MENU
  • BK TEKNOLOJI
  • Türkiye Seçime Özel 2023
  • BELCIKA SIYASET ARENASI
  • TaXiBXL
  • SERAP'IN LEZZET SOFRASI
  • FOTO HABER
  • BRUXELLES KORNER BASIM 2016
  • BRUXELLES KORNER 2017 BASIM
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
DOLAR16.7682
EURO18.0052
GR ALTIN998.07
ÇEYREK1642.4
Afyonkarahisar
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
  • GUNDEM
  • ORTA ASYA
  • HABER
  • BRUXELLES KORNER PROGRAMLARI
  • SAGLIK
  • KÜLTÜR SANAT & SPOR
  • BIYOGRAFI
Kapat

Sosyal Medya Toplumu Gittikçe Bozuyor

Ana SayfaYazarlarDr. Güngör Gökdağ
16 Haziran, 2018, Cumartesi 14:25
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
LOGO KAD

Sosyal Medya Toplumu Gittikçe Bozuyor

 

İnternetten yararlanan insanların sayısı ülkemizde her geçen gün artıyor. Çünkü internet geniş kitlelere erişim ve bilgiye ulaşımda büyük kolaylıklar sağlıyor. 

Günümüz şartlarında çok çeşitli imkanlar sunuyor. 

Bu imkanların arasında en önemlisi ve kullanımı en yaygın olanı ise hiç şüphesiz sosyal medya.

 

Bilgi teknolojilerinin geldiği son nokta olan sosyal medya, kullanım oranı itibariyle bir kitle iletişim aracı olarak gazete ve radyoyu çoktan geride bırakmış vaziyette. Bu gidişatıyla kısa sürede televizyonu da geride bırakacak gibi görünüyor.

 

Fayda ve yararları açısından sosyal medyaya bakacak olursak birçok olumlu taraflarını görebiliriz. İnsanların tahlil, analiz, sorgulama ve muhakeme yeteneklerini geliştirdiğini, bir yandan hoş vakit geçirmesini sağlarken diğer yandan iletişimden haberleşmeye, pazarlamadan markalaşmaya, siyasi bir karar almadan kitleleri ikna etmeye kadar çok çeşitli ve farklı alanlarda istifadeler sunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

 

Öte yandan sosyal medya hayatımızı birçok alanda kolaylaştırdığı gibi tahminlerin çok daha ötesinde zarar da verebiliyor.

En basitiyle; öfke ve nefreti, zıtlaşma ve kutuplaşmayı artırıyor. Tehdit başta olmak üzere siber suçları katlayıp, bireyleri birbirlerinden uzaklaştırıyor.

İnsanların duygu ve davranışlarında değişiklikler meydana getirip, herşeyi sanallaştırıyor. 

Kişileri her geçen gün daha fazla cep telefonlarına bağlıyor.

Kullanıcıları kimlik krizine sokarak, asosyalleştiriyor.

Çok hızlı bir trend içerisinde olan sosyal medyanın kontrolü her zaman kullanıcısında olduğundan kontrolsüz, sınırsız paylaşımlar yapılıyor.

 

*               *               *

Hile çağında dürüst, sanal çağda gerçek olamıyoruz...

Şimdilerde bazı insanların sevinçlerini ve kederlerini yakın dostlarıyla değil de, sanal alemde Facebook ve Twitter'daki sanal arkadaşlarıyla giderdiklerini görüyoruz.

Ayrıca bu paylaşım sitelerinin kullanıcıyı müptelası yaparak utanmayı unutturduğu, gelenek ve görenekleri, örf ve adetleri rafa kaldırdığını, alışkanlıkları değiştirdiğini de müşahede ediyoruz.

 

Bir kısım art niyetli ve ahlaktan asgari düzeyde dahi yoksun olan insanların da, sanal ortamda kendini ve kimliğini gizleyerek, takma isimler altında sansürsüz trollemeler yaptıklarını, normal ortamda ifade edemedikleri fikir ve düşünceleri sanal ortamda sorumsuzca paylaştıklarını, içlerindeki anarşist ruhu ortaya çıkardıklarını görüyoruz.

 

Gerçek yaşamda mutsuz, çaresiz ve güçsüz olanların, sanal ortamda ne kadar mesut, bahtiyar ve cesur görünmeye çalıştıklarını, bastırdıkları duygularını sanal ortamda ortaya çıkardıklarını, mahremiyet, terbiye ve edep sınırlarını ihlal ettiklerine şahit oluyoruz.

Kimilerinde gerçek yaşam ile sanal yaşamın yer değiştirdiğini, kalıcılık yerine geçici mutluluğun, gerçek hayatta ki nefesin yerine sanal âlemde ki sörfün tercih edildiğini görüyoruz.

 

Bir de toplum olarak inanmak istediğimiz yalanlara inanıyor, hakikatin arkasından koşmuyoruz?

Sosyal medyada yayınlanan her habere inanıyor, her fotoğrafı gerçek zannediyoruz?

Kötülüğü yayma ve çoğaltmada bilgi eksikliğinden dolayı bazen bizler de aracı oluyor, yapılan dezenformasyonun bir parçası haline geliveriyoruz.

Farklı düşünen insanların hepsinin kötü ve bize düşman olduğu algısına kapılıyor, büyük komplo teorilerine ve anlatılarına inanıyoruz. 

İşin aslını ve gerçeğini öğrenmeye çalışalım, araştıralım demiyor, aksine tüm meselelere önyargıyla yaklaşıyoruz.

Oysa dinimizin bile kişinin kendi zannını yalana yakın bir yerde ve günah olarak gördüğünü hiç hesap etmiyoruz.

 

Öte yandan neyin gerçek neyin sahte olduğunu anlayamadığımız bir dönem için de yaşıyoruz? 

Hayatta karşımıza çoğu zaman bize anlatılan ve söylenilenden farklı gerçekler çıkıyor.

Yani alternatif gerçekler.. Tabi bu da yalanın başka bir çeşidi?

 

Örneğin dini bir önderin masa başında alkol aldığı yalanı, yahut siyasi bir liderin bir hususta hiç söylemediği bir sözü, yalan üretim merkezleri tarafından masa başında üretilerek söylemiş gibi paylaşıldığı ve ışık hızıyla kıtalar aşıp herkese ulaştırıldığı bir çağda yaşıyoruz.

 

Hakikatlerin manipüle edildiği, gerçeklerin anlamsızlaştırıldığı, insanların yalanlarla kandırılmaya çalışıldığı, sosyal medya kanalıyla da işleyen bu sürecin hiper normalleştirildiği ve alıştırıldığı bir dönemde. Kısaca bir kesim yalanı üretirken, bir kesiminde üretilen yalana inandığı ve inandırılmaya çalışıldığı bir dönemdeyiz.

 

Yalan üretim merkezleri ürettikleriyle yeni bir dünya düzeni oluşturmaya çalışırlarken, toplumun geniş kesimlerinde hem bir algı oluşturuyor, hem de zihinleri tıpkı bir üzüm salkımı gibi bir yerden alıp başka bir yere sürükleyebiliyorlar?

 

Toplumumuz için kötülük isteyen ve bunu tasarlayan, uygulamaya koyan şer odaklarının planlarını bozmak ise yine bizim elimizde, bizim tasarrufumuzda..

Bu oyunları bozmak için yapılması gereken, güdülen bir sürü gibi ya da maraba gibi insanlar olmak değil, aksine sorgulayan, araştırma yapan, uyanık ve daima temkinli olan insanlar olmaktır.

 

Günümüzde insan olarak verilmesi gereken en yaman mücadele de; yalanın hâkim olduğu kalabalığın arkasından yürümek yerine, hakikate sadık kalabilmek, adalet ve haktan ayrılmak yerine, sahici olabilmektir.

