MENU
  • BK TEKNOLOJI
  • Türkiye Seçime Özel 2023
  • BELCIKA SIYASET ARENASI
  • TaXiBXL
  • SERAP'IN LEZZET SOFRASI
  • FOTO HABER
  • BRUXELLES KORNER BASIM 2016
  • BRUXELLES KORNER 2017 BASIM
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2023
DOLAR16.7682
EURO18.0052
GR ALTIN998.07
ÇEYREK1642.4
Afyonkarahisar
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2023
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2023
  • HABER
  • BIYOGRAFI
  • BRUXELLES KORNER PROGRAMLARI
  • KÜLTÜR SANAT
  • SAGLIK
  • GUNDEM
Kapat

DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDA: BELLEK, GÖLGE VE AYNA

Ana SayfaYazarlarHüseyin Ekmekçi
15 Mayıs, 2022, Pazar 23:45
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDA: BELLEK, GÖLGE VE AYNA

 

Dil ve düşünce ilişkisi, ortakyaşarlık (simbiyotik) ilişkisi değildir. Dil, düşüncenin uzak akrabasıdır gerçekte. Onu ancak dolaylı olarak belirleyebilir. Bu dolayım, bellek aracılığıyla sağlanır. Bellek, dilin bazı nüvelerini düşünceye sunar ama ancak ara sıra bütün içeriğini aktarır düşünceye, her zaman değil.

 

Belleğin düşünce üzerindeki kontrolünün niceliği, kendisine sunulan dilin içeriğinin zenginliğine bağlıdır. Dil ne kadar unsur bağışlarsa belleğe, düşüncenin tutsaklığı o ölçüde artar ama düşüncenin tutsaklığı geçicidir. Düşünce, belleğe bütünüyle bağımlı hâle geldiğinde dil devreye girer ve düşüncenin biçimlenmesine ve gelişmesine yardımcı olur.

 

Bellek yalnızca, dille düşünce arasındaki bu yakınlaşmada geri çekilir. Bu aşamada, dil düşünce üzerindeki baskıyı kaldırır, sahip olduğu olanakları ona sunar. Genel olarak ortalama bir zekâ düzeyine sahip olarak nitelendirilen birisinin sıra dışı ve parlak bir fikir sunmasının nedeni budur. Söz konusu kişi, belleğinin yaratığı baskıdan, psikolojik veya toplumsal bir etken tarafından kurtulmuş ve kendisinden beklenilmeyen düşünceleri üretebilmiştir. Burada asıl olan, o kişinin her zaman için ileri düzeyde düşünce üretebilme potansiyeline sahip olmasıdır.

 

Bellek, söz arasındaki boşluklarda yansıtır kendisini. Konuşmacının söylevinde ara sıra görülen duraklamalar, kesintiler her zaman o konuşmacının söylevinin içeriğine hâkim olmadığını göstermez. Bazen bellek sözcüklerin tümceler olarak kurulmasına izin vermez çünkü. Konuşmacı aynı zamanda sözcüklerin saldırısına uğrayabilir ve uygun olan sözcüğün aranması duraklamaya neden olur.

Bu, karmaşık bir ilişkidir. Bir konuya hâkimiyet, sözcüklere de hâkimiyet anlamına gelmez çünkü bellek her zaman belirleyicidir ve onun kapsama alanına giren düşünce, her zaman bütünüyle kendisini açamaz kullanıcıya. Bellekten bağımsız bir düşünce söz konusu değildir. Bu döngü, sonsuza kadar sürer.

 

Dil asla gerçek anlamda düşünce tarafından temsil edilemez. Bu, insanın bütünüyle yaşamı tanımlayabilmesinin olanaksız olduğunun bir kanıtıdır bir bakıma. Dil, yüzünü sürekli canlı olana süreğen olana döner, yüzünün arkasında gölgede kalansa hep düşüncedir.

Bellekse her ikisinin gerçekliğini örterek başka bir şekle dönüştüren aynadır.

 

 

Dil ve düşünce ilişkisi, ortakyaşarlık (simbiyotik) ilişkisi değildir. Dil, düşüncenin uzak akrabasıdır gerçekte. Onu ancak dolaylı olarak belirleyebilir. Bu dolayım, bellek aracılığıyla sağlanır. Bellek, dilin bazı nüvelerini düşünceye sunar ama ancak ara sıra bütün içeriğini aktarır düşünceye, her zaman değil.

 

Belleğin düşünce üzerindeki kontrolünün niceliği, kendisine sunulan dilin içeriğinin zenginliğine bağlıdır. Dil ne kadar unsur bağışlarsa belleğe, düşüncenin tutsaklığı o ölçüde artar ama düşüncenin tutsaklığı geçicidir. Düşünce, belleğe bütünüyle bağımlı hâle geldiğinde dil devreye girer ve düşüncenin biçimlenmesine ve gelişmesine yardımcı olur.

