© © 2025 S-B-E Ltd AEPI ASBL

Belçika: Korumanın Yerini Baskı Aldığında

Belçika: Korumanın Yerini Baskı Aldığında

Belçika: Korumanın Yerini Baskı Aldığında

Organize bir toplumsal istikrarsızlaşmanın anatomisi mi?

Kadir Duran
Analist – Bruxelles Korner
 Brüksel | İç Jeopolitik Analiz

 ÖNE ÇIKAN NOKTA

Artan işten çıkarmalar, sert düşen işe alımlar, ağırlaşan mali ve sosyal baskılar, hane halkı ve KOBİ’ler üzerindeki yük: Belçika, devletin korumadan çok zorlamayı tercih ettiği bir sistemsel gerilim dönemine giriyor. Bu tablo basit bir yönetim hatası mı, yoksa bilinçli bir ideolojik tercihin sonucu mu?

 İstihdam: KOBİ’ler frene basıyor

Son SD Worx barometresi, endişe verici bir kırılmayı ortaya koyuyor:

 Ekonomi çevrelerine göre bu göstergeler artık geçici bir yavaşlamayı değil, kalıcı bir güven kaybını yansıtıyor.

 İdari ve mali baskı: makas etkisi

İş gücü piyasası daralırken, şirketler aynı anda şunlarla karşı karşıya:

 Doğrudan sonuçlar:

 Brüksel: pusulasız bir başkent

Brüksel’de tabloyu ağırlaştıran temel bir siyasi faktör var:
uzun süredir devam eden bölgesel hükümet boşluğu.

Aynı anda:

ile boğuşan bir başkentte, siyasi yönetişim eksikliği “desteklemeyen ama dayatan devlet” algısını güçlendiriyor.

? Çevresel gerekçeleri tartışmasız olan LEZ’ler, pratikte en çok:

etkiliyor.

 Kredi: yeni bir yoksullaşma hızlandırıcısı

Bu gergin ortamda kredi, giderek bir sosyal tuzağa dönüşüyor:

 Kiracı aileler de ciddi risk altında:
artan okul masrafları, yüksek kiralar ve ek giderler.

? Yoksullaşma artık sadece uç kesimleri değil, orta sınıfı da içine alıyor.

İşsizlik: dışlamalar ve rakam savaşı

İşsizlik tartışması, derin bir toplumsal fay hattını açığa çıkarıyor.

Bakan David Clarinval tarafından dile getirilen rakamlara göre,
uzun süreli işsiz olup sistemden çıkarılması planlananların %60’ından fazlası “yabancı kökenli”.

Fact-check’ler şunu hatırlatsa da:

➡️ Siyasi etki anında oluşuyor:
Rakamlar bir anlatı aracına dönüşüyor,
sosyal karmaşıklık basit karşıtlıklara indirgeniyor
ve dışlamalar kaçınılmaz bir idari zorunluluk gibi sunuluyor.

⚖️ Zengin bir toplum, kırılgan bir nüfus

Belçika hâlâ zengin bir ülke ve yüksek servet yoğunlaşmasına sahip.
Ülkede 900 binden fazla milyoner bulunuyor.

Ancak bu tablo şu temel soruyu gündeme getiriyor:

Nasıl oluyor da zengin bir devlet bu kadar yaygın sosyal güvensizlik üretebiliyor?

Bu çelişki:

besliyor.

 Yetersizlik mi, ideolojik tercih mi?

Art arda gelen ve özellikle:

vuran politikalar karşısında şu soru kaçınılmaz hale geliyor:

Bu tablo bir yönetim beceriksizliği mi, yoksa bilinçli bir ideolojik yönelim mi?

Baskının korumanın yerini aldığı,
şartlı bir devlet modeli hipotezi, özellikle:

bir bağlamda ciddi biçimde tartışılmayı hak ediyor.

 Risk: güven kopuşu

Benzetme sert ama açıklayıcı:
Belçika bir zincirleme reaksiyon, adeta sistemsel bir patlama sürecinden geçiyor.

Etkiler ani değil, ama kalıcı:

? Tarih nettir:
Bir sistem artık korumadığında ve gelecek sunmadığında,
itiraz bir istisna değil — kaçınılmaz bir sonuçtur.

 Sonuç – Belçika yol ayrımında

Bu tartışma klasik sağ–sol ayrımının ötesindedir.

Mesele ideoloji değil, demokratik istikrar meselesidir.

Baskı ile yöneten, güven inşa etmeyen bir devlet
reform üretmez,
büyük bir siyasi sarsıntının zeminini hazırlar.

Belçika bugün bir yol ayrımında:

Kadir Duran – Bruxelles Korner

Analizlerimizi takip edin: BruxellesKorner.com

 Paylaş | Yorumla | Tartış

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER