Deprem öldürmez, bina öldürür..
Kaç gündür seyrediyoruz deprem görüntülerini, uzaktan ya da yakından bir şekilde hepimizi etkiledi.
Hiç tanıdığı olmayanları bile yediğinden içtiğinden utandırdı. Hele çocuklar ah o bebekler "çok üşüyorum baba" diye inleyen yavruların çaresizliğini derinden hissettim. Çok zor.
O yavruları gördükçe çocuğu için kolunu kestirip vefat eden babayı duydukça içim eziliyor..Fiziksel yaralar sarılır da, çok insan yarım kaldı. Psikolojik olarak iyileşmeleri çok zor ve çok zaman alır.
Başka bir ülkede bu yaşananların onda biri yaşansa. Afad başkanı, afetlere müdahale başkanı, onlarca bakan, bu inşaatlara müsaade eden tüm belediyeler ve sonunda tek adam istifa edene kadar belki aylarca süren protestolar olur.
23 yıldır bir arpa boyu yol alınamamış olmasının içinize sinmesine izin vermeyin ! Bu sefer sorgulamanın ve aydınlanmanın başlangıcı olmalı. Coğrafya kader olmaktan çıkmalı, mücadele edilmeli.
Bireysel olarak değil, topluca yapılmalı. Din- duygu sömürüsü, içi boş eğitim ile cahil bırakılmış kitlenin bir parçası olmaktan çıkılmalı ve bilimsel sistemle ilerleyebilmek için çözümler üretilmeli.
Hiç olmasa daha çok önlem alınmalı ya da binalar sağlam yapılmalı. Bunlardan ders alınmadığı sürece yeni yaraların açılacağı kesin...Ders çıkarmak için gün bugün..
Bu tablo ders çıkarmaya ikna etmiyorsa hiçbir şey ile ikna olunmaz. Depreme dayanıklı evde oturmak en azından gelecek 3 yılda veya 5 yıldaki planlar arasında olmalı. Bu sadece ekonomik imkanlarla ilgili değil.. Depremde tek katlı binalar yıkılmaz.. Gecekondu olsalar da.. 2 katlı binalar yıkılmaz.. Hafif binalar yıkılmaz.. Perde betonlu binalar yıkılmaz.. depremde yıkılacak binalar belli.. yeter ki önlem almakla ilgili bir bilinç olsun.. hiç değilse binanızı güçlendirme yoluna gitmeyi hedefleyin... son olarak hayat illaki normale döner. Fakat enkaz altından gelen çığlıkları, insanların nasıl ölüme terkedildiğini unutmamak gerek, unutmamalıyız.. Bölgedeki herkesin bir acı tecrübesi oldu, bir yakınını kaybetti...Ṣuda var fikir ve eylem olmadan (gerekli önlemi almadan) sadece duygularla hareket edilerse her şey unutulur.
Çünkü duygular sürekli değişen şeylerdir. Şuan depremin psikolojik etkisi geçmeden mecliste anayasaya "deprem bölgesinde 2-3 katın üstünde ev yapılamaz, yapan müebbet yer" gibi bir madde koydurulmazsa (hukuktan pek anlamam öneri sadece ) bir daha hiç koydurulamaz. Bu afeti bir fırsat olarak görmek ve değerlendirmek lazım.
Bir bebeğin daha gözünden yaşlar süzülmemeli, bir anne daha çocuğunu kendi eliyle toprağa koymamalı, bir baba daha enkaz başında betonun altında kalmış çocuğunun eli üşümesin diye tutmamalı, bir evlat daha anne babasının cenazesini enkaz başında beklememeli...
Sevdiklerini kaybedenlerin acı ve kederlerini tekrar paylaşıyor, tüm yaralıların en hızlı şekilde iyileşmesini diliyorum
Yorum Yazın
Facebook Yorum