MENU
  • BK TEKNOLOJI
  • Türkiye Seçime Özel 2023
  • BELCIKA SIYASET ARENASI
  • TaXiBXL
  • SERAP'IN LEZZET SOFRASI
  • FOTO HABER
  • BRUXELLES KORNER BASIM 2016
  • BRUXELLES KORNER 2017 BASIM
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
DOLAR16.7682
EURO18.0052
GR ALTIN998.07
ÇEYREK1642.4
Afyonkarahisar
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
  • GUNDEM
  • ORTA ASYA
  • HABER
  • BRUXELLES KORNER PROGRAMLARI
  • SAGLIK
  • KÜLTÜR SANAT & SPOR
  • BIYOGRAFI
Kapat

AVRUPA’DAKİ GURBETÇİLER İLE ANAVATAN TÜRKİYE’DE YAŞAYAN İNSANIMIZIN ARASINDAKİ VAR OLAN GERİLİM ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER - 1

Ana SayfaYazarlarDr. Bedri ŞAHİN Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
03 Ekim, 2024, Perşembe 00:43
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt
LOGO KAD

AVRUPA’DAKİ GURBETÇİLERİLE ANAVATAN TÜRKİYE’DE YAŞAYAN İNSANIMIZIN ARASINDAKİ VAR OLAN GERİLİM ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER - 1

 

Hepimizin bildiği üzere 1961 yılında Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya arasında işçi gönderilmesi konusunda anlaşma yapılmıştı. Her iki devlette kendi açısından bu ikili anlaşmaya ihtiyacı vardı, dönemi şartlarında her iki devlet bu durumdan memnun kalmıştır. Başlangıçta Türkiye’den özellikle Almanya’ya giden vatandaşlarımızın yanısıra zamanla diğer Avrupa ülkelerine, kuzey ülkelerine de işgücü göçü olmuştur. 2024 yılı içerisindeyiz, yarım aşırı geçmiş, işgücü olarak giden ilk kuşağın çoğunun emekli olduğu, vefat ettiği, 2. vee 3. kuşağın yaşadığı Avrupa ülkeleri bu vatandaşlarımızın adeta ikinci bir vatanı olmuştur.

 

Kimisi Türkiye vatandaşı olarak; kimisi çifte vatandaş olarak  anavatandan bağlarını asla kesmeden göçmen olarak anavatandan uzakta yaşamaktadırlar. Bu bir gerçek ki insanoğlu doğduğu, yaşadığı yere zamanla alışıyor, yaşadığı yerde kendine göre bir düzen kuruyor; hatta bir atasözümüzde ifade edildiği üzere doğduğu yer değil, doyduğu yer vatanı oluyor. Bu atasözü gurbetçiler bağlamında düşünüldüğünde, gurbetçilerin yapısına tam olarak uymayan bir atasözü olduğunu da kesinlikle söyleyebilirim, nitekim Türkiye’de doğmayan 3. kuşağın bile anavatana kalpten bağlı olduğunu görüyoruz/gözlemliyoruz. Türkiye’nin zor günleri olan depremlerde gurbetçilerin anavatana yaptıkları büyük yardımlar bu gerçeği bizlere gösteriyor. Ayrıca örneğin milli takımın futbol maçlarında, milli takımın yoğun bir insan seli tarafından desteklenmesi de anavatana bağlılığın güzel bir örneğidir.

 

Durum böyle iken eski zamanlarda da gurbetçiye karşı az da olsa var olan  kıskançlık-çekememezli-hasetlik  özellikle Korana Virüs Salgını’ndan sonra Türkiye ekonomisinin bozulmesından sonra çok artmıştır. Daha da tehlikeli ve üzücü olan yönü ise bizim insanımızın gurbetçi ve anavatanda yaşayan kesimi arasındaki didişmeler-söz kavgaları aynı vatanın evlatları-bireyleri olan insanımız arasında kin ve nefretin artmasıdır. Ben bir göçmen/gurbetçi akademisyen olarak bu acı gerçeği üzülerek gözlemliyorum. Lastiği patlamış yokuş aşağı hızlanarak giden bir kamyon gibi insanımızın bir bölümünün bir diğer bölümüne kini, nefreti artıyor. Henüz fiziksel saldırlar seviyesinde değil ama bu gidişle maalesef istenmeyen olaylar yaşanabilir.

 

Kaynak: Hürriyet Pazar.

 

Biz akademisyenler tarihi olaylar ile günümüz olayları arasında bağlantılar kurarız, karşılıklı analizler yaparız. Hiçbir konuya sığ ve dar bakmayız, kapasitemiz-donanımız-birikimiz-okumalarımız oranında her şeye/her olaya geniş pencerelerden/zaviyelerden bakmaya çalışırız. Geçmiş ile gelecek arasında  olabilecek şeyleri önceden analitik olarak düşünmeye, var olan ve olabilecek sorunlara/krizlere önceden çözümler getirmeye çalışırız.  Ben siyaset bilimi ve uluslararası anabilim dalında bizim anabilim dalının bünyesindeki 13 alt kürsülerden (anahtar kelime-alt bilim dalı) biri uluslararası güvenlik de çalıştığım için,  güvenliğin kendine has özelliklerinden dolayı hem bilgi birikimimden dolayı ayrıca hislerimin bana bu konuda beni şiddetli uyarı vermesi hasebiyle, gurbetçi-anavatanlı çatışması konulu bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum.

 

Bir önemli sorun var ve gittikçe büyüyor. İki kesimde de bilinçsiz-câhil insanlar var; iki kesimde de var olan bu gerginligi bilinçsiz bir şekilde körükleyenler vardır. Öte yandan henüz çok sesleri çıkmasa da bu sorunu farkeden, iki tarafı da sabırlı ve anlayışlı olmaya yänlendirmeye çalışan akıl ve olgun bir kesim de vardır. Sorunun daha da büyümeden tamamen yok olmasa bile asgariye indirilmesi, insanımızın birbirini sevecek noktaya gelmese bile birbirine medeni bir şekilde saygı duyması için, var olan bu gerginlikten/soğumadan/kinden/nefretten/kıskançlıktan/çekememezlikten/hasetten halkımızın bu bahsettiğim kesimlerinin arındırılması için vatanını-insanını seven olgun insanların birşeyler yapması gerekmektedir.

 

Bu gerginliği Türkiye’deki Korana sonrası ekonomik kriz tetiklemiştir ama aşağıda özellikle vurgulayacağım iki önemli faktör adeta ateş olan yere benzinle gitmek gibi; bu gerginliği her geçen gün daha da artırarak iç huzurumuzu, birliğimizi, dirliğimizi olumsuz bir şekilde etkilemeye devam etmektedir. Bu sorun henüz devlet güvenliğini ilgilendirecek çok âcil ve çok önemli bir konu olmayabilir ama daha da artarsa, kontrol edilemeyecek noktalara gelebilir. Geçmişte yani  1980’li yıllarda siyasi nedenlerden dolayı birbirlerine giren halk bizim insanımızdı. Elbette bu çatışma ile var olan şimdiki sorun birebir değildir ama olayları bizzat yaşayanlar ve yaşatanlar ise bizim insanımızdı.

 

Hangi sosyolog hangi tarihçi diyebilir ki bizim insanımız çok sabırlıdır, birbirlerinin haklarına-hukuğuna karşılıklı olarak çok hassas davranırlar? Veya hangi uzman diyebilir ki her ne sebepten olursa olsun bizim insanımız çok olgundur, akıllıdır, kendini hep kontrol eder ve Türkiye’de asla iç çatışma-iç savaş çıkmaz. Kanımca böyle olumlu bir açıklama yapabilecek birileri çıkmaz, çünkü geçmişteki olaylar gelecekte olma potansiyelini güçlendiren işaret ve delillerdir.

 

Nitekim 2024 yılı yıllık izinlerinde gurbetçi kesimin bir bölümü tatillerini anavatanda değil başka ülkelerde geçirmeleri var bu soğukluğun/gerginliğin ilk delillerindendir. Veyahut Türkiye’ye yıllılk izne gitse bile dışarıya mümkün mertebe az çıkması, gezmeyi  alışverişi azaltması gurbetçinin şekilsel/maddi tepkileri olarak okunması gerekiyor. İşte tepkiler böyle böyle başlar, zamanla gurbetci Türkiye’den iyice ayağını kesebilir, nitekim insanoğlu böyle bir varlıktır. Ekonomi bozulması, enflayonun artması, pahalılığı  da elbette gurbetçileri etkilemiştir ama işin özünde anavatandaki bazı içi haset dolu-câhil bir kesimin gurbetçiler kötü davranması özellikle alışverişlerde yerli halka bir liraya sattığı bir ürünü gurbetçiye 10 katına satmaya çalışması kısaca gurbetçiyi kazıklaması da aradaki soğukluğu elbetteki artırmıştır.