Dr. Güngör Gökdağ

    iletişime geç

    Dr. Güngör Gökdağ

    Köşe Yazarları
    Dr. Güngör Gökdağ
    Dr. Güngör Gökdağ Kürtler ve Türkiye İttifakı
    FİKRİYE AYRANCI KEPER
    FİKRİYE AYRANCI KEPER Bayramlar Vardı Bir Zamanlar…
    Kadir Duran
    Kadir Duran Faiz İllüzyonu: 25 Yıllık Ekonomik Gerilemenin Özeti
    Bülent Güven
    Bülent Güven Kahve, değişim ve sosyoloji
    Kadir Duran French
    Kadir Duran French Saint-Josse : Quand le stationnement devient une raquette légale
    Ferda (Boz) Güneri
    Ferda (Boz) Güneri ELA : “BABAMI İSTİYORUM!”
    Gulten Abaci
    Gulten Abaci ÖZBEKİSTAN   SEMERKAND TAŞKENT  BUHARA,HİVE  VE KAZAKISTAN ALMATA. ATA ŞEHİRLERİM DE YENİDEN DOĞMAK
    Sait Kose
    Sait Kose NANKÖRLÜK ve İHANET
    Nerkiz Sahin
    Nerkiz Sahin 4 mevsim biz
    Yüksel Çilingir
    Yüksel Çilingir Flowing through place and memory
    Derya Soysal
    Derya Soysal Magtymguly Pyragy, poète turkmène à renommée mondiale
    Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi
    Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi CHP GENEL BAŞKANINI KADINLAR KORUSUN
    Tonyukuk Boran (Uluslararası Stratejist)
    Tonyukuk Boran (Uluslararası Stratejist) İRAN İSLAM CUMHURİYETİ’NİN ORTADOĞU’DAKİ ROLÜ
    Ahmet Urfali
    Ahmet Urfali "23 NİSAN'IN ANLAMI VE TARİHİ BOYUTU” KONULU KONFERANS
    Ayla Coşkun Ceren
    Ayla Coşkun Ceren Dünyadan Göçmek
    TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT )
    TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT ) Belçika hükümeti (tarafından önerilen yeni vergi reformu, çalışanlar ve sıradan vatandaşlar için aşağıdaki önemli değişiklikleri içermektedir
    Duran Kadir
    Duran Kadir Biliyor muydunuz? Henry "Box" Brown kimdir ?
    Dr. Bedri ŞAHİN Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
    Dr. Bedri ŞAHİN Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Dr. Bedri Şahin ile Almanya Seçimleri Röportajı
    FIKRET AYDEMIR
    FIKRET AYDEMIR AB “ticaret savaşı”na hazır
    KARMA YAZARLAR KÖŞESİ
    KARMA YAZARLAR KÖŞESİ Hakiki Kabakçı : EMİRDAĞ’LIYIM BEN DEME
    NASREDDİN HOCA FIKRALARI
    NASREDDİN HOCA FIKRALARI 5 YENI NASREDDİN HOCA FIKRALARI
    T.C Huseyin Avni Gelendost
    T.C Huseyin Avni Gelendost DOST BİRİKTİRİN..
    ERDOĞAN KAHYA
    ERDOĞAN KAHYA Turizmde Herşey Dahil Sistemi tartışılmalı
    Kamil Sayın
    Kamil Sayın Kamil Sayın'dan HAKİKİ KABAKÇI
    Avukat Mehmet Taş ( TR )
    Avukat Mehmet Taş ( TR ) T.C 'de kiralayan ve kiracı arasındaki ilişkiler
    Hüseyin Ekmekçi
    Hüseyin Ekmekçi İNİŞLE DÜŞÜŞ ARASINDA BİR AĞIT
    Zehra Özer
    Zehra Özer Yüreğime dokunmadı desem yalan olur...
    Ramazan Kurt
    Ramazan Kurt "Yabancı Kökenli Sahte Sosyalistler: Yeter Artık PS'in Sırtından İnin!"
    Serap Yenici
    Serap Yenici Kirmi Kir !
    Bahattin Gemici
    Bahattin Gemici ALMANYA SİYASETİNE AĞIRLIĞIMIZI KOYALIM
    Ansa Suoğlu
    Ansa Suoğlu "En kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir." Cicero
    Murat Topoglu
    Murat Topoglu ORUÇ TUTMANIN SAĞLIĞA ETKİLERİ
    BELMA TEK
    BELMA TEK Kadın ve Gül
    Hakan Erzurumlu
    Hakan Erzurumlu Belçika için oturum ve çalışma izni ...
    Zekiye Dogan
    Zekiye Dogan BİR ERKEĞE DÖRT KADIN
    DOMINIQUE DESERRANO
    DOMINIQUE DESERRANO Brand Revenue in the Business-to-Business World:
    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    © 2025 S-B-E Ltd | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle