MENU
  • BK TEKNOLOJI
  • Türkiye Seçime Özel 2023
  • BELCIKA SIYASET ARENASI
  • TaXiBXL
  • SERAP'IN LEZZET SOFRASI
  • FOTO HABER
  • BRUXELLES KORNER BASIM 2016
  • BRUXELLES KORNER 2017 BASIM
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
DOLAR16.7682
EURO18.0052
GR ALTIN998.07
ÇEYREK1642.4
Afyonkarahisar
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
  • GUNDEM
  • ORTA ASYA
  • HABER
  • BRUXELLES KORNER PROGRAMLARI
  • SAGLIK
  • KÜLTÜR SANAT & SPOR
  • BIYOGRAFI
Kapat

KALBİM AĞRIYORDU

Ana SayfaYazarlarZekiye Dogan
30 Eylül, 2020, Çarşamba 23:58
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
LOGO KAD

KALBİM AĞRIYORDU

İki hafta önce eski bir arkadaşımdan telefon aldım. “Sizi arayan birisi var size ulaşamıyormuş. Yanına kadar gider misiniz?” dedi.

“Tabii, giderim.” Dedim, ama endişelendim telefonda bahsedilen kişi en son sekiz yıl önce görüştüğüm çok değerli bir arkadaşımdı.

Gittim; Yanına vardığımda yataktaydı. Benim tanıdığım dünyalar güzeli alımlı kadının gözaltları çökmüştü ve bir deri bir kemik kalmıştı. Halsizdi ve çok bitkindi derinden gelen bir sesle: “Geldin mi? Nihayet beni buldun mu?” Dedi.

“Evet, geldim.” Dedim.

Beni gördüğünde solmuş yüzü, derin bakan gözleri gülüyordu: “Dünya küçük seni bir yıldır arıyorum, ama telefonun kapalıydı. Haberimi aldın mı? Nitekim geldin mi?” Dedi ve hıçkırarak ağlamaya başladı.

İçim cız etti…

Canım acıyordu…

İçim yanıyordu…

Yüreğim ağrıyordu…

Sekiz yıl önce kocasıyla birlikte Kuveyt’e Dow görevlisi olarak gitmişti. Beni de yanında götürmek istemişti. Maddi olarak güzel bir teklifti, manevi olarak güvendiğim birileriyle birlikte olacaktım. Farklı dünyanın farklı bir köşesinde, farklı kültürlerdeki yaşamı tanımak öğrenmek cazip gelmişti. Fakat benim bir görevim vardı!

Annelik görevi, evladımı bırakıp gidemezdim. Oğlum Ministerie van Defensie Savunma Bakanlığında profesyonel asker olarak göreve başlamıştı ve henüz on yedi yaşındaydı. Görevinden oğlumun yanında olmak ona destek vermek zorundaydım!

Hollanda Kuveyt arasındaki bu uzun mesafesi arkadaşlığımızı dostluğumuzu bitirmemişti. Lakin hayat bulunduğumuz ülkelerde devam ediyordu. Aradan uzun zaman geçmesine rağmen birbirimizi hala unutmamıştık, ama irtibatı kesmiştik. Ta ki, o telefon gelene kadar. Arkadaşım bir yudum su içti. Şakağındaki ödemlerden dolayı su içerken aşırı zorlanıyordu. Zor olsa da anlatmaya devam etti: “Tam bir yıl oldu Hollanda’ya döneli. Tanrı’dan istediğim her şeye ulaşmıştım. Evlatlarım okullarını bitirdiler iyi bir gelecek sahibi oldular, bizde erken emekliliğimizin tadını çıkartacaktık. O kadar mutluyduk, o kadar muyluyduk ki, aniden kocam hasta oldu. Neler olup bittiğini anlayamadan kanser hastalığı bir yıl içinde onu benden alıp götürdü. Gitti yok simdi yok.” Dedi.

Canım acıya acıya…

İçim yana yana…

Yüreğim ağrıya ağrıya…

Arkadaşımı dinlemeye devam ediyordum: “Bende maalesef aynı hastalığına kansere yakalandım. Hollanda’da operasyon yapamadılar. Almanya’da yapılıyormuş, götürdüler. Bir umut dedim bir umut olmadı. Operasyon yapamıyoruz ilaç tedavisi uygulayacağız dediler, geri evime yolladılar. Sakın korkma iyileşeceksin dediler.” Diye hıçkırıyordu.