 

Soğumayı, gerginliği, çatışmayı her geçen gün artıran/körükleyen bu nedenler yukarıda da özellikle belirttiğim üzere, birincisi sokak röportajlarında her iki kesimin görgüsüz ve câhillerinin açıklamalarıdır. Zamanımızda dijitalleme-internet imkânlarının artması-sosyal medya vb. çeşitlenmesinin elbette birçok hayırlı güzel yanları olmasına rağmen, bu bahsettiğim sokak röportajlarını karşılıklı olarak dinleyenler bu açıklamalardan olumsuz olarak etkilenmektedirler. Sokak röportajlarını bilinçli bir şekilde halkımızı birbirine kırdırmak için yapan hainlerin olduğu da apayrı bir gerçektir. Şu uyur düşman uyumaz atasözü minvalinde iç ve dış hain ve düşmanlar da ellerine geçen bu malzemeyi sonuna kadar kullanmaktadırlar.

 

Soğumayı, çatışmayı artıran ikinci önemli faktör ise yine sosyal medya platformlarında karşılıklı olarak yapılan paylaşılar/videolardır. Bu platformlardan özellikle tiktok uygulaması içeriklerinden ve tüketimi/izlenmesi/dinlenilmesi/paylaşım-video hazırlanması kolay olduğundan dolayı bahsettiğim iki halk kesimimizi adeta barut fıçısına döndürmektedir. Birbirlerine karşılıklı ve ya toplu-organizeli cevaplar-atışmalar dolu birçok video-paylaşım, tiktok uygulamasında maalasef fazlasıyla bulunmaktadır. Bu yazinin yazildigi siralarda da gurbetcilere geneline yönelik Türkiye`deki kendini bilmez cahil birinin agir hakaretleri gurbetcileri hem cok üzmüz hem de kizdirmistir. Gurbetçiler aralarında toplanarak bu ahlâksız cahile emsal teşkil etmesi bile düşünülen büyük bir tazminat davası açmışlardır.

 

Almanya’da yaşayan bir gurbetçi-göçmen akademisyen olarak yukarıda anlatmaya çalıştığım belki henüz oran itibarıyla yerel ve küçük bir sorun gibi görünen-algılanan bu olumsuz durumları, vatanını-insanını ve tabi geniş mânâda insanlığı seven-sayan medeni-olgun-âkıl bir bilimadamı ve insan olarak gündeme getirmek ile bu konuda bir başlangıç yazısı yazdım. Amacım bu konuya dikkat çekmektir, bu sorunu âcilen yeni baslayan bir yangını söndürür gibi söndürmemiz gerekiyor, yangın alevlenmesin, inasnimiz birbirine girmesin, nitekim et ile tırnak gibi olması gereken insanımız maddi ve manevi anlamda birbirine ihtiyacı olan sosyal varlıklardır.

 

Kaynak: Bianet.

 

Gurbetçiler anavatan dışında yaşıyorlar ama/aynı zamanda ekser kâhiri yani ezici bir çoğunluğu anavatana, bayrağa, milli-ulusal değerlerimize bağlı insanlardır, elbetteki anavatanda iç düşmanlar hainler bulunmakta ise gurbetçiler içinde de Türkiye’ye hasım, işbirlikçi hainler vardır. Ben her iki kesimin görgüsüz ve cahillerine sesleniyorum, sakin olunuz-duygularınıza yenilmeyiniz- karşılıklı videolar yapmayınız-ortamı daha fazla germeyiniz kısaca lütfen olgun-arif-âkıl olunuz. Bizler aynı büyük çıkarın dallarıyız, aynı ağacın güzel meyveleriyiz, bizler kadim büyük bir milletiz, ne olur  YA SABIR DİYE SESLENİYORUM!

Eli kalem tutan yazar-gazeteci-akademisyen-bilim adamları-kanaat önderleri ve benzeri kişilerden de bu önemli konuyu yazılarında ve günlük hayatlarında yapıcı bir şekilde gündeme getirmelerini tavsiye ediyorum/umarım bu konuda onlar da birşeyler yaparlar. İlerleyen zaman diliminde gurbetçi-anavatanlı gerginliği konusunu başka açılardan ele alacağım yazılarımda olacaktır, görüşmek üzere...

 

Dr. Bedri ŞAHİN - Almanya/NRW.

Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler - PhD.

Almanya Siyaset Bilimi Derneği (DVPW) Üyesi.

İşletme Yönetimi Uzmanı - MBA.

Türk Filoloğu (Türkolog) - Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni.

