Bruxelles Korner
Zehra Özer
"Biz yirmi yılı aşkın bir zamandır bir işvereninin çalışanlarından bir başörtüsü ya da diğer bir dini sembol eden herhangi bir işaret takınmamalarını isteyip isteyemeyeceği konusunda tartışıyoruz. Avrupa Adalet Divanı nihayet bu konuda açıklık getirdi: işveren bunu iş kurallarına kaydederse yasağın uygulanması mümkün olacak, " diyor Demir. "Unia merkezi onbir yıldır böyle bir tedbire karşı dava sürüyor, ancak davasını kaybetti ve bu yenilgisini kabul etmelidir. Unia merkezinin, şirketlere tarafsızlık politikasını geliştirmesinde yardımcı olma zamanı gelmiştir."
Demir verdiği röportajda Müslümanlar "değerlerimizi benimsemek zorundalar," diyor. "Ama herkes bunu kendi inisiyatifi ile yapmıyor, bazılarının bu konuda yardıma ihtiyacı vardır ya da bazılarını zorlamamız gerekiyor. Biz bunu başından beri yapmış olsaydık, şimdi bu kadar büyük sorunlarla karşı karşıya kalmamış olacaktık," diyor Demir.
Unia merkezi, Demirin başörtüsü yasağı ifadeleri ile ilgili şaşkınlığını dile getirdi ve bir görüşme için onu davet etti. "Avrupa Komiseri Marianne Thyssen’in (CD & V) belirtiği ve Avrupa Adalet Mahkemesi kararında da okuduğumuz gibi şirketler çalışanlarını bir başörtüsü taşıdıkları ile ilgili işten çıkaramıyorlar”, diyor Unia sözcüsü Bram Sebrechts.
"Giysi kuralları iş yerinde çalışanların müşteriler ile doğrudan temas halinde olursa uygulanabilecek, ancak işveren başörtüsü yasağına uymayan çalışanını işten çıkarmadan önce çalışanı için şirketinde başka bir görevin mümkün olup olmadığını göz önünde bulundurmalıdır. Bunun yanı sıra Unia merkezi yıllardır ayrımcılık karşıtı mevzuatı konusunda şirketlerin sorularına yardımcı oluyor, " diyor Unia sözcüsü.
Yorum Yazın