İSRAİL’İN İRAN’A SALDIRISI-4
Tonyukuk BORAN
İRAN İSRAİL SAVAŞININ HEDEFLERİ
İsrail’in askeri gücünün ayırt edici noktaları; yedeklerinin yüksek eğitim seviyesinde tutarak çok kısa zamanda harbe hazır hale getirmesi, üstün ve bağımsız hava kuvvetleri (ABD’ye ait F-35 uçakları dahi Lockheed Martin firmasına uçağa ilişkin bilgiler verilirken İsrail tarafından kullanılan F-35 uçakları özellikle elektronikler konusunda tamamen farklıdır.) ile entegre hava ve füze savunma sistemlerine sahip olmasıdır. Bu askeri gücü özellikle yüksek doğrulukla elde edilen istihbarat ile etkin bir şekilde kullanmaktadır. Uluslararası analizinde belirtildiği üzere özellikle birçok ülke tarafından desteklenmesi nedeni ile bir harekât durumunda lojistik akış olarak bir problem yaşamamaktadır.
İsrail’in milli güç unsurları analizinde güçlü yönleri belirtilmiştir. Ancak bir mücadelede etki edilebilecek ve savaşma azmini kıracak olan ağırlık merkezi; hava savunma sistemi, istihbarat ve hava kuvvetleridir.
İran’ın yıllardır ambargo altında kalması nedeni ile dünyanın en büyük doğalgaz ve petrol rezervi olmasına rağmen ekonomisi yeterince büyümemiştir. Ayrıca Suriye, Lübnan, Irak, Yemen ve Filistin’de konuşlu vekil güçlerine aktardığı kaynaklar neticesinde Hem ülke ekonomisi hem de silahlı kuvvetlerini yeterince geliştirememiştir.
İran’ın ise İsrail saldırısı ile başlayan savaşa kadar büyük kaynaklar (yüzlerce milyar ABD Doları) ayırarak yaklaşık 40 yılda oluşturduğu vekiller yok edilmiştir. Bundan dolayı İsrail’e karşı etkin olarak kullanabileceği yegane gücü balistik füze sistemleridir. Kara Kuvvetleri sayısal olarak büyük olmakla beraber İsrail ile kara sınırı bulunmaması Kara Kuvvetlerini etkisiz kılmaktadır.
Savaşı başından itibaren İsrail tarafından lider kadrosu, hem hava saldırıları hem de İran’da bulunan işbirlikçilerinin desteği ile yapılan dron saldırıları ile hedef alınmıştır. Şiilerin lideri olan Ayetullah ise ABD’nin onay vermemesi sebebi ile hedef alınmamıştır. ABD’nin Ayetullah’a saldırıyı engellemesi ise Ortadoğu’da bu durumun İsrail-İran Savaşı durumundan çıkararak İsrail-Şii savaşına dönüşmesini engellemek Arap ülkelerindeki Şii nüfusun ayaklanmasının önüne geçmektir. Ayrıca yaklaşık 30 milyon Şii nüfus barındıran Pakistan’ı da içine çekebilecek bir çatışmanın ABD çıkarlarına hizmet etmemesidir.
İsrail’in Hedefleri
Savaşın başında: Rıza Pehlevi tarafından İran rejimine yönelik sözler ve ayaklanma çağrısı, PKK’nın İran kolu PJAK’ın hareketlenmesi, özellikle Belluci azınlığa yapılan çağrılar dikkate alındığında; İsrail’in İran’da rejim değişikliği ve parçalanması yöneünde hedefleri olduğunu yorumlamak makul gelecektir. Ayrıca balistik füze üretimi ve nükleer kapasitesinin yok edilmesi de askeri anlamda uzun süre İran’ın İsrail’e tehdit oluşturmasını engelleyecek askeri hedefler olduğu açıktır.
İran’ın Hedefleri
İran’ın ise bu savaşta hedefinin ülke bütünlüğü ve rejimin muhafazası olduğunu öngörmek isabetli olacaktır. Zira uzun yıllarda büyük kaynaklar ayırdığı vekillerinin etkisizleştirilmesi savunmada kalmasına yol açmıştır.
İsrail tarafından belirlenen rejim değiştirme hedefi İran’ın sosyo-kültürel durumu iyi değerlendirilmeden belirlenmiştir. ABD’nin özellikle Ortadoğu ve Uzakdoğu ülkelerinde yaptığı hatalar ile benzeşmektedir. Zira Pehlevi’nin açıklamasının İran halkında hiçbir karşılık görmemesi, saldırı karşısında İran halkının devleti desteklediği olarak yorumlamak gerçekçi olacaktır. Rejim karşıtı oluşacak ciddi bir eylem İsrail’i destekleyen batı medyasında oldukça köpürtülecek ve kaynağı batı medyası olan tüm medyada yer alacaktır.
İran’ın parçalanmasına yönelik hedef; özellikle Belluci problemi nedeni ile Pakistan’ı olaya müdahil olmasına neden olacaktı. Ballucistan bölgesinde bulunan Gvadar Limanı’nın Çin Pakistan koridorunda kritik bir öneme sahip olması nedeni ile Çin’i de etkileyecek bir duruma dönüşebileceği yüksek ihtimallidir. Pakistan-Hindistan geriliminde İsrail’in Hindistan lehine tutum takındığı da gözden kaçırılmamalıdır. İran’ın kuzey batısında oluşacak bir Kürt hareketinin ise Türkiye tarafından tehdit olarak algılanması kaçınılmazdır.
Yorum Yazın
Facebook Yorum