 

Bellek yalnızca, dille düşünce arasındaki bu yakınlaşmada geri çekilir. Bu aşamada, dil düşünce üzerindeki baskıyı kaldırır, sahip olduğu olanakları ona sunar. Genel olarak ortalama bir zekâ düzeyine sahip olarak nitelendirilen birisinin sıra dışı ve parlak bir fikir sunmasının nedeni budur. Söz konusu kişi, belleğinin yaratığı baskıdan, psikolojik veya toplumsal bir etken tarafından kurtulmuş ve kendisinden beklenilmeyen düşünceleri üretebilmiştir. Burada asıl olan, o kişinin her zaman için ileri düzeyde düşünce üretebilme potansiyeline sahip olmasıdır.

Bellek, söz arasındaki boşluklarda yansıtır kendisini. Konuşmacının söylevinde ara sıra görülen duraklamalar, kesintiler her zaman o konuşmacının söylevinin içeriğine hâkim olmadığını göstermez. Bazen bellek sözcüklerin tümceler olarak kurulmasına izin vermez çünkü. Konuşmacı aynı zamanda sözcüklerin saldırısına uğrayabilir ve uygun olan sözcüğün aranması duraklamaya neden olur.

 

Bu, karmaşık bir ilişkidir. Bir konuya hâkimiyet, sözcüklere de hâkimiyet anlamına gelmez çünkü bellek her zaman belirleyicidir ve onun kapsama alanına giren düşünce, her zaman bütünüyle kendisini açamaz kullanıcıya. Bellekten bağımsız bir düşünce söz konusu değildir. Bu döngü, sonsuza kadar sürer.

 

Dil asla gerçek anlamda düşünce tarafından temsil edilemez. Bu, insanın bütünüyle yaşamı tanımlayabilmesinin olanaksız olduğunun bir kanıtıdır bir bakıma. Dil, yüzünü sürekli canlı olana süreğen olana döner, yüzünün arkasında gölgede kalansa hep düşüncedir.

Bellekse her ikisinin gerçekliğini örterek başka bir şekle dönüştüren aynadır.

 

Yorum Yazın

Facebook Yorum

Hüseyin Ekmekçi

iletişime geç

Hüseyin Ekmekçi

Köşe Yazarları
Yüksel Çilingir
Yüksel Çilingir Mali Müşavirlerin kültürel zenginliği
Nerkiz Sahin
Nerkiz Sahin Kos gezimizden...Cuma 1 eylül
Sait Kose
Sait Kose EMEĞE SAYGI - Brüksel Schaerbeek belediye havuzu açıldı
Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi
Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi İST DENEN CEHENNEM
Bülent Güven
Bülent Güven BRICS, Davut Golyat'a karşı mı?
FIKRET AYDEMIR
FIKRET AYDEMIR AB’den yeni teknolojiye 8.1 milyar euroluk bütçe
Gulten Abaci
Gulten Abaci ÖNEMLI OLAN YARGILAMAK DEĞIL, ANLAMAKTIR 
Bahattin Gemici
Bahattin Gemici ÇİFTE VATANDAŞLIK ŞİMDİ ÇOK YAKIN
Kadir Duran
Kadir Duran BELÇİKA'DA BANKA HESABI OLMAYAN GİRİŞİMCİLERE MÜJDE!
Duran Kadir
Duran Kadir La Turquie à l' UE Mythe ou Réalité ?
Serap Yenici
Serap Yenici Sabah Yıldızı  Brüksel 'de
Murat Topoglu
Murat Topoglu ORUÇ TUTMANIN SAĞLIĞA ETKİLERİ
BELMA TEK
BELMA TEK Kadın ve Gül
Ansa Suoğlu
Ansa Suoğlu Deprem öldürmez, bina öldürür..
Kamil Sayın
Kamil Sayın GÖÇÜN  50. YILINDA
Hakan Erzurumlu
Hakan Erzurumlu Belçika için oturum ve çalışma izni ...
Derya Soysal
Derya Soysal L’hydrogène couplé à la capture du carbone, solution miraculeuse ou aveuglement aberrant ?
Kadir Duran French
Kadir Duran French La Boutique Esthétique de Bruxelles Korner
TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT )
TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT ) BELÇİKA'DA TÜRKLERİN BİLGİ PAYLAŞIM VE VERGİ SORUŞTURMALARI SIKILAŞIYOR
FİKRİYE AYRANCI KEPER
FİKRİYE AYRANCI KEPER HUZUR YANI BAŞIMIZDA, UZAKTA ARAMAYALIM...
Hüseyin Ekmekçi
Hüseyin Ekmekçi DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDA: BELLEK, GÖLGE VE AYNA
Zekiye Dogan
Zekiye Dogan BİR ERKEĞE DÖRT KADIN
DOMINIQUE DESERRANO
DOMINIQUE DESERRANO Brand Revenue in the Business-to-Business World:
Zehra Özer
Zehra Özer Belçikalı gençlerin konut alma imkanı gitgide azalıyor
Bizi Takip Edin
Facebook
Twitter
Instagram
Youtube
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2023
KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

© 2023 BIZPARTNERSS | Yazılım: Onemsoft

Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle