Bruxelles Korner
Zehra Özer
Somniloquy veya uykuda konuşmak, birisinin uykusunda beklenmedik herhangi bir davranış sergileyen parasomni bir formdur. Biz uykuya daldığımız zaman beynimiz iki kimyasal madde üretir. Glisin ve gama-amino butirik asit (GAB): Bu maddeler uyku esnasında istenmeyen hareketleri önlemek için vücutta geçici bir felçlik yaratır. Örneğin, rüyanda tehlikeden kaçmak için koşmak zorunda olduğunu görürsün, ama buna rağmen yataktan koşarak kalkıp gitmezsin.
Bu kimyasal maddeler aynı zamanda çoğu insanlarda, ses tellerinin işlevini durdurmasını sağlar, ancak bazı insanlar bundan kaçmayı başarırlar. Herşeye rağmen ses telleri hala sesler üretir ve beyinlerinde yansıyanı dışa vurur.
Yaklaşık çocukların yarısı düzenli olarak uykularında konuşuyorlar. Bu rakam yetişkinlerde oldukca düşüktür ve sadece yüzde 5’i bunu yapıyor. Aynı zamanda kadınlardan çok erkeklerde daha sık görünüyor. Bilim adamları bunun nedenini henüz çözemediler.
Mırıltı
Uyuyan kişi uykusunda konuşurken, uyanık olmakla rüyada olmanın sınırı arasında bulunuyor. Eşinize sıkıntı vermek dışında, sağlığa herhangi bir zararı yoktur. Stres, alkol ve hatta bazı depresif düşünceler bu hareketlere yol açıyor. Ayrıca uykudan önce duygusal bir televizyon programını izlemek ya da bir kitap okumakta uyku arasında konuşmayı körükleyebilir. Sözleri çoğu zaman bir mırıltıdan fazla değilsede konuşan ertesi sabah ne konuştugunu hatırlamaz bile.
Uykunun aşırı bölünmüş olması da, kişilerin uykuda konuşmasına neden olabilmektedir. Bu durum kişinin uykuda konuşma olasılığını arttıran bir durumdur. Uykunun sık bölünmesine yol açan nedenler ise; özellikle sıkıntılı durumlar, piskolojik sorunlar ve gün içinde aşırı yorgunluk olabilir. Gün içinde yoğun tempoda çalışan, aşırı strese giren bireyler diğer kişilere göre uykuda daha sık konuşabilmektedirler. Özellikle depresif rahatsızlığı olanlar, işi nedeniyle beynini çok yoranlar ve kullananlarda uykuda beynin düşünce yansıması yaptığından dolayı uyurken konuşurlar. Uykuda konuşmanın bir diğer nedeni ise; aşırı uykusuz kalmak yada uykunun sık sık bölünmesidir. Uykusuz kalan kişilerde de uyku halinde konuşma görülebilir.
Uykuda konuşan birini uyandırmak gerekmez. Eğer çocukluk yaşta bu durum varsa çocuklarıda uyandırmamalıyız.Bunun yerine uykusunda konuşan, bağıran yada ağlayan kişiyi uyandırmak yerine tekrar uyumasını sağlamak gerekir. Vücutsal temaslarla uyuyan kişinin rahatsızlığını gidererek (örneğin saçını okşamak gibi) uykuya dalmasını sağlamak gerekir. Uykuda konuşan kişi kabus görüyorsa bile uyandırılmamalıdır.
Uyku esnasında kalkıp dolaşan kişinin, uyandırılmadan sakin bir şekilde tekrar yatağa yatırılarak uyuması sağlanmalıdır. Uykuda konuşma, tedavi edilmesi gereken bir durum değildir. Çünkü kısa süreli ve sağlığa zararlı bir durum değildir. Fakat uykuda hem konuşup hem de kalkıyorsak, yada kişi kendine zarar verecek hareketlerde bulunuyorsa, bu durum tedavi edilmesi gereken bir durumdur. Çocuklarda ise; gece uykusunda bağırma, konuşma yada sayıklama gibi durumlarda ise; çocuğun gün içersindeki stresinin azaltılması gerekmektedir. Bütün uyku bozuklukları tamamen olmasa da kısmen stres ve sinirliliğe bağlıdır denebilir.
Yorum Yazın