsü sorusu, Le Pen’in penaltı yapmasına yol açtı. Le Pen, yanıtı İslamizm’ e karşı olduğunu söyleyerek genişletti ve “Dine karşı değilim, ideolojiye karşıyım.” dedi. 70 caminin kapatılmasına, baş örtüsünün halka açık alanlar da yasaklanmasını istedi.

Macron ise karşı değildi, penaltıyı attı. "Baş örtüsü yasaklaması, savaş çıkarır ve anayasaya aykırı olur." dedi ve gol oldu.

Skor: Macron 1 Le Pen 0

Le Pen’in baş örtüsü yanıtı gol yemesine yol açtı.

Göçmen referandumu oluşturmaktan, bu konuda büyük değişiklikler olması gerektiğinden söz etti. Macron sığınmacılarla ilgili yeni tasarımı anlattı.

Maçın uzatma dakikaları yaşanıyordu, maçın bu skorla bitmesi bekleniyordu. Macron top döndürüyor, Le Pen gözlüyordu son atağa çıkmak için.

Le Pen son ataktaydı, “Referandum.” dedi ve penaltıyı kazandı. Pozisyon Var’da incelendi, hakem penaltıyı verdi. Le Pen penaltıyı gole çevirdi.

Skor: Macron 1-1 LePen

Son 2 dakika içine girildi.

Macron rakibine teşekkür etti, kendisiyle farklı düşünceye sahip olsa da ona saygı duyduğunu belirtti. Yeniden seçilirse ülkeyi en iyi şekilde temsil edeceğini söyledi, "Her şey iyi, her şey güzel!" dedi.

Le Pen de “Geçen 5 kötü yıl, eskide bırakılmalı, sağduyulu olunmalı.” diye tamamladı sözlerini.

Sonuçlar Pazar günü 24’te belli olacak.

Aklımızda kalanlar: "Her şey iyi, her şey güzel!"

Si je dois donner un avis personnel, aucun des deux ont la stature d'être président, ni d êre dans la politique, rapport enfant instituteur s'arrête à 12 ans.

Ils veulent la fonction pour leur ego pas pour améliorer la France ??.

MLP : Dit à Macron, Vous êtes Climatohypocrite pour rétorquer à Macron sui dit, vous êtes climaroseptique