MENU
  • BK TEKNOLOJI
  • Türkiye Seçime Özel 2023
  • BELCIKA SIYASET ARENASI
  • TaXiBXL
  • SERAP'IN LEZZET SOFRASI
  • FOTO HABER
  • BRUXELLES KORNER BASIM 2016
  • BRUXELLES KORNER 2017 BASIM
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2023
DOLAR16.7682
EURO18.0052
GR ALTIN998.07
ÇEYREK1642.4
Afyonkarahisar
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2023
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2023
  • GUNDEM
  • BRUXELLES KORNER PROGRAMLARI
  • SAGLIK
  • KÜLTÜR SANAT
  • BIYOGRAFI
  • HABER
Kapat

GÜZELLİĞİN SEVGİSİ

Ana SayfaYazarlarFİKRİYE AYRANCI KEPER
13 Ekim, 2023, Cuma 14:29
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

GÜZELLİĞİN SEVGİSİ

Annemi kaybettikten sonra güçsüzlük, ümitsizlik, idealsiz bir yaşantı, beklentisiz ilişki, heyecanı olmayan bir hayatı yaşamaya başlamıştım artık. Hiçbir şeyden zevk alamıyordum. Sadece hayat içinde bir birey ve kul olarak görevlerimi yerine getirmeye çalışıyordum hepsi o kadardı. Dört ay önce son derece riskli olan ve sinsi ilerleyen hastalığımdan kurtulmuştum. Yaklaşık beş buçuk saat süren bir ameliyattan sonra bir gün hayat mücadelesi verilen oda da yani yoğun bakımda kaldım. İki gün sonra da hesapta olmayan ağır bir ameliyat daha geçirmiştim. Kendimi toparlayamam korkusunu yaşarken önce Rabbimin izni sonrada eşimin, çocuklarımın ve kardeşlerimin büyük desteği ile eski sağlığıma kavuşmuştum. Hastanede kaldığım o sekiz gün içerisinde çok şeyler öğrendim. Bunların en önemlisi sağlıklı olmanın hiçbir değerle paha biçilemeyeceğini, özellikle bedavadan farkında olmadan alıp verdiğimiz nefesimizin hayatta kalmamızın habercisi, veli nimetimiz olduğunu ve sevginin gücünü bir kez daha anlamış oldum. Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Sahip olduklarımızın değerini kaybetmeden önce bilmeliyiz...!

 

***

 

Hastalıklarla mücadele ediliyor. Belli bir zaman sonra Allah'ın izni ile sağlığımıza kavuşuyoruz. Geçmeyen tek bir yara vardır. O da yürek yarası. İyileşirmiş bilmiyoruz. Belki sorunu çözersek bitecek. Lakin bitmeyen kronik bir hal alan durumlarda işte böyle bir zamanda kalbin ve beynin girer devreye. Zamana bırakmışsındır bazı şeyleri belki olacak diye. Umut dünyası işte hep böyle değil miyiz küçücük bir kıvılcım ufacık bir hayata dokunuşla çözüldü biliriz.

Bundan sonra da böyle ilerleyecek umuduyla hayata yeniden tutunuruz. Yüreğimizde bahar mevsiminde ki enerjiyi ve coşkuyu yaşarız. Kalbimizin yeniden atmaya başladığını hisseder mutlu oluruz...

Her şey sana hoş gelir yüreğinin güzelliği yansır çevrene. Nefret ettiğin birinin güzel yanlarını görmeye başlarsın. O kişiye olan öfkenin dindiğini hissedersin. Üşüdüğün soğuk havanın aslında yüreğini ısıttığının farkına varırsın. Sonbaharda dökülen yaprakların hüzün verdiğini unutur, yeni bir umutla yeşereceğini düşünür mutlu olursun. Yüreğinin tamamını aşkla, sevgiyle, şefkatle doldurur, en güzel hislerle süslersin. Dünya'nın en mutlu insanı senmişsin gibi büyük mutluluk yaşarsın kendi dünyanda. Sevdiklerinle birlikte olmaktan keyif alırsın. Sahip olduklarının farkına varırsın. Yaptığın her şeyden haz alır mutlu olursun. Yeterki mutlu olmanın yollarını bil.

