MENU
  • BK TEKNOLOJI
  • Türkiye Seçime Özel 2023
  • BELCIKA SIYASET ARENASI
  • TaXiBXL
  • SERAP'IN LEZZET SOFRASI
  • FOTO HABER
  • BRUXELLES KORNER BASIM 2016
  • BRUXELLES KORNER 2017 BASIM
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
DOLAR16.7682
EURO18.0052
GR ALTIN998.07
ÇEYREK1642.4
Afyonkarahisar
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
  • GUNDEM
  • ORTA ASYA
  • HABER
  • BRUXELLES KORNER PROGRAMLARI
  • SAGLIK
  • KÜLTÜR SANAT & SPOR
  • BIYOGRAFI
Kapat

Geri Kalmışlık ve Terör Müslüman Ülkelerin Kaderi mi (1)

Ana SayfaYazarlarDr. Güngör Gökdağ
08 Ocak, 2020, Çarşamba 01:31
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
LOGO KAD

Geri Kalmışlık ve Terör Müslüman Ülkelerin Kaderi mi (1)

 

Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması ve hilafetin kaldırılmasından sonra ortada kalan İslam ülkeleri, içeriden ve dışarıdan inanılmaz bir sömürü düzenine maruz kaldı. Bir yandan sömürü düzeninin meydana getirdiği kaos ve sorunlarla uğraşılırken, diğer yandan terör sarmalıyla karşı karşıya kalındı. Fakat Müslüman ülkelerin, neden kaos ve terör içinde yaşadığı, niye kolayca sömürüldüğü ve niçin çağın gerisinde bırakıldığı bir türlü ortaya konulamadı.

 

Binaenaleyh halen daha İslam ülkeleri karşı karşıya kaldıkları sorunların nedenlerini doğru tespit edemedikleri gibi mevcut sorunlara çözüm yolu da bulamıyorlar. Yaşadıkları iktisadi ve içtimai sorunların nedenlerini sürekli olarak kendilerinin dışındaki faktörlere ve dış mihraklara bağlıyorlar. Özeleştiri yapmıyor, hakikatleri görmek istemiyor ve nerede yanlış yapıldığını sorgulamıyorlar.

İşte bu zihniyet, gelişmenin önünü kapatan engellerden biri oluyor ve geri kalmışlığı oldukça derinleştiriyor.

 

Netice olarak şu an 57 İslam ülkesi yaklaşık 2 milyar nüfusu ile, 14 milyon Yahudi'nin ürettiği icat, patent ve bilimsel makaleyi üretemiyor. 14 milyon Yahudi son 105 yılda, 100'ün üzerinde Nobel ödülü alırken, 2 milyar nüfusuyla Müslümanlar sadece 3 tane Nobel alabiliyor.

Dünyada, yeni buluşlarda İslam ülkelerinin yeri yüzde 1,6 oranında. İslam ülkeleri artık yeni buluş da yapamıyor.

Geçmişte insanlığa ışık tutmuş El-Biruni, El-Cezeri, İbn-i Sina ve Farabi gibi bilginleri artık yetiştiremiyor. Günümüz akademisyenleri ve üniversiteleri ile de, dünya ülkelerinin nitelikli ilk 500 üniversite sıralamasına giremiyor.

 

Müslüman ülkelerde halkın eğitim seviyesi de çok düşük. Kitap okuma oranı neredeyse yok denecek kadar az.

Japonya'da yılda 25 kitap, İsviçre'de 10, Fransa'da 7 kitap okunurken, Türkiye'de dahi yüzde 0,01 yani on binde 1 kişi kitap okuyor. Bir başka deyişle 10 yılda ancak bir kitap okunuyor. Bu tablo diğer İslam ülkelerinde ise çok daha vahim durumda.

 

2005 yılında The Economist dergisinde yayınlanan bir makalede, sadece Harvard Üniversitesi'nde yayınlanan makale sayısının, 17 Arap ülkesinde yayınlanan toplam makale sayısından daha fazla olduğu belirtilmişti. Esasında bu durum bile İslam ülkelerinin, bilimsel eğitimden ne derece uzaklaştığını, eğitim kalitesinin ne kadar düştüğünü, ezberci, araştırıp-soruşturmayan bireyler yetiştirdiğini gösteriyor.

 

Öte yandan Müslümanlar sayıca dünya nüfusunun yüzde 20'sine tekabül ediyor belki ama dünya ekonomisine yaptıkları katkı sadece yüzde 5'le sınırlı kalıyor.