 

Yorum Yazın

Facebook Yorum

Dr. Bedri ŞAHİN Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

    iletişime geç

    Dr. Bedri ŞAHİN Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni

    Köşe Yazarları
    Dr. Güngör Gökdağ
    Dr. Güngör Gökdağ Kürtler ve Türkiye İttifakı
    FİKRİYE AYRANCI KEPER
    FİKRİYE AYRANCI KEPER Bayramlar Vardı Bir Zamanlar…
    Kadir Duran
    Kadir Duran Faiz İllüzyonu: 25 Yıllık Ekonomik Gerilemenin Özeti
    Bülent Güven
    Bülent Güven Kahve, değişim ve sosyoloji
    Kadir Duran French
    Kadir Duran French Saint-Josse : Quand le stationnement devient une raquette légale
    Ferda (Boz) Güneri
    Ferda (Boz) Güneri ELA : “BABAMI İSTİYORUM!”
    Gulten Abaci
    Gulten Abaci ÖZBEKİSTAN   SEMERKAND TAŞKENT  BUHARA,HİVE  VE KAZAKISTAN ALMATA. ATA ŞEHİRLERİM DE YENİDEN DOĞMAK
    Sait Kose
    Sait Kose NANKÖRLÜK ve İHANET
    Nerkiz Sahin
    Nerkiz Sahin 4 mevsim biz
    Yüksel Çilingir
    Yüksel Çilingir Flowing through place and memory
    Derya Soysal
    Derya Soysal Magtymguly Pyragy, poète turkmène à renommée mondiale
    Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi
    Prof Dr Ali Vural Cengiz Arizona GCU Öğretim Üyesi CHP GENEL BAŞKANINI KADINLAR KORUSUN
    Tonyukuk Boran (Uluslararası Stratejist)
    Tonyukuk Boran (Uluslararası Stratejist) İRAN İSLAM CUMHURİYETİ’NİN ORTADOĞU’DAKİ ROLÜ
    Ahmet Urfali
    Ahmet Urfali "23 NİSAN'IN ANLAMI VE TARİHİ BOYUTU” KONULU KONFERANS
    Ayla Coşkun Ceren
    Ayla Coşkun Ceren Dünyadan Göçmek
    TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT )
    TAYFUN ANIL ( BRUXELLES AVUKAT ) Belçika hükümeti (tarafından önerilen yeni vergi reformu, çalışanlar ve sıradan vatandaşlar için aşağıdaki önemli değişiklikleri içermektedir
    Duran Kadir
    Duran Kadir Biliyor muydunuz? Henry "Box" Brown kimdir ?
    Dr. Bedri ŞAHİN Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
    Dr. Bedri ŞAHİN Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni Dr. Bedri Şahin ile Almanya Seçimleri Röportajı
    FIKRET AYDEMIR
    FIKRET AYDEMIR AB “ticaret savaşı”na hazır
    KARMA YAZARLAR KÖŞESİ
    KARMA YAZARLAR KÖŞESİ Hakiki Kabakçı : EMİRDAĞ’LIYIM BEN DEME
    NASREDDİN HOCA FIKRALARI
    NASREDDİN HOCA FIKRALARI 5 YENI NASREDDİN HOCA FIKRALARI
    T.C Huseyin Avni Gelendost
    T.C Huseyin Avni Gelendost DOST BİRİKTİRİN..
    ERDOĞAN KAHYA
    ERDOĞAN KAHYA Turizmde Herşey Dahil Sistemi tartışılmalı
    Kamil Sayın
    Kamil Sayın Kamil Sayın'dan HAKİKİ KABAKÇI
    Avukat Mehmet Taş ( TR )
    Avukat Mehmet Taş ( TR ) T.C 'de kiralayan ve kiracı arasındaki ilişkiler
    Hüseyin Ekmekçi
    Hüseyin Ekmekçi İNİŞLE DÜŞÜŞ ARASINDA BİR AĞIT
    Zehra Özer
    Zehra Özer Yüreğime dokunmadı desem yalan olur...
    Ramazan Kurt
    Ramazan Kurt "Yabancı Kökenli Sahte Sosyalistler: Yeter Artık PS'in Sırtından İnin!"
    Serap Yenici
    Serap Yenici Kirmi Kir !
    Bahattin Gemici
    Bahattin Gemici ALMANYA SİYASETİNE AĞIRLIĞIMIZI KOYALIM
    Ansa Suoğlu
    Ansa Suoğlu "En kötü barış, en haklı savaştan daha iyidir." Cicero
    Murat Topoglu
    Murat Topoglu ORUÇ TUTMANIN SAĞLIĞA ETKİLERİ
    BELMA TEK
    BELMA TEK Kadın ve Gül
    Hakan Erzurumlu
    Hakan Erzurumlu Belçika için oturum ve çalışma izni ...
    Zekiye Dogan
    Zekiye Dogan BİR ERKEĞE DÖRT KADIN
    DOMINIQUE DESERRANO
    DOMINIQUE DESERRANO Brand Revenue in the Business-to-Business World:
    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    BRUXELLES KORNER BLOG COPYRIGHT 2015-2025
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    © 2025 S-B-E Ltd | Yazılım: Onemsoft

    Haber GönderFirma Ekleİlan Ekle