Aslında mutlu olmak o kadar kolay ki biz insanoğlu her zaman zora koşarak olmayacak bir şeyi oldurmak için anlamsızca mücadele eder dururuz. Yani mutsuz olmak için neyimiz var neyimiz yok ortaya döker el birliği ile bunu başarırız.

Nelermiş bunlar, hemen birkaç tanesini saymak istiyorum. Konumuz ikili ilişkiler olduğu için bu yöndeki olumsuzlukların altını çizmek isterim. Eşler arasında ki uzun süren küslükler ve bu zamanla nefrete dönüşerek aralarında ki sevgi muhabbetin bitmesine nedendir. Karı koca tartışmalarında ki haklılık mücadelesi her iki tarafında sınırlarını zorlayarak dönülmeyecek noktaya getirmeye neden oluyor. Anlamsızca yapılan kıskançlıklar. Temcit pilavı gibi yapılan eski hataları ve yaşananları sürekli ısıtıp ortaya getirilmesi. Buda ikili ilişkilerde yaşanan sıkıntıları volkana dönüştürmede büyük bir etkendir. İleriye bakılmadığı sürece o ilişki hep karanlık kalacak ve asla iyileşme yaşanmayacaktır.

 

Bir okurumla karşılaştım geçen hafta. Tüm yazılarımı büyük bir heyecan ve beğeni ile okuduğunu ve beni yakinen takip ettiğini söyledi. Bu bana çok iyi gelmiş ve mutlu etmişti. Ama sohbetimiz ilerledikçe yaşadığı mutsuzluğu anlattı uzun uzun ve bende pür dikkat kendisini dinliyordum. O anlattıkça yüreğim acıyordu. Maalesef anlattıkları çoğu ilişkilerde halen yaşanılan şeylerdi. Yani anlattığı hiçbir şey yabancı gelmiyordu bana. Bunların bazılarını yukarıya özet geçerek yazmıştım. Bu konuda yazmak isteyipte yazamadığım çok şeyler vardı daha. İçimden toplum olarak nereye gidiyoruz, noluyoruz. Böyle sorunlu ailelerde ki çocukların psikolojileri ne durumda diye büyük endişe duymuş çok üzülmüştüm.

Günümüzde evliliklerde naylon oldu maalesef. Tahammülsüzlükler, küslükler, inatlaşmalar, gereksiz gururlar, şişik egolar, küstahlıklar, her şeyi ben bilirimler, ben söylemistimler, dik kafalılık, tatminsizlik, yalnızlığa terk etmeler, gereksiz söylemler vs.…vs... Maalesef ikili ilişkilerde günümüzde durumlar bu şekil. Biz bunları uyguladıkça asla mutlu olamayız asla ileriye bakmazsak her zaman geçmişte takılı kalırsak evlilikler ve ilişkiler heyecanını muhabbetini kaybeder. O ilişki filmin sonuna doğru yol alır. Sonrada oturur kafamızı iki elimizin arasına koyar vicdan muhasebesini yapar düşünür, keşke türküsünü çalar söyleriz.

 

Şunu unutmayalım ilişkilerde illaki tartışmalar, anlaşmazlıklar olacaktır. Önemli olan karşı tarafı incitmemeye, onurunu gururunu zedelememeye, aşkınıza zarar vermemeye, sevginizi, saygınızı bitirmemeye özen göstermeliyiz. Bir kez bitince bitiyor daha dönüşü olmuyor. Anlayışlı olalım, şefkatle yaklaşalım eşimize. Her zaman değerli olduklarını hissettirelim. Sevgiyi dışarda aratmayalım sınırsız sevgi sunalım. Dokunalım okşayalım. Hak ettiği güzel kelimeleri söyleyelim. Biraz şımartalım. Seni Seviyorumları havalarda uçuralım. Bunu yaptığında senden birşey eksilmez emin ol. Hatta değerin artar sevgiyle şımartılırsın. Asla aşkta, sevgide bencillik ve gurur yapma. Günün sonunda kazanan hep sen hep biz oluruz. Sen ne kadar sevgi verirsen o kadar karşılığını alırsın. Ona göre kendimize yapılmasını istediğimizi karşı tarafada verelim yada tam tersi. Her zaman empati yapalım. O zaman daha az hata yaptığımızın farkına varırız. Karşı tarafada nasıl yaklaşmamız gerektiğini çok iyi biliriz.

