MENU
  • BK TEKNOLOJI
  • Türkiye Seçime Özel 2023
  • BELCIKA SIYASET ARENASI
  • TaXiBXL
  • SERAP'IN LEZZET SOFRASI
  • FOTO HABER
  • BRUXELLES KORNER BASIM 2016
  • BRUXELLES KORNER 2017 BASIM
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
DOLAR16.7682
EURO18.0052
GR ALTIN998.07
ÇEYREK1642.4
Afyonkarahisar
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
  • GUNDEM
  • ORTA ASYA
  • HABER
  • BRUXELLES KORNER PROGRAMLARI
  • SAGLIK
  • KÜLTÜR SANAT & SPOR
  • BIYOGRAFI
Kapat

İSLAMCILIK TÜRKİYE'DE TASFİYE Mİ OLUYOR

Ana SayfaYazarlarDr. Güngör Gökdağ
03 Aralık, 2019, Salı 00:34
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
LOGO KAD

İSLAMCILIK TÜRKİYE'DE TASFİYE Mİ OLUYOR

 

İslamcılık cumhuriyet rejiminde her zaman var oldu. Varlığıyla da iktidar olmayı değil, İslam'ın önünü açmayı, özgürlük alanlarını genişletmeyi ve milleti kurucu ayarlarına geri çevirmek gibi ulvi amaçları hedefledi.

Siyaset, bu hedeflere ulaşmaya imkan veriyorsa yapılması vâcip, imkan vermiyorsa câiz değil denildi. Bir anlamda siyasetin her şeyi yapamayacağı geçmişte öngörülmüş olsa da, dinin kuşatıcı ve hayatı tanzim edici boyutu, arenanın boş bırakılmaması ve hizmet alanı olarak değerlendirilmesini düşündürdü.

Milli Nizam, Milli Selamet ve Refah Partisi dönemleri ile de belirli zamanlarda inkıtaya uğramış olsa da, İslamcı kesimin parlamento çatısı altında siyasi mücadele verme süreci, rahmetli Erbakan hoca ile başladı.

İlk zamanlar samimiyet ve gayret içerisinde, "siyaset araç, hakikat amaç" düsturuyla yola çıkıldı. Yıllar içerisinde Erbakan hocanın açtığı yolda, Türk siyasetine ülke yönetecek nitelikli ve kaliteli pek çok değer kazandırıldı. Anadolu insanının gözü açıldı, kaderlerini başkalarının elinden almalarına vesile olundu.

 

28 Şubat Postmodern Darbe sürecinin akabinde ise, İslamcılara yönelik ciddi bir baskı ve yasak sürecinin söz konusu olması, siyasal İslamcılığın önünü oldukça açtı. Refah-Yol hükümetinin yıkılıp, Refah partisinin kapatılması ise AK Parti'nin doğmasını ve çok güçlü bir şekilde iktidara yürümesini sağladı. Tabi İslamcıların da önemli bir kısmı AK Parti ile beraber yürüdüğünden, siyasi alana entegrasyon sağlandı.

 

Bazıları İslamcılığı AK Parti'ye endekslemeye çalışıyor olsa da, İslamcılık en başından bu yana AK Parti'nin çıkış noktası hiç olmadı. İslamcılar, AK Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte, partinin kurucu kadrolarının İslami bir gelenekten geliyor oluşu ve Erdoğan gibi bir lidere yükledikleri dini misyondan ötürü devletle barıştı ve sisteme entegre oldu.

 

Çünkü AK Parti, cumhuriyet tarihinde yapılamayanı yaptı ve devletle-İslamcılığı barıştırdı. Dolayısıyla İslamcı kesim devletin içinde ilk kez kendine yer bulabildi ve düşüncelerini rahat ifade etme fırsatını yakaladı.

Benimsenen devlet önce zihinlerde meşru bir zemine getirildi, ardından kamunun imkanlarından faydalanma ve yararlanma gibi bir meşruiyet oluşturuldu. Tabi siyasal olana bağımlılığın siyasete bağımlılık anlamına geleceği, siyasetin kendine has doğası ve ayrı bir cazibesinin oluşu ilk planda görülemedi. Bu doğanın içinde düşünce ve ideolojiye pek yer olmadığı, iktidarın nimetlerine de karşı konulamadığı daha önce tecrübe edilmemişti.

 

Oysa İslamcılık, siyasetin çok üzerinde muhalif bir duruş, sömürgeciliğe karşı bir direniş hareketidir. Tüm insanlığın onurunu, şerefini ve yaşam hakkını koruma mücadelesidir. İslamcı olmak ahlaklı, güvenilir, örnek ve model olmak demektir. Müslüman olmanın ne anlama geldiği üzerine kafa yormak, yaşam tarzını inanç esaslarına göre şekillendirmek ve daha az siyasi, daha çok ahlaki olmak demektir.

 

Siyasetle birlikte her şeyin değiştiği gibi, bazı İslamcılarında değişebileceğini göz ardı etmemek gerekir. Günümüzde özden iyice uzaklaşıldığının ve siyasetin bünyeleri esir aldığının iyi bilinmesi gerekir. Araçların amaçların önüne geçtiğinin, gücün kaynağı olan siyasetle olabildiğince dünyevileşildiğinin idrak edilmesi gerekir. Engelleri kaldıracağız derken, makam-mevki, mal-mülk gibi yeni engellerin oluştuğunu görmek gerekir. Sosyolojik olarak doymamışlık sendromu yaşandığını, giderek de liberalleşildiğini fark etmek gerekir.

 

Geçmişte İslamcı olarak bilinen pek çok insanın günümüzde öncelikleri arasında davanın yer almadığı görülür. Gelecek nesiller artık onları yeterince ilgilendirmiyor. İslami hayallerin, ideallerin ve samimiyetin yitirildiği ortada. Çünkü vurdum duymazlık ve duyarsızlık had safhada.

 

Şu an herkes kendini doğru ve meşru bir zeminde görüyor. Hakikatin bekçisi ve savunucusu olarak kabul ediyor. Bulunduğu yerden de durmadan başkalarını eleştiriyor. Hiçbir kimse "ben" demiyor, öze bakmıyor. Başkalarını eleştirmek herkesin daha kolayına geliyor. Neticede başkası; yabancı ve öteki oluyor…

 

Bir insanın kendini İslamcı olarak nitelendirip, faize tevessül etmesi, kul hakkını ihlal etmesi ve ahlaki değerlerini yitirmesi gibi yanlış ve günah olarak bilinen bazı fiilleri işlemesi, kendi iddiasını çürütmesi anlamına gelir. İyi bilinmelidir ki İslamcılık, bir karakter, ahlak ve duruşa sahip olmayı gerektirir. Eğer bunlar bir bireyde değişikliğe uğramış ise o birey artık İslamcı değil demektir. Dolayısıyla bu minvalde yapılan eleştiriler İslamcılığın kendisine değil, yozlaş(tırıl)an taraflarınadır.

 

Yozlaşmış İslamcılığın piyasada görünür pek çok mümessili bulunuyor. Zaten bu alanda da tebliğde değil, temsilde sorun olduğu görünüyor. İdeolojik söylemle - yaşantı arasında, gönye ile ölçülemeyecek derecede büyük bir açı olduğu aşikar görülüyor.

 

İslamcılığı gerçek manada temsil eden insanlar ise piyasada pek az bulunuyor, çünkü onlar siyaseten çok hızlı bir şekilde dışlanıyor. Siyasette tutunabilenler ise örnek ve güzel işler yapıyor, tutunamayanlar ise kendilerini ifade edebilecekleri zemin ve ortam için yeni konum arayışlarını sürdürüyor.

İslamcılığı ötekileştirip, "İslamcılık bitti/bitiyor" diyenlere de cevaben; İslamcılığın biten bir şey olmadığını bilhassa belirtmek istiyoruz. Çünkü İslamcılığın; ne siyasete sıkıştırılacak, ne de bireysel yanlış ve günahlara indirgenecek bir şey olmadığını özellikle hatırlatmak istiyoruz.

Dr. Güngör Gökdağ

    iletişime geç

    Dr. Güngör Gökdağ

    Köşe Yazarları
    Dr. Güngör Gökdağ
    Dr. Güngör Gökdağ Kürtler ve Türkiye İttifakı
    FİKRİYE AYRANCI KEPER
    FİKRİYE AYRANCI KEPER Bayramlar Vardı Bir Zamanlar…
    Kadir Duran
    Kadir Duran Faiz İllüzyonu: 25 Yıllık Ekonomik Gerilemenin Özeti
    Bülent Güven
    Bülent Güven Kahve, değişim ve sosyoloji
    Kadir Duran French
    Kadir Duran French Saint-Josse : Quand le stationnement devient une raquette légale
    Ferda (Boz) Güneri
    Ferda (Boz) Güneri ELA : “BABAMI İSTİYORUM!”
    Gulten Abaci
    Gulten Abaci ÖZBEKİSTAN   SEMERKAND TAŞKENT  BUHARA,HİVE  VE KAZAKISTAN ALMATA. ATA ŞEHİRLERİM DE YENİDEN DOĞMAK
    Sait Kose
    Sait Kose NANKÖRLÜK ve İHANET
    Nerkiz Sahin
    Nerkiz Sahin 4 mevsim biz
    Yüksel Çilingir
    Yüksel Çilingir Flowing through place and memory
    Derya Soysal
    Derya Soysal Magtymguly Pyragy, poète turkmène à renommée mondiale
    Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi
    Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi CHP GENEL BAŞKANINI KADINLAR KORUSUN
    Tonyukuk Boran (Uluslararası Stratejist)
    Tonyukuk Boran (Uluslararası Stratejist) İRAN İSLAM CUMHURİYETİ’NİN ORTADOĞU’DAKİ ROLÜ
    Ahmet Urfali
    Ahmet Urfali "23 NİSAN'IN ANLAMI VE TARİHİ BOYUTU” KONULU KONFERANS
    Ayla Coşkun Ceren
    Ayla Coşkun Ceren Dünyadan Göçmek
    TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT )
    TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT ) Belçika hükümeti (tarafından önerilen yeni vergi reformu, çalışanlar ve sıradan vatandaşlar için aşağıdaki önemli değişiklikleri içermektedir
    Duran Kadir
    Duran Kadir Biliyor muydunuz? Henry "Box" Brown kimdir ?
    Dr. Bedri ŞAHİN Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
    Dr. Bedri ŞAHİN Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Dr. Bedri Şahin ile Almanya Seçimleri Röportajı
    FIKRET AYDEMIR
    FIKRET AYDEMIR AB “ticaret savaşı”na hazır
    KARMA YAZARLAR KÖŞESİ
    KARMA YAZARLAR KÖŞESİ Hakiki Kabakçı : EMİRDAĞ’LIYIM BEN DEME
    NASREDDİN HOCA FIKRALARI
    NASREDDİN HOCA FIKRALARI 5 YENI NASREDDİN HOCA FIKRALARI
    T.C Huseyin Avni Gelendost
    T.C Huseyin Avni Gelendost DOST BİRİKTİRİN..
    ERDOĞAN KAHYA
    ERDOĞAN KAHYA Turizmde Herşey Dahil Sistemi tartışılmalı
    Kamil Sayın
    Kamil Sayın Kamil Sayın'dan HAKİKİ KABAKÇI
    Avukat Mehmet Taş ( TR )
    Avukat Mehmet Taş ( TR ) T.C 'de kiralayan ve kiracı arasındaki ilişkiler
    Hüseyin Ekmekçi
    Hüseyin Ekmekçi İNİŞLE DÜŞÜŞ ARASINDA BİR AĞIT
    Zehra Özer
    Zehra Özer Yüreğime dokunmadı desem yalan olur...
    Ramazan Kurt
    Ramazan Kurt "Yabancı Kökenli Sahte Sosyalistler: Yeter Artık PS'in Sırtından İnin!"
    Serap Yenici
    Serap Yenici Kirmi Kir !
    Bahattin Gemici
    Bahattin Gemici ALMANYA SİYASETİNE AĞIRLIĞIMIZI KOYALIM
    Ansa Suoğlu
    Ansa Suoğlu "En kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir." Cicero
    Murat Topoglu
    Murat Topoglu ORUÇ TUTMANIN SAĞLIĞA ETKİLERİ
    BELMA TEK
    BELMA TEK Kadın ve Gül
    Hakan Erzurumlu
    Hakan Erzurumlu Belçika için oturum ve çalışma izni ...
    Zekiye Dogan
    Zekiye Dogan BİR ERKEĞE DÖRT KADIN
    DOMINIQUE DESERRANO
    DOMINIQUE DESERRANO Brand Revenue in the Business-to-Business World:
    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    © 2025 S-B-E Ltd | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle