Gazeteciler Can Dündar, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Musa Kart'ın sanıkları arasında bulunduğu Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarlarına yönelik 19 sanıklı davanın ikinci duruşması görülüyor.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, gazeteci Ahmet Şık'ın aralarında bulunduğu 12 tutuklu sanık getirilirken; çok sayıda avukat da duruşmada hazır bulundu. CHP'li milletvekili Mahmut Tanal, Can Dündar'ın eşi Dilek Dündar ile birlikte sanık yakınları ve çok sayıda yabancı basından temsilcileri de duruşmayı izledi.
Duruşmaya gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu'nun savunması ile devam ediliyor. Sabuncu savunmasına, "Bu dava bütün gazetecilere bir gözdağı davasıdır. Türkiye'de bağımsız gazeteciliğin bedeli tutuklanmaktır" diyerek başladı. İlk duruşmada Cumhuriyet İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, gazetenin Yayın Danışmanı Kadri Gürsel ve karikatürist Musa Kart savunmalarını yapmıştı.
CEZA İSTEMLERİ
İddianamede, PKK terör örgütü elebaşlarından Cemil Bayık ile Kandil'de yaptığı röportaj, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden teröristlerle telefon görüşmesi yapması ve bu görüşmeyi haberleştirmesi, MİTTIR'ları savcısının cezaevinden gönderdiği yazıyı haberleştirmesi ve sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımları delil gösterilen gazeteci Ahmet Şık'ın "PKK ve DHKP/C Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Halen yurtdışında olan Can Dündar ile birlikte Mehmet Murat Sabuncu, Mehmet Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve Günseli Özaltay'ın da "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" suçundan 7,5 yıl 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik'in "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüpheliler Bülent Utku, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya'nın ise "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından 9,5 yıldan 29 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi. Şüpheliler Güray Tekinöz ve Turhan Günay'ın "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından 8,5 yıldan 22 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Twitter'daki "jeansbiri" hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu'nun da "Silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla; firari şüpheli İlhan Tanır'ın "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edildi.
İLK TUTUKLAMADAN BU YANA 9 AY GEÇTİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'nca "FETÖ/PDY ve PKK/KCK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve karikatürist Musa Kart'ın da bulunduğu 9 kişi, 5 Kasım 2016'da tutuklandı. Hakkında yakalama kararı bulunan gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ise yurtdışından geldiği gün gözaltına alınarak 12 Kasım'da tutuklandı. Ayrıca yurt dışında bulunan Can Dündar hakkında yakalama kararı çıkarıldı. "Aksilahlanma" etiketiyle başlattığı kampanya 22 Ekim'de Cumhuriyet Gazetesi'nde manşet yapılan ve "JeansBiri" kullanıcı adıyla bilinen Ahmet Kemal Aydoğdu 22 Kasım'da, gazeteci Ahmet Şık ise 30 Aralık 2016'da tutuklandı - İstanbul
Cumhuriyet Çalışanları Davası Başladı
Cumhuriyet Gazetesi yönetici, yazar, çizer ve muhabirlerinin de aralarında bulunduğu 12'si tutuklu, 19 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması görülmeye başlandı.
24 Temmuz 2017 Pazartesi 21:34
Cumhuriyet Gazetesi yönetici, yazar, çizer ve muhabirlerinin de aralarında bulunduğu 12'si tutuklu, 19 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması görülmeye başlandı.
İstanbul 27'inci Ağır Ceza Mahkemesince büyük salonda yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar Akın Atalay, Ahmet Şık, Bülent Utku, Kadri Gürsel, Mehmet Murat Sabuncu, Önder Çelik, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Güray Tekin Öz, Turhan Günay ve Ahmet Kemal Aydoğdu ile tutuksuz sanıklar Aydın Engin, Bülent Yener, Günseli Özaltay, Mehmet Orhan Erinç ve Hikmet Aslan Çetinkaya katıldı.
Tarafların avukatları, bazı CHP ve HDP'li milletvekileri ile kimi Avrupa Parlementosu vekillerinin de izleyici olarak katıldığı duruşmaya, sanıklar Can Dündar ve İlhan Tanır da gelmedi.
Yurtdışında bulunan Cumhuriyet Gazetesi'nin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar, "Cezaevindeki arkadaşlarımla gurur duyuyorum. Hala direniyorlar. Gazeteyi ve kendi ifade özgürlüklerini ve de gerçeği savunuyorlar" şeklinde konuştu.
Çok sayıda yerli ve yabacı basın mensubunun da takip ettiği duruşmaya, sanıklara destek vermek amacıyla gelen bir kısım izleyici katılımcı sayısının fazla olması nedeniyle salon dışında kaldı.
Duruşma, sanıkların yoklama ve kimlik tespitinin yapılmasıyla başladı.
Adliye önünde açıklama
Bu arada duruşma öncesi kalabalık bir grup destek amacıyla Çağlayan Adliyesi'nin önünde toplandı.
Uluslararası Basın Enstitüsü İletişim Direktörü Steven Ellis, "Bu, gazeteciliği suç kapsamına sokma, sesini çıkaranları cezalandırma davasıdır. Eğer bu hafta burada tutarsa, tekrar tekrar yapacaklardır" ifadelerini kullandı.
HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu Türkiye'de ifade özgürlüğünün uzun yıllardır olmadığını bildiklerini ve birçok gazetecinin hapisliğine tanıklık ettiklerini söyledi.
CHP Milletvekili Barış Yarkadaş da, 9 aydır Cumhuriyet gazetesini susturmaya yönelik operasyonun devam ettiğini söyledi.
Ortaya akıl dışı bir iddianame koyulduğunu ifade eden Yarkadaş, "Bu iddianame balondur" diyerek elindeki balonu patlattı.
Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı Umut Oran, Avrupa Parlamontosu milletvekilleri, CHP İl Başkanı Cemal Canpolat ile DİSK, KESK ve EMEP, Cumhuriyet Davası Koordinasyonu ve Dışarıdaki Gazeteciler adına temsilcilerin de katıldığı basın açıklamasının ardından gruptakiler ellerindeki balonları gökyüzüne bıraktı.
Grup daha sonra duruşmayı izlemek için adliyeye girdi.
Ceza istemleri
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan 274 sayfalık iddianamede, sanıkların 7,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
Auteur: "/>euronews-tr
Tags: Gepost: 24 juli 2017
Kaynak: Euronews.com
Yorum Yazın