Özetlersek mutlu evliliğin sırrı birçok unsurun karışımından oluşmaktadır; sevgi, saygı, güven, eşlerin mutlaka vermesi gereken ödünler ve yapması gereken fedakarlıklar, duygusal istikrar ve destek, biraz karşısındakinin verme ve alma ihtiyacını tanıma, biraz da maddi güvencedir.

 

Sevmesini bilmiyorsanız sevilmeyeceğinizide bilmelisiniz...

 

Tüm okuyucularımın yuvasında mutluluk için olması gereken unsurların yaşanmasını temenni ediyorum.

Sağlıcakla sevgiyle kalın...

Sizi Seviyorum

 

Fikriye Ayrancı Keper

Belçika-Genk 2023

 

Yorum Yazın

Facebook Yorum

FİKRİYE AYRANCI KEPER

    iletişime geç

    FİKRİYE AYRANCI KEPER

    Köşe Yazarları
    Sait Kose
    Sait Kose Öğretmenler Günü
    Gulten Abaci
    Gulten Abaci HAYAT SİZ PLANLAR YAPARKEN BAŞINIZA GELENLERDİR...
    Nerkiz Sahin
    Nerkiz Sahin Romantik bir durak
    Zehra Özer
    Zehra Özer İnsanlık yere düşmesin.....
    Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi
    Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi KADERCİLİĞİNİZE NE OLDU?
    Ansa Suoğlu
    Ansa Suoğlu "En kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir." Cicero
    Duran Kadir
    Duran Kadir BELÇİKA’DA KİŞİSEL VERGİ SİSTEMİNİN MODERN TARİHİNE BİR BAKIŞ
    FİKRİYE AYRANCI KEPER
    FİKRİYE AYRANCI KEPER GÜZELLİĞİN SEVGİSİ
    FIKRET AYDEMIR
    FIKRET AYDEMIR Gümrük Birliği ve temel haklar
    Yüksel Çilingir
    Yüksel Çilingir Mali Müşavirlerin kültürel zenginliği
    Bülent Güven
    Bülent Güven BRICS, Davut Golyat'a karşı mı?
    Bahattin Gemici
    Bahattin Gemici ÇİFTE VATANDAŞLIK ŞİMDİ ÇOK YAKIN
    Kadir Duran
    Kadir Duran BELÇİKA'DA BANKA HESABI OLMAYAN GİRİŞİMCİLERE MÜJDE!
    Serap Yenici
    Serap Yenici Sabah Yıldızı  Brüksel 'de
    Murat Topoglu
    Murat Topoglu ORUÇ TUTMANIN SAĞLIĞA ETKİLERİ
    BELMA TEK
    BELMA TEK Kadın ve Gül
    Kamil Sayın
    Kamil Sayın GÖÇÜN  50. YILINDA
    Hakan Erzurumlu
    Hakan Erzurumlu Belçika için oturum ve çalışma izni ...
    Derya Soysal
    Derya Soysal L’hydrogène couplé à la capture du carbone, solution miraculeuse ou aveuglement aberrant ?
    Kadir Duran French
    Kadir Duran French La Boutique Esthétique de Bruxelles Korner
    TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT )
    TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT ) BELÇİKA'DA TÜRKLERİN BİLGİ PAYLAŞIM VE VERGİ SORUŞTURMALARI SIKILAŞIYOR
    Hüseyin Ekmekçi
    Hüseyin Ekmekçi DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDA: BELLEK, GÖLGE VE AYNA
    Zekiye Dogan
    Zekiye Dogan BİR ERKEĞE DÖRT KADIN
    DOMINIQUE DESERRANO
    DOMINIQUE DESERRANO Brand Revenue in the Business-to-Business World:
    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2023
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    © 2023 BIZPARTNERSS | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle