Türkiye’nin 15 Temmuz gecesi anayasal düzenine karşı emir komuta zinciri dışında hareket eden bir grubun kalkışmasıyla askeri bir darbe teşebbüsü ile karşı karşıya kaldığı, bu çerçevede, milli egemenliğimizin sembolü olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin F-16 uçaklarınca bombalandığı, İstanbul’daki köprübaşlarında tanklarla sivil halka yönelik katliamlar gerçekleştirildiği, Genel Kurmay Başkanı’nın rehin alındığı, kamu binalarına silahlı, bombalı saldırı düzenlendiği, Türkiye Radyo ve Televizyon binasının işgal edilerek zorla ihtilal bildirisi okutulduğu,
Bu hain girişimin, Hükümetimizin kararlı duruşu, Türk milletinin darbe girişiminde bulunanlar karşısında cesurca direnmesi, asker ve polisimizin etkili müdahalesi sayesinde amacına ulaşamadığı, ancak maalesef tüm bu süreç içerisinde, demokrasiye sahip çıkan 246 vatandaşımızın hayatlarını kaybettiği, 1.536 masum vatandaşımızın ise yaralandığı,
Dostlarımızdan, müttefiklerimizden, ortaklarımızdan ve uluslararası kuruluşlardan, bu zor günlerde ortak değerlerimiz temelinde Türkiye ve Türk demokrasisi ile dayanışma içerisinde olmalarını beklediğimiz, bu bağlamda darbe girişimini şiddetle kınayan Belçikalı dostlarımıza teşekkür ettiğimiz,
Bununla beraber, bazı varsayımlar ve gerçekleşmeyen olaylar üzerinden Türkiye’nin darbecilere karşı almakta olduğu yasal tedbirler ve kovuşturmalar hakkında önyargılı, haksız eleştiriler yöneltildiği, darbenin liderlerinin, Türkiye’nin demokratik, laik ve sosyal devletinin yanısıra anayasal düzenini de hedef aldıkları, bunun büyük bir suç olduğu, darbe teşebbüsünün arkasında terörist Fethullah Gülen Örgütü’nün bulunduğu, darbeye iştirak edenlerin, bağımsız yargı organlarınca uluslararası yükümlülüklerimiz ve mevcut yasal mevzuat çerçevesinde yargılanarak, suçlu bulunanların gerekli cezalara çarptırılacakları,
Bu bağlamda, darbe girişiminde bulunan terör örgütünün tüm unsurlarıyla ve süratle bertaraf edilebilmesi için ülkemizde Anayasamızın 120. Madde'si uyarınca üç ay süreyle Olağanüstü Hal ilan edildiği, sadece terörist Fethullah Gülen Örgütü’ne karşı yürütülecek operasyonlarda kullanılacak olan Olağanüstü Hal uygulamalarının günlük yaşamı, iş dünyasını, ülkemizi ziyaret eden turistleri ve ülkemizin uluslararası terörizmle mücadelesini etkilemeyeceği, alınan önlemlerin mevcut mevzuatımız ve uluslararası yükümlülüklerimiz ile uyumlu olduğu,
Ülkemizde meydana gelen korkunç olaylar sonrasında dünyanın her yerindeki Türklerin büyük bir travma yaşadıkları, Avrupa değerlerinin, Belçika’daki Türk toplumunun Türkiye’deki darbe girişimine karşı demokrasiye destek vermek amacıyla sokağa dökülmelerini yermeyi değil, desteklemeyi gerektirdiği,
Belçika kamuoyunu, bu zor günlerinde Türk toplumuna destek olmaya ve yaşadığı travmayı anlamaya çalışmaya davet ettiğimiz, Türkiye’nin bu süreçten demokrasisini güçlendirmiş, daha müreffeh bir ülke olarak çıkacağı ve ülkemizin demokrasi̇ye, temel hak ve özgürlüklere, hukukun üstünlüğüne olan bağlılığından şüphe duyulması için bir sebep bulunmadığı ifade edilmiştir.
Yorum Yazın