ÖZ SAYGINIZI KORUMANIN EN SAĞLAM ANAHTARI HAYIR DİYEBİLMEKTİR....
Öz saygı…
Kimi zaman üzerinde çok konuşulmayan ama varlığı, insanın hayatında her şeyi sessizce şekillendiren o görünmez değerlerimizdir.
insanın kendi içinde kurduğu sessiz ama sarsılmaz bir dostluktur. Kendini olduğu gibi kabul edebilmek, değerli görebilmek, başkalarının gözlerinden bağımsız olarak “ben varım” diyebilmek...
Ve bu fark ediş, aslında içsel bir özgürlüktür. Dış dünyanın, toplumun, kalıpların ne dediğine değil, insanın kendi yüreğine kulak vererek yaşamasıdır.
Öz saygısı yüksek bir insan; başkalarının takdirine muhtaç kalmaz. Onaylanmak uğruna kendinden vazgeçmez. Ve belki de en önemlisi, gerektiğinde “hayır” diyebilir.
Evet, öz saygıyı korumanın en sağlam anahtarı “hayır” demektir.
Küçüklüğümüzden itibaren bize bazı görünmez kurallar öğretildi.
İyi çocuk, “hayır” demezdi.
Uslu insan, herkesi memnun ederdi.
Kimseyi kırmamak için kendini yok saymak, erdemdi.
Ve biz, bu kalıpların içinde büyürken; başkalarının gönlünü hoş tutmayı marifet, kendi isteklerimizi bastırmayı da sorumluluk bildik.
Ama kimse sormadı:
“Sen ne istiyorsun?”
“İçinden geçen ne?”
“Gerçekten buna razı mısın?”
Çünkü birilerini mutlu etmek uğruna kendini hiçe saymak, sanki normalleşmişti.
Ama gerçek şu ki…
Her defasında kendinize “hayır” deyip başkalarına “evet” dediğinizde, aslında iç sesinizi susturuyorsunuz.
Ve o ses, zamanla küsmeye başlıyor.
Küstükçe de kendinize olan saygınız, sevginiz, güveniniz yavaş yavaş tükeniyor.
“Hayır” Demek, Soğukluk Değil; Sınır Çizmektir
Toplumda hâlâ “hayır” demeyi kabalık gibi gören bir algı var. Oysa hayır demek, köprüleri yakmak değildir. Duvar örmek de değildir.
“Hayır” demek, sınırlarını bilmektir. Kendini tanımaktır. Ve en önemlisi: Kendini korumaktır.
Gerçekten seven, anlayan, saygı duyan biri zaten sizin sınırlarınıza da saygı gösterir.
Çünkü sağlıklı bir ilişki; tüketmekle değil, karşılıklı saygı, güven, sevgi ve alan tanımakla büyür.
“Hayır” diyebilen bir insan, hem kendi iç dengesini korur hem de ilişkilerini daha gerçek ve
“Ya kırılırsa?”
“Ya yanlış anlarsa?”
“Ya artık beni sevmezse?”
Bu ve benzeri sorular, “hayır” deme cesaretimizi gölgede bırakıyor.
Ama unutmayın; sizin için “hayır” olan bir şeye “evet” demek, bir başkasını geçici olarak mutlu edebilir.
Ama sizi sizden uzaklaştırır.
Kendi iç sesinize, özünüze ihanet etmeye başlarsınız. Ve bir süre sonra kim olduğunuzu bile hatırlayamaz hâle gelirsiniz.
Kendine duyduğu saygıyı yitiren bir insan, zamanla başkalarına da verecek gücü kalmaz.
İçten içe tükenir.
Kırılganlaşır.
Susar.
Kabullenir.
Ama mutlu olamaz.
Bu yüzden öz saygınızı koruyun.
Ve gerektiğinde “hayır” demekten korkmayın.
Çünkü hayır demek, başkalarını değil; en çok kendinizi onurlandırmaktır.
Herkesi mutlu etmeye çalışırken kendinizi üzüyorsanız, sonunda ne siz kalırsınız ne de mutlu bir çevre…
Unutmayın:
Siz kendinize değer vermezseniz, kimse sizin yerinize bunu yapmayacaktır.
Sevgiyle kalın.
Ama önce…
Kendinizi sevin.
Gülten Abacı..
Yorum Yazın
Facebook Yorum