TÜRKİYE İSRAİL SAVAŞI-1
SAVAŞIN HEDEFLERİ
Tonyukuk BORAN
4 Ağustos 2025 günü Reuters, İsrail’in Gazze’yi işgal edeceği haberini duyurdu. Gelişmeleri takip edenler için sürpriz olmayacak bir karardı.
Esad hükümetinin devrilmesinden sonra aktif olarak YPG ve Şara hükümetinin etki alanı olarak bölündü. Ayrıca İsrail’in 1967’den beri işgal ettiği Golan Tepeleri bölgesinde işgalini tampon bölge bahanesi ile büyütmüştür. Ayrıca Lübnan’ı da kontrol edebileceği Hermon Dağı’nı da işgal etmiştir. Suriye’nin kuzeyinde ise TSK kontrolünde olan bölgede ise Şara Hükümetinin kontrolünde kabul edilmelidir. Bu gelişmeler olurken; Suriye’deki Dürzilere karşı operasyonun İsrail tarafından hava taarruzları ile engellemesi, Dürzilerin fiili olarak Suriye’nin Akdeniz kıyısının kontrolünü eline alarak Suriye’yi bir kara devleti haline getirme riskini doğurmuştur. Dürzilere İsrail desteği dikkate alındığında bu durum Türkiye açısından fiili olarak İsrail ile komşu olmaya neden olmaktadır. Ayrıca Dürzilerin YPG’ye .koridor açma çağrısı da Türkiye’nin Şam ile coğrafi olarak irtibatının kesilmesi sonucunu doğuracaktır. Dürziler İsrail’in ordusunda subay dahi yapabildiği Musevi olmayan grup olması önemlerini gösteren en önemli işarettir. Dürziler İsrail için tehdit olmayacak, sadakatlerinden şüphe duyulmayacak bir topluluktur.
Suriye’ye müdahale edilebileceğinin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan tarafından açıklanması, Türkiye ile İsrail arasında Gazze ve Suriye nedeni ile artan gerilim, basın ve yayın organlarında Türkiye ve İsrail’in birbirini birincil tehdit olarak gördüğüne dair açıklamalar Türkiye-İsrail ilişkilerinin gelecek dönemde de gergin olarak devam edeceğinigöstermektedir.
Devletlerin hedefler belirlenirken sadece maddi olgular değil aynı zamanda kültürel (dinsel dahil) olgularda dikkate alınır. Hele söz konusu olan Ortodoks Yahudi Netenyahu hükümeti ise dinsel öğeleri de incelemekte fayda olacaktır.
İsrail kurulduğundan bu yana arzı mevud (vaad edilmş topraklar) için mücadele etmektedir. Sınırlar Fırat’tan Nil’e olarak sözel olarak tanımlanmaktadır. İsrail’in son dönemde Golan Tepeleri bölgesinde işgalini genişletmesinin ana nedeni olarak su kaynaklarını kontrol etmek istemesi gösterilmektedir. Fırat’ı sınır olarak belirleyen İsrail’in Fırat’ın kaynağını kontrol etmek istemeyeceğini düşünmek hayalcilik olacaktır. En azından Fırat’ın kaynağını kendi güdümünden ayrılamayacak bir devlet vasıtasıyla kontrol etmek de farklı bir çözüm olacaktır. Ermeni ve PKK sözde haritaları ileGüneydoğu Anadolu Projesi’ne karşı uluslararası engelleme çalışmalarını da bu kapsamda değerlendirmek gerçekçi olacaktır.
Musevilerin kutsal kitabı olan Tevrat’ta “Tanrı, tövbe etmeyen halkını kuzeyden gelecek işgalciler aracılığıyla cezalandıracaktır” ifadesi yer almaktadır. Dinsel ağırlığı yüksek Netenyahu hükümetinin Türkiye’ye bakışında bu ifadelerinde etkisinin olması kuvvetle muhtemeldir.
Clausewitz'e göre, "Savaş siyasetin başka araçlarla (şiddet araçlarıyla) devamıdır.". Her savaşın siyasi hedefleri vardır. Özellikle savaşı planlayan taraf, belirlediği siyasi amaçlara ulaşmak için askeri gücü kullanır.
İsrail devletinin kuruluşundan beri ana hedefinin genişlemek olduğu eylemlerinden açıkça görülmektedir. Uzun vadede bunun arzı mevud sınırlarına ulaşmasının hedeflendiği görülmektedir. Arzı Mevud sınırları yabancı kaynaklarda (Harita-1) Türkiye’nin güneyinde küçük bir bölgeyi kapsamaktadır. Ancak Türk kaynakları incelendiğinde sınırların Türkiye’nin (Harita-2) daha iç kesimlerine ulaştığı görülmektedir. Ayrıca dikkate alınması gereken bir diğer nokta da su kaynaklarının kontrolüdür. Fırat Nehrinin kaynağının kontrolünün önem kazanacağı ve Fırat kontrolünde Keban, Karakaya ve Atatürk Barajlarının kritik olduğu dikkate alınmalıdır.
İsrail Devletinin uzun vadede (10 yıl ve üzeri) Fırat’ın kaynağını da kontrol etmek istemesi kendilerince anlaşılabilir bir hedeftir. Ancak kısa (1-3 yıl) ve orta ( 3-10 yıl) vadede bu hedefi doğrudan kendi gücü ile gerçekleştirmesi ise özellikle insan kaynağı açısından zor görülmektedir.
İsrail’in inisiyatifi ile başlayacak olası bir Türkiye-İsrail Savaşı’nda hedefi;Kuzeyden Gelecek İşgalcilerintehdit olmasını engellemek ve ana hedef olan Arzı Mevud sınırlarına ulaşmak için bir adım daha atmak olacaktır. Bu hedefe ulaşabilmek adına yıllardır iğne oyası gibi işlenen iki aracı kullanabilecektir. Bu iki araç; Büyük Ermenistan ve Kürdistan hayalleridir.
Yorum Yazın
Facebook Yorum