TBMM
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.
Erdoğan, bu gece Müslümanlar için özel bir gece olduğunu belirtti. "Mevlit Kandili değil, Leyle-i Mevlid" ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rabbime bizleri, adı güzel, kendi güzel Muhammed'in dünyaya vasıl oluşunun bir seneidevriyesine daha kavuşturduğu için hamdediyorum. Bu mübarek gecenin günahlarımızın affına vesile olmasını diliyorum. Bu kutlu gece hürmetine Rabb'imin kıldığımız namazları, ettiğimiz duaları, yaptığımız hayırları dergahı izzetinde kabul buyurmasını temenni ediyorum." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, "Suriye topraklarına çöreklenen ama DEAŞ ile bizim kadar mücadelesi olmayan kişiler artık bu orta oyununu bir kenera bırakmalıdır. Türkiye’nin gücü, gerekiyorsa, Suriye’yi tüm terör örgütlerinden temizlemeye yeterlidir." dedi.
"Bize verilen sözler tutularak buralardaki tüm teröristler belirlediğimiz hattın dışına çıkartılmazsa, ihtiyaç duyduğumuz her an harekete geçmek için meşru sebebe sahip olduğumuzu tekrarlıyorum." ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "DEAŞ ile gerçek anlamda sadece Türkiye mücadele etmektedir. Rusya'nın İdlib bölgesindeki Suriye Milli Ordusu güçlerinin eğitim merkezine yönelik saldırısı bölgede kalıcı barış ve huzurun istenmediğinin işaretidir." şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Nasıl İstiklal Harbimizde Gazi Mustafa Kemal Paşa ordumuza "İlk hedefiniz Akdeniz" diyerek istikamet göstermişse, bugün bizim de ilk durağımız 2023 hedeflerimizdir." dedi.
"Sevgili peygamberime hakaret eden namussuzlarla ilgili bir şey söylememe de gerek yok"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben neyim ki, sevgili peygamberime, sevgililer sevgilisine bu denli hakaret eden namussuzlarla ilgili benim bir şey söylememe de gerek yok." ifadesini kullandı.
"Karikatürle şahsımı hedef aldığını duydum. Bu tür ahlaksız yayınlara ne yaptığını görmek amacıyla da olsa itibar etmeyi dahi zul kabul ettiğim için karikatüre bakmadım." diyen Erdoğan, "Maalesef İslam ve Müslüman düşmanlığının, Peygamber Efendimize saygısızlığın, özellikle Avrupa'daki yöneticiler arasında adeta kanser gibi yayıldığı dönemden geçiyoruz." şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Peygamber efendimize yapılan saldırılara samimiyetle karşı durmak, bizim şeref meselemizdir." dedi.
"Sağduyulu Avrupalıları bu tehlikeli gidişe karşı inisiyatif geliştirmeye davet ediyoruz"
"Fransa ve genel olarak Avrupa, Macron’un ve onunla aynı zihniyeti taşıyanların bu kısır, provokatif, çirkin, nefret tohumları saçan politikalarını hak etmiyor." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan," Sağduyulu Avrupalıları, kendileri ve çocukları adına aydınlık bir gelecek için bu tehlikeli gidişe karşı inisiyatif geliştirmeye davet ediyoruz." ifadelerini kulandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İslam ve Türkiye düşmanlarının özgürlük adına girdikleri kin ve nefret bataklığında boğulup gideceklerine inanıyorum. Bunlar Avrupa'nın yeniden barbarlık dönemine geri gidişinin işaretleridir." şeklinde konuştu.
"Topraklarımız içinde, bu vatanda 435 kilise, sinagog ve havra bulunuyor"
Türklerin kendi dininin yanı sıra diğer dinlerin kutsallarına da saygı duyan bir millet olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Asırlardır bu topraklarda cami, kilise, sinagog, yan yana müntesiplerine hizmet vermiştir. Hatta ecdadımızın koruması altına alınmıştır. Devletin koruması altına alınmıştır. İstanbul'dan Hatay'a bunun sayısız örneği hala vardır. Şimdi buradan ben Batı'ya sesleniyorum, hepsine sesleniyorum, siz değil misiniz, Ruanda'da yüzbinlerce insanı katleden? Siz değil misiniz, milyonlarca Cezayirliyi katleden? Siz değil misiniz Afrika'nın her ülkesine sadece 'elmas, fosfat, altın var' diye giren ve oradaki insanları katleden. Siz katilsiniz, katil. Bugün hala aynı şeylerin arayışı içerisindesiniz ama kusura bakmayın. Lübnan'a gidiyorsun. Ne işin var senin Lübnan'da?
Lübnan'da bir felaket yaşanıyor, oraya güya istikamet vermeye gidiyor. Ne oldu aradığını buldun mu orada? Bulamadın. Niye? Kovdular seni kovdular. Vaka bu. Tanındıkça bunlar her yerden kovulacak. Adeta, bunlar, Haçlı Seferini yeniden başlatmak istiyorlar. Haçlı Seferlerinden itibaren ne zaman ki Avrupa üzerinden gelen fitne ve kin tohumları bu topraklara düşmeye başlamıştır o vakit huzur bozulmuştur. Bin yıl birlikte yaşadığımız insanlarla bir anda düşman kesilmemiz için hiçbir sebep yoktur. Biz sadece dışardan ve içerden maruz kaldığımız saldırılara karşı kendimizi savunduk. Tehcir ve mübadele gibi hadiseler Batılı güçlerin topraklarımızda sahneledikleri oyunların acı sonuçlarıdır. Buna rağmen ülkemizde vatandaşımız veya misafirimiz olarak bulunan diğer dinlerin mensupları eşsiz bir hoşgörü ve saygı iklimi içinde hayatlarını sürdürüyor. Hiç kimsenin inancına, ibadetine, kutsalına müdehale etmedik, etmiyoruz ve etmeyeceğiz." şeklinde konuştu.
"Mevlana Camisine Alman polisinin girmesini bana Şansölye Merkel izah edemez"
Erdoğan, "Almanya'da Mevlana Camisine sabah namazında 100-150 kadar Alman polisinin girmesini bana Şansölye Merkel izah edemez." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müslüman'dan terörist, teröristten de Müslüman olmaz." ifadesini kullandı.
"Bu zihniyet, Avrupa demokrasisini kanser gibi sarıyor"
"Bu erdemli mücadelede attığımız her adımda karşımızda geçmişi sömürge ve katliam gibi insanlık suçlarıyla dolu olanları bulmamız, gittiğimiz yolun doğruluğunun işaretidir." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son iki asırdır dünyayı demokrasi, özgürlük, çoğulculuk, hukuk devleti gibi kavramlar üzerinden yönetenlerin gerçek yüzlerinin son dönemde ardı ardına yaşanan krizlerle birlikte ortaya çıkmaya başladığını dile getirdi.
Erdoğan, "Bu cilalı maskenin ardındaki faşist, ırkçı, kibirli, kendinden olmayan herkesi düşman gören zihniyet, Avrupa demokrasisini kanser gibi sarıyor. Avrupa değerleri, Fransa değerleri denen ve tüm dünyaya dikte edilen ilkeler, bizzat bunları vazedenler tarafından çiğnenmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Özellikle İslam ve Türk düşmanlığının gizlenmeye dahi gerek duyulmayan bir kompleksin dışa vurumu olarak tüm Avrupa'da yükseldiğine dikkati çeken Erdoğan, "Bedelini dünyanın ve insanlığın kalan kısmının tamamının acı ve sefalet olarak ödediği sahte özgürlük ve refah düzenlerinin tehdit altına girdiğini görenlerin hırçınlığı her geçen gün artıyor." diye konuştu.
"Minsk Üçlüsü ipe un seriyor"
Ermenistan'ın Azerbaycan'a saldırısıyla başlayan çatışmalara da değinen Erdoğan, Ermenistan'ın Azerbaycan Türklerinin topraklarını işgal etmesinden bu yana 30 yılın geçtiğini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Minsk Üçlüsü" olarak adlandırılan Amerika, Rusya ve Fransa'nın bu sorunu çözemediğini belirtti.
"Minsk Üçlüsü'nün adeta ipe un serdiğini" söyleyen Erdoğan, "Her toplantı; oturdular, konuştular, dağıldılar şeklinde geçti." ifadesini kullandı.
Liderle görüşmelerinin devam ettiğini aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"En son dün akşam Sayın Putin ile de bir görüşmemiz oldu. Kendileri ile buradaki süreci etraflıca ele aldık. Dedik ki 'Artık bu işe Kafkaslar'da bir son verelim. İstersen bu işi birlikte çözeriz. Siz Paşinyan ile görüşmeleri yapın, ben İlham kardeşimle bu görüşmeleri yapayım. Bu işi artık tatlı bir yere bağlayalım' dedik. Heyetinizi gönderin, heyetlerimizle görüşmeler yapsın. Dışişleri bakanlarımız birbirleri ile görüşmeler yapsın ama bir şeye karar vermemiz lazım. Bu işi çözecek miyiz, çözmeyecek miyiz? Daha önce kendileriyle görüştük. Bu konuda samimi bir adım atalım. Burada bu işi bitirmek durumundayız. Biz samimiyiz, ben sizin de samimi olduğunuza inanıyorum, bu adımı atalım. Güzel bir görüşme oldu, temennim odur ki inşallah bunu neticelendiririz. Tabii kırmızı çizgilerimizi de söyledik, bu kırmızı çizgilerimiz aşıldığında da hiç kimse kusura bakmasın babamızın oğlunu gözümüz görmez.
Bize diyorlar ki 'Siz Orta Doğu'dan, Suriye'den Azerbaycan'a asker gönderiyorsunuz, yabancı güçler gönderiyorsunuz' filan, felan. Ben de Sayın Başkan'a bir şey söyledim, 'Şu anda 2 bin civarında istihbari olarak tespit ettiğimiz PKK'lıları YPG'lileri şu anda Ermenistan 600 dolar maaşla oraya aldı, orada savaşıyorlar, yabancı savaşçılar olarak onlar orada.' 'Benim onlardan haberim yok' dedi. 'Ben şimdi size haber veriyorum' dedim. Bunun üzerinde durmanız lazım. 'Bu PKK'lılar, YPG'liler nereden geliyor biliyor musunuz?' dedim. Suriye'de bunlar çalışıyordu, Suriye'den oraya ithal ve bu konuda da dayanışmamız lazım. Benim özellikle tabii Sayın Putin'in PKK, YPG bunlara yüz vereceğine ihtimal vermiyorum ama Paşinyan'a bunu söylemesi lazım. Aksi takdirde gereği yapılır."
"Zafer, Azeri Türkü kardeşlerimindir"
Türkiye'nin bu çirkin ve nobran zihniyetin saldırılarına rağmen, medeniyetinin ve tarihinin mirası olan sorumluluklarını yerine getirdiğini vurgulayan Erdoğan, bunun için Kafkasya'dan Kuzey Afrika'ya kadar uzanan geniş coğrafyada mücadele yürüttüklerini söyledi.
Azeri Türklerinin kaybettiği toprakların ciddi bir kısmını geri aldıklarına dikkati çeken Erdoğan, "İnşallah en kısa zamanda kaybettikleri toprakların, inanıyorum ki tamamını geri alacaklar. Azeri Türkler topraklarına yeniden dönecekler. İnanıyorum ki zafer, Azeri Türkü kardeşlerimindir. Rabbim yar ve yardımcıları olsun. Buradaki mücadelede her an yanlarında olduk, yanlarında olmaya da devam edeceğiz." dedi.
Yorum Yazın