Bruxelles Korner
Zehra Özer
Çelik adamın imajı, Moskova'da hayal kırıklığı yaşattı. "Vladimir Putin, kendinden emin olmayan bir adamdır, Amerikalıların ‘omzunda bir çipi var ‘ tabirini kullandıkları, o öfkeli, kırgın, rencide edici, ortada hep bir suçlu arayan, rahatsız, şiddet yanlısı ve huzursuz birisi, " dedi Steven Lee Myers.
"Putin sürekli çok öfkeliymis gibi görünüyor çünkü sürekli kendisine haksızlık edildiği hissine kapılıyor. Onun tutumları, önemli ölçüde 'onun herkese küskün olması' belirlemektedir. Haksız muamele gördüğünü ve kendisinin diğerleri kadar iyi olmadığını düşünüyor. Hayatı bu olumsuz hisler üzerine kurulmuştur," dedi The New York Times’in eski muhabiri ve Putin’in “Yeni Çar” biyografisini yazan uluslararası yazarı. "Putin soğuk bir adam ve çok şüpheci bir zihniyete sahiptir. O bir komplo nun teorisini kafasında çok çabuk kuruverir. Putin, böylece düşe kalka güçlü olmayı öğrendi," dedi Myers.
Herşey çocukluk çağında başladı. Putin, yoksul bir ailenin çocuğuydu. St. Petersburg’de harap konut bloklarının avlusunda, ayaktakımı arasında oynayan bir çocuktu. O başka çocuklardan küçüktü ve diğerleri tarafından zorbalık görüyor, dövülüyodu. "Bu yüzden kendini daha iyi savunmak için judo´ya başladı," dedi Myers.
AmaEski Sovyetler Birliği ve bugünkü Rusya Fedarasyonunun casusluk teşkilatı, İsmi Rusça "Devlet Güvenlik Komitesi" anlamına gelen KGB, ona istikrarlı ve korumalı bir hayat sunuyor? Putin ise, onlu yaşlarda casus olmayı hayal ediyordu. Yani, bu işine geldi, böylece Gizli Servis onun 'evi' haline geldi.
Myers: "Ama KGB’de istediğini elde edemiyor. Putin ancak subaylığa kadar yükseldi, fakat onun istediği, elit bölümde casuslar ile Batı'da olmak. Ancak Putin, bu görev için gerektiği kadar iyi bulunmadı. Putin’in 'yurtdışı hayali' böylece Doğu Almanya'da son buldu. O zamanın hayallerde ki Berlin de bile değil, ancak Dresden’de kaldı. Kendisine çoğunlukla ofis işleri veriliyor ve bu onda yeniden hayal kırıklığına yol açıyor.''
"Yani ‘Omzunda bir çipi var’ tabiri Putin'in hayat hikayesini büyüleyici hale getiriyor. Onun Rusya'nın lideri olmak için hiçbir hırsı ve emeli yoktu. O herhangi bir yere adaylığını’da koymadı. O yıllarda kimse onu, büyük geleceği olan biri olarak görmüyordu," dedi Myers.
Putin, St. Petersburg'dan Moskova'ya taşındığında kendisine çoğunlukla ofis işleri veriliyordu. Fakat Putin, Devlet Başkanı Boris Yeltsin'in yıllarında, bir şekilde tüm kaosların arasından sıyrılıp geçmeyi başardı. Tüm elemeleri atlatarak yerini korumayı sağladı ve giderek yükseldi. 31 Aralık 1999 tarihinde, Boris Yeltsin beklenmedik istifasi üzerine, Putin o sırada başbakan olduğu için Yeltsin’in izinine girmeyi'de başardı. Oysa ki Putin başbakan olalı aradan henüz 6 ay bir zaman bile geçmemişti.
Putin, 2000 yılının Mart ayında yapılan erken seçimlerde devlet başkanı seçildi. "Kimse onu güçlü bir lider olarak görmüyordu. Çoğu onun bir kaç ay içinde istifa edeceğini düşünüyordu. Insanların kendisi hakkında şüphe duymaları, Putin'in (kendisine adil muamele edilmediğinden) kaçıncı kızgınlığını besliyordu."
