Pazar Yazısı
HAVALE
Türkçede benim bildiğim üç HAVALE türü var. Bu yaz sezonunda yaşadıklarımla anlatayım.
Emirdağ Hastanesi’ne hasta getirirsiniz, size Afyon'a mı, Bolvadin’e mi havale edelim derler.
Emirdağ’ı örnek aldım; eminim Türkiye’nin birçok ilçesinde durum böyledir.
Adam kalp krizi geçiriyor — benim bildiğim, anında müdahale gereken bir durum — onlar "havale etmek" derdinde.
Beyin kanaması geçiren hastanın stabil kalması gerekirken, onu Eskişehir’e sallaya sallaya yollarlar.
Bu, birinci tür HAVALEDİR. Edilir.
HAVALE nöbetine girdiğinizde vücudunuz kasılır, bilinç kaybı yaşarsınız; kontrol sizden çıkar.
Memleket toplu bir HAVALE nöbeti geçirir gibi: Herkes gergin, herkes mutsuz,herkes stres altında .
Gurbetçi esnafa kızar: Fiyatlar neden yüksek?
Haklı mı? Evet!
Esnaf isyan eder: Gaz, elektrik, mazot, su, kira... Her hafta zam geliyor, mecburum!
Haklı mı? Evet!
Bu, ikinci tür HAVALEDİR. Geçirilir.
Bir de Allah’a HAVALE ederiz.
Kolay yoldur; sorumluluktan kaçarız. Çare bulamazsak, işi Allah’a havale edip sıyrılırız.
Bu da üçüncü tür HAVALEDİR. Kaçış .
Tatil dönüşü lütfen yavaş,lütfen dinlenerek gidin.
Herşey elinizde, sizi sizlere HAVALE ediyorum .
Sait Köse
Kaş,
Pazar, 10 Ağustos 2025 | 09:52
Yorum Yazın
Facebook Yorum