Canım acıyordu…

İçim yanıyordu…

Yüreğim ağrıyordu…

Sessizce onu dinlemeye devam ediyordum: “Keşke Kuveyt’ten dönmeseydik, keşke orda kalsaydık. Böyle olacağını nereden bilebilirdik ki, bilmiş olsaydık dönmezdik. Alışmıştık oralara oradaki insanların yakınlıklarına.” Diyerek bir yudum su alıp konuşmalarına devam etti.

“Hasta olmamdan dolayı ve akrabalara yük olmamak için eve yardımcı almak zorunda kaldım, ama istediğim gibi birisi değildi. İllet hastalıktan dolayı bende çok mızmız oldum. Psikoloğa gitmem gerekiyor fakat ilaçlarla aram iyi değil. Bağımlı olurum diye korkuyorum.” Deyip konuşmasını bitirdi.

Yorgun ve bitkindi onu yalnız bırakmam gerekiyordu. O an boğazıma sanki bir şeyler düğümlenmişti ve yüreğim ağrıyordu. Üzgün buruk çaresiz bir ses tonuyla: “ Korkma; Seninle aynı kaderi paylaşıyoruz bak ben iyileştim. Doktor tedavisi altında, ilaçlarını kullandığın sürece bağımlı olmazsın. Bu süreci bir psikolog kontrolü altında tamamlaman sana iyi gelecek. Şimdi dinlen.” Deyip içim sızlayarak arkadaşıma tekrar görüşme sözü verip yanından ayrıldım.

Artık o dünya güzeli alımlı bayan yataktaydı. Arkadaşlığım dostluğum dışında ona yapabileceğim hiçbir şey kalmamıştı. Hiçbir şey yapamamanın çaresizliği içerisinde evime döndüm!

Canım acıyordu…

İçim yanıyordu…

Kalbim ağrıyordu…

Onu orada öylece bırakıp çıktığımda, diğer taraftan Allah’a şükür ediyordum. Hastalık konusunda arkadaşımla aynı kaderi paylaşıyorduk. Lakin ben ondan şanslıydım. Başarılı bir operasyondan sonra ayağa kalkmıştım. Bu zor süreç içerisinde her gün dua etmiştim: “Allah’ım beni oğluma bağışla.” Diyerek, o dualarım kabul olmuştu.

Hani: “Öğrenmenin yaşı yok.” Diyorlar ya…

Bir kere daha öğrendim, yaşam ince bir ip üzerinde mutluluksa ufacık şeylerde saklı. Arkasına saklandığımız mazeretlerle hiçbir kimseyi üzmeye ve üzülmeye, kırmaya ve kırılmaya, darılmaya ve darda kalmaya değmiyormuş…

Bu koca dünyadan kimler geldi kimler geçti ve hiç kimseye baki değil, bir gün bizde göçüp gideceğiz. Konunun başka yönü arkadaşımın Hollandalı olmasına rağmen yanında beni bir Türk istemesiydi. Onun bu isteği yüreğimin ağrısını biraz olsun hafifletip buruk sevince bırakıyordu. Çünkü son yıllarda yaşadığım ikinci ülkemde bir yabancı düşmanlığıdır aldı başını gidiyor. Yabancı düşmanlığını bazen açıktan bazense üstü kapalı hayatın her alanında görmek,

hissetmek mümkündü…

Hollanda’da özellikle bazı politikacılar yabancı düşmanlığını önlemek için bir şeyler yapmak yerine, yabancı düşmanlığını körüklüyordu. Fazla iyi gitmeyen ekonomide ülkede yaşayan yabancıları işaret etmekle çıkardıkları yeni kanunlarla ülkenin emekçileri olan biz Türk Asıllı Hollandalıları yürekten yaralıyorlardı. Yaşadığımız ülkede hepimizin yapması gereken şey din dil ırk renk mezhep ayrımcılığı yapmadan, birlik beraberlik ve de harmoni içerisinde yaşamak yaşatmak yaşam alanımızı genişletmek olmalı…

Hani: “Derdi veren Allah dermanını verir.” Diyorlar ya…

Bu inançla Allah’tan dileğim arkadaşım ve arkadaşım gibi hasta olanları tez zamanda sağlığına kavuştursun. Dostluğun arkadaşlığın insanlığın insanca yaşamın, dini dili ırkı rengi mezhebi yok. Diliyorum ayrımcılık yapanlara inat, bu gerçek hikaye bir örnek olur ve örnek teşkil eder…

 

