Ben deyim "yıllarca güzellik uykusuna yattık" siz deyin "yıllarca uyutulduk"
Belçika'da önümüzdeki seçimlerin çok yaman geçeceğine benziyor. Büyük partilerin oylarına talip olan birçok yeni parti kuruldu. Kurucuları haksız da değiller hani. Bazı büyük partiler yeni kurulan partilerle dalga geçselerde șimdiki gidișatta birșeylerin değișmesi için önemli olduklarını düșünüyorum. 55 yıllık bir göç tarihimizden sonra milletimizin oyunu bilinçli kullanmasından yanayım.
Gent șehrindeki milletimizin tarihine dönüp baktığımda, ailelerimiz hep ağır ișlerde çalıșarak bu günlere gelindi. Şimdiki anneler ve babalar bu zinciri kırmak için kendi iș yerlerini kurdular, çoğunun bașka bir seçeneği yoktu çünkü ve bunda bașarılı da oldular. "Bașkasının kölesi olacağıma kendi ișimin kölesi olurum” dediler. Bu günlerde Facebook'ta herkes çocuğunun mezuniyet törenini paylașıyor. Bu tabii ki anne babalar için çok gurur vericidir. Bunun beğinisini ve tebriğini yaparken bende bir kızımız veya bir oğlumuz daha diplomasını almıș diye ayrı gurur duymaktayım ama șunu da düșünmeden edemiyorum. Acaba, mezun olan çocuklarımızın kaçı Gent Belediyesinin bünyesinde ișe alınacaktır?
Bir arkadașım 80li yılların sonunda Gent Belediyesinde temizlikci olarak çalıșmaya bașlamıștı ve ondan çok memnun olmalarına rağmen iki, üç yıl sonra Belçika vatandașı olmadığı için ișten çıkarılmıștı. O dönemin yasa mevzuatında böyle bir șart koșulmuștu. Sırf aynı ișe tekrar girebilmesi için Belçika vatandașlığına müracaat etmiști. Ișyerindeki memurlar ona bu aklı vermișlerdi. Iki yıllık bir mahkeme sürecinden sonra o hakkı elde etmiști. Fakat 'dediğinizi yerine getirdim artık bende Belçika vatandașıyım' demesine rağmen bir daha aynı ișe alınmadı. Bu onun içinde hep bir ukte olarak kaldı.
O yıllardan sonra çoğumuza Belçika vatandașı olma hakkı verildi. Çoğumuz bu haktan yararlandık ama bana sorarsanız rahat seyahat etmenin ve oy kullanmanın dıșında çok fazla bir ișe yaramadı. Gent belediyesinde yabancı kökenli insanların çalıșma oranı çok düșüktür. Gent Belediyesinden alınan resmi verilere göre çalıșanlarının sadece yüzde 8’i yabancı uyrukludur, fakat verilen oranda memur veya işçi arasında bir ayrıntı verilmedi. Sanırım memur oranı 8'den de düșüktür ve yine sanırım bu orana interim veya süreli sözleşmeyle çalıșanlarda dahil edildi.
O halde sorarım, Gent halkının % 30'u yabancı uyruklu olduğuna göre göçmenlere dosthane yaklaștığını savunan Gent Belediyesi, bünyesinde çalıșanlarının sadece % 8’i yabancı kökenli olması çok üzücü değil midir? Belediye’ye ait okullarda bu oran % 6 ile çok daha üzücüdür ve polis teșkilatında bu oranın % 2 olması hepten gariptir.
Yabancı kökenliyseniz, diplomanız olmasına rağmen ve (diplomanızın olması kadar önemli olan) kamuya duyurdukları testlerini kazanmanıza rağmen bir șekilde buna bir kulavuz uydurulup, avuç içinizi yalatıyorlar. Gönderdiğiniz maillere tam olarak net bir cevap alamıyorsunuz. Boș vermeyip arkasını aradığınızda, "Mailiniz gerekli kișilere gönderilmiștir" veya "gereklenler yapılacaktır" șeklinde kısa bir cevap alabilirsiniz ve ondan sonrası tamamen sessizlik… Böyle bir cevap aldığınızda çok fazla ümit etmeyiniz çünkü bu sadece olası birșeylerin yanlıș gittiğinde, karșınızdaki kișinin kendini korumaya almasıdır "Ben bana düșen görevimi yerine getiriyorum" anlamında bir formalitedir. Belediyelerdeki istihdamın bașında olan kișilerin sıkca uyguladığı gizli yıldırma politikasıdır. Beklenen cevap size hiçbir zaman gelmeyecektir. Hakkınızı, belkide sizin kapasitenizin çok altında olan bașkalarına yediriyorlar. Bunun örneğine çok șahit oldum. O ișin kendi yakın çevrelerinden birine verileceği öncesinden belirleniyor aslında, fakat belediyeler bir yer açıldığında, "ișçi veya memur alınacak” diye bunu kamuya duyurmak ve "testlerine katılmaları için tüm topluma bir șans vermek zorundalar." Böylece çok insan bu testlere katılır fakat çoğu zaman boșa çaba. Bu yöntemin uygulandığı aslında Belediyeler de müdür gibi önemli görevi olanlar tarafından biliniyor ama kendi tuzu kuru olduğu için buna göz yumuluyor.
Bilenler adaletli davransa ne ala, fakat kendi yerimden olurum korkusuyla kimse bu gidișata bir dur demiyor. Belediye çalıșanlarının arasında en çok iș yapanların değil en çok yalakalık yapanların borusu ötüyor, ne kadar çok sıvazlarsanız, yeriniz o kadar çok garantileniyor.
Bu aleyhimize yapılanların sadece tek bir örneğiydi… daha çok yanlıșlıklar var onları da bașka bir makalemde kaleme alacağım; kusurum varsa affola ama ne yazık ki deneyimlerime dayanarak yașanan acı gerçek bu.
Yok efendim, ailelerimiz tarafından hep susturulduk, kendimizi nasıl savunacağımızı bilmiyoruz veya bizden geçti artık demeyelim. En azından çocuklarımızın geleceği için Belçika politikasını bilinçli takip edelim ve oylarımızın kimlere gittiğinin farkında olalım. Baștakiler haklarımızı gerçekten savunuyorlar mı? Takip edelim ki bize uygun gördükleri Belçika kimliği en azından bu ișimize yaramıș olsun. Izlenen Türk dizilerinin 10'da 1'i kadar takip edilse bile kısa sürede büyük yol kat edeceğimizden eminim.