57 Müslüman ülkenin toplam üretimi 2 trilyon dolara ulaşmıyor. Oysa sadece Almanya 2.4 trilyon dolar, Japonya 3.8 trilyon dolar, Çin 8 trilyon dolar ve Amerika ise 12 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretiyor. 57 İslam ülkesinin, üretimde bir Almanya etmediği rakamlarla net bir şekilde ortaya çıkıyor.

 

Müslümanlar artık üretmeden tüketiyor...

Bu gidişatın nereye varacağını, bu işin sonuçlarının ne olacağını ne kendilerine soruyor, ne de sorun yapıyorlar?

Oysa günümüz şartlarında üretmeyen bir toplumun ilerlemesi ve gelişmesi, dünya üzerinde söz sahibi olması yahut dünya politikasına yön vermesi söz konusu bile değildir.

 

Müslüman ülkelerin araştırma ve geliştirmeyle de fazla bir alakalarının olmadığı görülüyor. İslam dünyası, gayri safi milli hasılasının yalnızca yüzde 0,2'sini araştırma ve geliştirmeye ayırırken, Hristiyan dünyası yüzde 5 oranında bir fon ayırıyor. Bu durum da gelişmiş ülkelerle aradaki açığı daha da derinleştiriyor.

 

Bir de Müslüman ülkelerde diktatörlük ve cehaletin iktidar olma sorunu bulunuyor. Yönetime bir kez gelen, bir daha seçimle gönderilemiyor? İktidar değişikliği demokratik yollarla da mümkün olmuyor.

Devlet başkanlarının değişimi, ya eceli ile, ya da suikast ile ama sadece ölümle söz konusu oluyor. Ayrıca yönetimdeki despot idareciler yönetim süresince halkı korku içinde yaşatırken, kendileri de korku içinde yaşıyor.

 

Dolayısıyla Ortadoğu geleneğinde hakim olan baskıcı yönetim anlayışı, hüküm sürdüğü coğrafya halklarının kendi aklını, fikrini, siyasi ve dini liderlere devretmeleri ve bu insanlara da sorgusuz sualsiz biat etmeleri ile çalışıyor. Bir anlamda tekdüze düşünen, dünyadan habersiz, kolay kandırılan, biatçı ve sürü mantığıyla yönlendirilebilen kitleler, baskıcı yönetim anlayışının aranılan insan modeli oluyor. Zaten toplumun bir kısmı da yüzyıllardır devam eden bu durumu olağan görüp kabulleniyor.

 

Hiç şüphesiz bilimin, istişare sisteminin ve katılımcılığın esas alınmadığı ülkelerde kaos, geri kalmışlık, cehalet ve despotizm kaçınılmaz olur. Lidere koşulsuz itaat, düşüncenin yasaklanması, özgürlük alanlarının sınırlandırılması ve halka baskı uygulanması gibi etkenlerde, İslam ülkelerinde zaten var olan, mezhepsel ayrılıklar, farklılıklara karşı tahammülsüzlük, köktencilik gibi sorunların yanı sıra teröre zemin oluşturuyor.

 

Her şeyden önce İslam ülkelerinde yaşayan insanların bir çoğu, bu sömürü sistemi ile nasıl başa çıkılabileceğini dahi bilmiyor.

Bir kısmı da, birkaç kifayetsiz din adamının yönlendirmesi ve efsunlaması, küresel güçlerin de manipülasyonu ile silahlı terör örgütlerinin militanı olmakla sorunları çözebileceklerini zannediyor. Böyle yaparak İslam’ı yeniden şaha kaldıracağını zanneden bu militanlar, sadece Müslümanları öldürüyor ve en fazla zararı yine Müslüman ülkelerine veriyor. Fakat bu durumdan en karlı çıkan her zaman olduğu gibi reji de, perde arkasında oturan ve tiyatroyu yönlendiren emperyalist küresel güçler oluyor.