Zekiye Dogan

    iletişime geç

    Zekiye Dogan

    Köşe Yazarları
    Dr. Güngör Gökdağ
    Dr. Güngör Gökdağ Kürtler ve Türkiye İttifakı
    FİKRİYE AYRANCI KEPER
    FİKRİYE AYRANCI KEPER Bayramlar Vardı Bir Zamanlar…
    Kadir Duran
    Kadir Duran Faiz İllüzyonu: 25 Yıllık Ekonomik Gerilemenin Özeti
    Bülent Güven
    Bülent Güven Kahve, değişim ve sosyoloji
    Kadir Duran French
    Kadir Duran French Saint-Josse : Quand le stationnement devient une raquette légale
    Ferda (Boz) Güneri
    Ferda (Boz) Güneri ELA : “BABAMI İSTİYORUM!”
    Gulten Abaci
    Gulten Abaci ÖZBEKİSTAN   SEMERKAND TAŞKENT  BUHARA,HİVE  VE KAZAKISTAN ALMATA. ATA ŞEHİRLERİM DE YENİDEN DOĞMAK
    Sait Kose
    Sait Kose NANKÖRLÜK ve İHANET
    Nerkiz Sahin
    Nerkiz Sahin 4 mevsim biz
    Yüksel Çilingir
    Yüksel Çilingir Flowing through place and memory
    Derya Soysal
    Derya Soysal Magtymguly Pyragy, poète turkmène à renommée mondiale
    Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi
    Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi CHP GENEL BAŞKANINI KADINLAR KORUSUN
    Tonyukuk Boran (Uluslararası Stratejist)
    Tonyukuk Boran (Uluslararası Stratejist) İRAN İSLAM CUMHURİYETİ’NİN ORTADOĞU’DAKİ ROLÜ
    Ahmet Urfali
    Ahmet Urfali "23 NİSAN'IN ANLAMI VE TARİHİ BOYUTU” KONULU KONFERANS
    Ayla Coşkun Ceren
    Ayla Coşkun Ceren Dünyadan Göçmek
    TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT )
    TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT ) Belçika hükümeti (tarafından önerilen yeni vergi reformu, çalışanlar ve sıradan vatandaşlar için aşağıdaki önemli değişiklikleri içermektedir
    Duran Kadir
    Duran Kadir Biliyor muydunuz? Henry "Box" Brown kimdir ?
    Dr. Bedri ŞAHİN Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
    Dr. Bedri ŞAHİN Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Dr. Bedri Şahin ile Almanya Seçimleri Röportajı
    FIKRET AYDEMIR
    FIKRET AYDEMIR AB “ticaret savaşı”na hazır
    KARMA YAZARLAR KÖŞESİ
    KARMA YAZARLAR KÖŞESİ Hakiki Kabakçı : EMİRDAĞ’LIYIM BEN DEME
    NASREDDİN HOCA FIKRALARI
    NASREDDİN HOCA FIKRALARI 5 YENI NASREDDİN HOCA FIKRALARI
    T.C Huseyin Avni Gelendost
    T.C Huseyin Avni Gelendost DOST BİRİKTİRİN..
    ERDOĞAN KAHYA
    ERDOĞAN KAHYA Turizmde Herşey Dahil Sistemi tartışılmalı
    Kamil Sayın
    Kamil Sayın Kamil Sayın'dan HAKİKİ KABAKÇI
    Avukat Mehmet Taş ( TR )
    Avukat Mehmet Taş ( TR ) T.C 'de kiralayan ve kiracı arasındaki ilişkiler
    Hüseyin Ekmekçi
    Hüseyin Ekmekçi İNİŞLE DÜŞÜŞ ARASINDA BİR AĞIT
    Zehra Özer
    Zehra Özer Yüreğime dokunmadı desem yalan olur...
    Ramazan Kurt
    Ramazan Kurt "Yabancı Kökenli Sahte Sosyalistler: Yeter Artık PS'in Sırtından İnin!"
    Serap Yenici
    Serap Yenici Kirmi Kir !
    Bahattin Gemici
    Bahattin Gemici ALMANYA SİYASETİNE AĞIRLIĞIMIZI KOYALIM
    Ansa Suoğlu
    Ansa Suoğlu "En kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir." Cicero
    Murat Topoglu
    Murat Topoglu ORUÇ TUTMANIN SAĞLIĞA ETKİLERİ
    BELMA TEK
    BELMA TEK Kadın ve Gül
    Hakan Erzurumlu
    Hakan Erzurumlu Belçika için oturum ve çalışma izni ...
    Zekiye Dogan
    Zekiye Dogan BİR ERKEĞE DÖRT KADIN
    DOMINIQUE DESERRANO
    DOMINIQUE DESERRANO Brand Revenue in the Business-to-Business World:
    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    © 2025 S-B-E Ltd | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle