TL neden değer kaybediyor?
Öncelikle niçin Avrupa ülkelerinin Zengin olduğunu anlayalım.
Ülkeler bir çok ekonomik aşamadan geçmişlerdir tarih boyuncu. Batı ülkeleri, bilhassa Batı Avrupa, diğer ülkelere nazaran, sanayi devrimini ilk yaşayanlardan.
Ülkemizdeki bir çok insan, Fransa, Belçika gibi ülkelerin sadece sömürge politikası sayesinde Zengin olduklarını iddia ediyorlar. Oysaki Fransa ve Belçika, sömürgeden önce zengin oldukları için sömürge politikasını başlatabilmişlerdir. Zenginlikleri erken yaşadıkları endüstri devriminden kaynaklanıyor.
Sanayi devrimi nedir?
domestic system den factory system’e geçiş sayesinde, kapitalist ve liberal ekonomi, bankacılık ve sigortacılık, tarımdaki gelişmeler, rönesans dönemindeki aydınlama ve Bilgi’nin akıl yoluyla bulunması, Fransız devrimi, tıptaki gelişmeler sayesinde hızlı nüfus artışı, buharlı makine icadı gibi gelişmeler sayesinde zenginleşti.
Avrupa'da 18. ve 19. yüzyıllarda yeni buluşların üretime olan etkisi ve buhar gücüyle çalışan makinelerin makineleşmiş endüstriye neden oldu. Bu gelişmeler sayesinde Batı dünyası yepyeni ekonomik sisteme, ve çok büyük bir zenginliğe sahip oldular. Bu gelişmelerin de Avrupa'daki sermaye birikimini kat kat arttırmasına neden oldu. Sanayi Devrimi, ilk olarak Birleşik Krallık'ta ortaya çıkmış, ardından Batı Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya'ya sıçramış ve bütün dünyaya yayılmıştır.
Gelişmekte olan ülkeler ise yeni yeni sanayi devrimini yaşadıkları için geride olmaların nedeni budur.
Öncelikle niçin Türkiye gelişmiş ülkelerin ekonomik seviyesinde olmadığını açıkladım şimdiyse gelelim şu soruya: neden Türk lirası değer kaybediyor.
Enflasyon halkın alım gücünü ciddi bir şekilde etkiliyor. Türk şirketleri dolar üzerinden borçlanıyor, bu da onları döviz kuru dalgalanmalarına karşı savunmasız hale getiriyor. Yabancı dövizlerin Türkiye’ye yeterince yatırım yapmaması bu duruma yardımcı olmuyor.
Bu durumda ne devletin nede merkez bankasının düzgün bir çözüm sunamaması durumu vahimleştiriyor. 2017 yılında Türkiye Cumhuriyeti ciddi bir ekonomik büyüme yaşamıştı. Lakin dolar bazında borçlanma TL‘nin gün geçtikçe değer kaybetmesine neden oluyor.
Türk halkın tasarruflarının yetersizliği (alım gücünü zayıf olması) ve iç sermaye piyasalarının zayıf gelişimi, Kurumsal finansman genellikle yabancı para cinsinden elde edilmesine ve bu borçlanma özel sektörü döviz kurundaki dalgalanmalara karşı savunmasız hale getirmesine neden oldu.
Nitekim, yabancı para cinsinden borç artınca, ilgili şirketler için geri ödeme güçlüklerine neden oluyor. Türk bankaları sadece artan kurumsal kredi riskinden değil, aynı zamanda yeniden finansman riskinden de etkileniyor.
Merkez bankasın faiz oranının artırırsa TL biraz değer kazanabilir.
Türkiye, ithalata olan yoğun bağımlılığı ve sınırlı yurtiçi tasarrufları nedeniyle GSYİH'sinin% 7'si ile yüksek bir cari açık veriyor.
Doğrudan yabancı yatırımlar (DYY), ilgili ülkede dünyanın geri kalanının uzun vadeli bir çıkarını temsil eder, bu nedenle en istikrarlı finansman yöntemini oluştururlar. Ancak DYY, Türkiye'nin cari açığının yalnızca beşte birini karşılamaktadır. Türkiye, önemli kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını karşılamak için portföy yatırımlarına, yani kısa vadeli finansal taahhütlere de çok bağımlıdır. Türkiye bu nedenle finansal piyasalarda dalgalanmaya maruz kalmaktadır.
Bu nedenlerden dolayı, TL değer kaybediyor, vede gelişmek istediği için borçlanmak zorunda kalıyor.
DERYA Soysal