Putin, tesadüflerle de olsa kariyerini dünya liderliğine kadar yükselti ve sırf bu nedenle niteliklere sahiptir. O, 15 yıldır cumhurbaşkanı, başbakan ve tekrar cumhurbaşkanı olarak iktidarda kalmayı başardı.
Myers: "Putin, hayatta kalmayı başaran, çok çalışkan, kriz duygusu var olan birisidir. O bunların hepsini nasıl atlatılacağını iyi biliyor. Kendine olan güveni, bu esnada şüphesiz, büyüdü. O, Rusya'nın çıkarına yapması gerektiği tüm düşüncelerinde israrlı davranıyor. Ama o, ne insanlara nede demokratik rekabete güveniyor. Bu da Rusya’yı otoriter bir hükümeti olan, otoriter bir devlet haline getiriyor."
"O, Batı'ya karşı şüphecidir. Batılı liderler, onun geçmişini bir gözden geçirmiş olsalardı, örneğin Kırım'da ve Suriye'de bu kadar şaşkınlığa uğramazlardı. Batı'lı hükümetler, devamlı kendi düşündüklerini görmek isterler. Putin kendi halkını bile, alınan kararlardan farklı kararlar alarak şaşırtan, öngörülemeyen bir adamdır ve bu hiç değişmeyecek. Sadece çok az Rus, Kırım krizini öngörmüştü."
BizBatı'da,onuntamamen yanlış bir portresini mi çiziyoruz?
"Hayır, sanmıyorum. Ancak, bu portre genelde çok basit kalıyor. O klasik anlamda bir diktatör değildir. O bir Stalin değil, o bir Kim Jong-un'da değildir. O, finansal yozlaşmış bir politik sistemin, bir elit’in totaliter lideridir. Onun fantastik işler başaran akrabalarına, arkadaşlarına ve diğer milyarderlere bir bakın. Putin’in egosunun günden güne büyümekte olduğu görüyoruz. Putin’in, diplomatları ve generalleri kendilerini sağlama almışlar. Onlar herkese meydan okuyorlar, kasgücü dili konuşuyorlar, doğruyu yalanla örtbas ederek, gizliyorlar. Aynı MH17 felaketinde, Ukrayna üzerinden vurulan yolcu uçağın etrafında yaşananlar gibi. Biz Kremlin'in işbirliği olmadan asla herşeyin doğrusunu tam olarak öğrenemeyeceğiz," dedi Myers.
Ruslar da liderleri nin kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederek herkesi aldattığını görüyor.
"Biz Batı'da, Rusların Putin'i ne kadar desteklediğini tam olarak bilmiyoruz. Kendini Batı'ya karşı ezdirmediği, tabi ki Rusların hoşuna gitmiyor değil. Onlar, Amerika' nın Rusya'yı küçümsemeye çalıştığına inanıyorlar, propaganda makinesi -... Putin için medya, satın alabileceğiniz bir araçtır, ve memnuniyetle onlara birlikte çalışmayı seviyor. Çok kritikli Rus arkadaşlarımı bile zaman zaman etkilemesini başarıyor. Televizyonda bir şey duyuyor ve ya görüyorlar ve bana soruyorlar: Tanrı aşkına, neden Obama böyle birşey yapıyor? O zaman bende aksine, gerçeklerin çok farklı olduğunu arkadaşlarıma anlatmaya çalışıyorum. Gerçekler çok farklı. Ama, anlatsamda bu onlarda sadece küçük bir fark yaratıyor, onlar görmek ve duymak istediklerine inanıyorlar.''
Putin’in bu kadar uzun bir süre iktidarda kalmasını Myers, onun istikrar korkusuna bağlıyor. "Arap Baharı, onu devam etmesi için ikna etti. O Arap ülkelerin isyanını, Batı'nın yönetiği bir hareketi olarak görüyor ve bu onun Moskova'sına da yayılabilirdi, diye düşündü. Ruslar’da 2011 yılı nın son aylarında sokaklara çıkmışlardı. Putin öfkeli kitlelerden korkuyor. Doğu Almanya'nın son günlerinde Rus halkını gördü, ve Putin, Rusların demir yumrukla yönetilmekten hoşlandığını söyledi," diye Putin'in biyografisini özetledi eski muhabir Myers.
Yorum Yazın