Dr. Güngör Gökdağ

    iletişime geç

    Dr. Güngör Gökdağ

    Köşe Yazarları
    Dr. Güngör Gökdağ
    Dr. Güngör Gökdağ Kürtler ve Türkiye İttifakı
    FİKRİYE AYRANCI KEPER
    FİKRİYE AYRANCI KEPER Bayramlar Vardı Bir Zamanlar…
    Kadir Duran
    Kadir Duran Faiz İllüzyonu: 25 Yıllık Ekonomik Gerilemenin Özeti
    Bülent Güven
    Bülent Güven Kahve, değişim ve sosyoloji
    Kadir Duran French
    Kadir Duran French Saint-Josse : Quand le stationnement devient une raquette légale
    Ferda (Boz) Güneri
    Ferda (Boz) Güneri ELA : “BABAMI İSTİYORUM!”
    Gulten Abaci
    Gulten Abaci ÖZBEKİSTAN   SEMERKAND TAŞKENT  BUHARA,HİVE  VE KAZAKISTAN ALMATA. ATA ŞEHİRLERİM DE YENİDEN DOĞMAK
    Sait Kose
    Sait Kose NANKÖRLÜK ve İHANET
    Nerkiz Sahin
    Nerkiz Sahin 4 mevsim biz
    Yüksel Çilingir
    Yüksel Çilingir Flowing through place and memory
    Derya Soysal
    Derya Soysal Magtymguly Pyragy, poète turkmène à renommée mondiale
    Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi
    Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi CHP GENEL BAŞKANINI KADINLAR KORUSUN
    Tonyukuk Boran (Uluslararası Stratejist)
    Tonyukuk Boran (Uluslararası Stratejist) İRAN İSLAM CUMHURİYETİ’NİN ORTADOĞU’DAKİ ROLÜ
    Ahmet Urfali
    Ahmet Urfali "23 NİSAN'IN ANLAMI VE TARİHİ BOYUTU” KONULU KONFERANS
    Ayla Coşkun Ceren
    Ayla Coşkun Ceren Dünyadan Göçmek
    TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT )
    TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT ) Belçika hükümeti (tarafından önerilen yeni vergi reformu, çalışanlar ve sıradan vatandaşlar için aşağıdaki önemli değişiklikleri içermektedir
    Duran Kadir
    Duran Kadir Biliyor muydunuz? Henry "Box" Brown kimdir ?
    Dr. Bedri ŞAHİN Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
    Dr. Bedri ŞAHİN Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Dr. Bedri Şahin ile Almanya Seçimleri Röportajı
    FIKRET AYDEMIR
    FIKRET AYDEMIR AB “ticaret savaşı”na hazır
    KARMA YAZARLAR KÖŞESİ
    KARMA YAZARLAR KÖŞESİ Hakiki Kabakçı : EMİRDAĞ’LIYIM BEN DEME
    NASREDDİN HOCA FIKRALARI
    NASREDDİN HOCA FIKRALARI 5 YENI NASREDDİN HOCA FIKRALARI
    T.C Huseyin Avni Gelendost
    T.C Huseyin Avni Gelendost DOST BİRİKTİRİN..
    ERDOĞAN KAHYA
    ERDOĞAN KAHYA Turizmde Herşey Dahil Sistemi tartışılmalı
    Kamil Sayın
    Kamil Sayın Kamil Sayın'dan HAKİKİ KABAKÇI
    Avukat Mehmet Taş ( TR )
    Avukat Mehmet Taş ( TR ) T.C 'de kiralayan ve kiracı arasındaki ilişkiler
    Hüseyin Ekmekçi
    Hüseyin Ekmekçi İNİŞLE DÜŞÜŞ ARASINDA BİR AĞIT
    Zehra Özer
    Zehra Özer Yüreğime dokunmadı desem yalan olur...
    Ramazan Kurt
    Ramazan Kurt "Yabancı Kökenli Sahte Sosyalistler: Yeter Artık PS'in Sırtından İnin!"
    Serap Yenici
    Serap Yenici Kirmi Kir !
    Bahattin Gemici
    Bahattin Gemici ALMANYA SİYASETİNE AĞIRLIĞIMIZI KOYALIM
    Ansa Suoğlu
    Ansa Suoğlu "En kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir." Cicero
    Murat Topoglu
    Murat Topoglu ORUÇ TUTMANIN SAĞLIĞA ETKİLERİ
    BELMA TEK
    BELMA TEK Kadın ve Gül
    Hakan Erzurumlu
    Hakan Erzurumlu Belçika için oturum ve çalışma izni ...
    Zekiye Dogan
    Zekiye Dogan BİR ERKEĞE DÖRT KADIN
    DOMINIQUE DESERRANO
    DOMINIQUE DESERRANO Brand Revenue in the Business-to-Business World:
    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    © 2025 S-B-E Ltd | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle