Bruxelles Korner
Zehra Özer
Geçenlerde, kronik hastalığı olan Walter ve Tine çifti, evlerinin suyu kesilerek susuz bırakıldı. 6 yaşında bir kız çocuğu olan ve tek başına mücadele veren bir annenin de evinin suyunu kestiler. Ve liste böylece uzar gider. İçmek için, yemek pişirmek için ve yıkamak için su yok. Geçen yıl Flaman bölgesinde yaşayan, Walter ve Tine çifti ve o anne gibi, 4700 aile özellikle Anvers kentinde evlerinde susuz bırakıldı. Flaman bölgesi, Birleşmiş Milletler kararlarına karşı gelerek, soğuk toplumsal bir yaşam seçiyor. Oysaki birkaç basit önlem alınmış olsaydı, birçok şey elde edilebilinirdi, diyor PVDA partinin ulusal başkanı Peter Mertens.
Siyasi gruplar birbiri ardı sıra ‘Sıcak Flaman bölgesi’ nin anonsunu verirlerken, geçim sıkıntısı yaşayan ailelerin evlerinde, su kesintilerin sayısı altı yıl içersinde on kat daha arttı. 2008 yılında, 381 ailenin su sayaç vanası acımadan kapatıldı. Geçen yıl, krizden yedi yıl sonra tam 4.700 aile susuz bırakıldı. Suyu kesilen ailelerin yarısı Anvers kentinden. Geçenlerde PVDA partinin Belediye meclis üyeleri, Sosyal İşlerden sorumlu (N-VA) Belediye Baskan Yardımcısı Fons Duchateau’dan, bu yılın rakamlarını istediler. 2049 ailenin suyu kesildiği belirtildi. Yani Walter ve Tine çiftinde olduğu gibi iki binden fazla aynı durumu yaşayan aileler var. 21. yüzyıla hoş geldiniz. Anvers şehrine hoş geldiniz.
Muhtemelen tüm bu ailelerin durumlarını açıklamak için hazırda bekleyen, gri saçlı söz temsilcileri de bulunuyordur, ellerinde küçük harflerle yazılmış sözleşmeleriyle. 20. yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan Alman yazarı Franz Kafka’da bu durum hakkında bir kitap yazmıştı. Bende bu durumları üzerimden atamıyorum. Ayağını yorganına göre uzatmayanların içine düştükleri bu durum kendi hatalarıdır, gibi suçlamalarda bulunan, N-VA partisinden Liesbeth Homans ve onun halefi Fons Duchateau’nin açıklamaları, bırakın şöyle dursun. Hepsi çok güzel küçük felsefeler yapıyorlar. Eğer kronik bir hastalığın olmadığı sürece, ya da hala bir işin var olduğu sürece, iyisiniz. Ama hasta olmayasın ya da iş yerinin yeni bir yapılanması yüzünden işsiz kalmayasın. Hastalık yüzünden çalışamayan Walter ve Tine ve ya tek başına hayat mucadelesi veren bir anne’nin evinde susuz bırakılması, medeniyetimizin üzerine sürülen kara bir lekedir. İnsanları susuz bırakmak, toplum olarak üzerinden geçemeyeceğimiz bir çizgidir. Bu yüzden su hakkı, temel hak olarak tanımlandı, bu hak bir ailenin pozisyonu ya da durumu ne olursa olsun, insanlara garanti etmemiz gereken bir haktır.
Bankacılık krizinin sonrasında yapılan siyasi seçimler: Biri spekülasyon yapar, diğeri bunun hesabını öder
İnsanlar bankacılık krizinin, yaşamın her alanında şiddetle yansıtılan müdahalesini çoğu zaman unutuyor. Ben elinde olmayan sebeplerden dolayı işini kaybedenlerden bahsetmiyorum. Ben bankacılık krizinin sonrasında yapılan siyasi seçimlerden bahsediyorum. 2009 yılında Anvers şehrinde hiçbir ailenin suyu kesilmedi. Ertesi yıl, 2010 yılında, birden bire 1.281 aile susuz bırakıldı. Ve 2011 yılında bu sayı 2671’e kadar yükseldi. Patrick Janssens’ın Belediye Meclisi (SP.A) zamanında PVDA ‘nın tüm uyarılarına rağmen Dexia bankası’nın ve Belediye Holding’in casino kapitalizmine karıştı. 2009 yılının bütçe taslağında Anvers Belediyesi 8,5 milyon Euro temettüden kaybetti. Casino yatırımlarının açığı belediye personeli tarafından kapatılması gerekiyordu. Böylece 550'den fazla full-time iş olanağı yok oldu. Ama aynı zamanda açığı kapatmak için başka yerlerde de para arandı. Toplumlararası ‘Waterlink’ su dağıtım şirketinin temettü ödemesi, dahil edilmek üzere. Ve birden Waterlink şirketinin su kesme politikasi, oldukça sıkı kurallara büründü. Ehh. Biri spekülasyon yapar. Diğeri de öder.
Bir yıl içinde, Anvers şehrinde yaşayan suyu kesilen ailelere 602 aile daha eklendi. Bu çok fazla. Eğer daha birkaç yıl önce Flaman bölgesinin toplam su kesinti sayısının 381 olduğunu göz önünde bulundurursak. Bu artış çok çok fazla. Geçen yıl Anvers kentinde toplam 2.049 hane’nin yani altmış aileden biri nin suyu kesildi ve böylece rekor sahibi oldu. Bu Flaman bölgesinin geri kalan yerlerinde ise, oniki kat daha azdı. 720’ye 1’di. Biz su kesilmelerin nedenlerini sorduk. Insanların dörtte üçü, su faturasının ödemesini yapamamış. Geri kalan dörtte birinin nedeni ise, ‘Waterlink’ su dağıtım şirketi tarafından su sayac kontroluna gelindiğinde, insanlar kapılarını açmayıp erişimi engellediğinden dolayı, kapatılmış olanlardır.
Belediye Başkan Yardımcısı Duchateau, daha önce Pinokyo’luk yaparak, 17 Aralık 2015 tarihinde, TV haberlerinde yanlış bilgi verdi. Ama son aldığımız bu veriler gerçek durumu ortaya koydu. 1 Ocak 2015 ve 15 Aralık 2015 tarihleri arasında 2049 ailelerin suları faturayı ödeyemediğinden ve diğer sorunlardan dolayı kesildi. Duchateau, ekranlarda su kesinti sayısını, olduğundan üç kat aşağısında verdi. Bir yalan fazla ya da bir yalan eksik onlar için pek önem taşımıyor. Endişe verici rakamlar öncelikle su fiyatının büyük artışından kaynaklanmaktadır. Su için aile harcamaları; beş yıl içinde özellikle belediye temizlik katkısından dolayı keskin bir artışla, iki katına çıktı. Anvers belediye meclisi temizlik katkısı üzerine yeniden büyük bir artış daha ekledi. Üstelik Flaman hükümetinin Anvers belediye meclis meslektaşları, 1 Ocak 2016’dan itibaren aile üyesi başına düşen 15m³ ücretsiz suyu ortadan kaldırdı. Pahalı suyun ve pahalı elektriğin faturası nasıl olsa ailelere yönlendiriliyor.
Bu rakamların dışarıya verilmesi bazılarının hoşuna gitmedi ve Belediye meclisinde tartışmalara neden oldu. Bununla da kalmadı. N-VA partisinin "Değişim ve ilerlemeyi seçmek" sloganları görünüşe göre galiba tüm kutuların kapalı kalması gerektiği anlamına geliyor. Onlar için su kesintilerin rekor sayısı sorun değildi, onlar için sorun olan PVDA partisinin, bu rakamları ele geçirmiş olmasıydı. Ve gelecekte böyle şeylerin yaşanmaması için 28 Ocak 2016 tarihinde Sosyal yardım kurumu (CPAS-OCMW) tüzüğünde bir değişiklik yapıldı. Yani bundan sonra tüm bilgiler gizli kapaklı tutulacak.
Flaman bölgesinde suyun temel bir hak olmasını sağlamak için alınması gereken basit önlemler
Su, yeryüzündeki tüm canlılar için bir ön koşuldur. Bariz görünen budur, ancak içme suyu ve uygun sanitasyon dahil olmak üzere, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından, 28 Temmuz 2010 tarihinde bir insan hakkı olarak kabul görüldü. Birleşmiş Milletler su hakkını, insan hakkı olarak tanıdı dolayısıyla suların kesilmesini, adaletsizlik olarak nitelendirdi. Avrupa vatandaşlarının hareketi, ‘Right2Water ‘da , Avrupa Parlamentosunda su hakkını tanımalarında tartışma açmak için yaklaşık 2 milyon imza topladı. 8 Eylül 2015 tarihinde Avrupa Parlamentosu’da, suyu bir insan hakkı olarak, aynı zamanda bir kamu malı ve Avrupa Birliği'nin tüm vatandaşlarının temel değeri olarak kabul görülen bir karar ile kabul etti.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Avrupa Parlamentosu’ nun kararlarını Anvers belediyesi çokta fazla takmıyor. Artık bu duruma bir cevap verme zamanları gelmiştir. Avrupa Parlamentosu 15 Eylül 2015 tarihli çağrısında üye devletlerinin "su temin'in zorla kesilmesine derhal bir son verilmesini” istedi. Bu çağrı acil ve ciddi bir yaklaşım gerektirir. PVDA baskısı altında 2013 yılının su faturalarının ödenmesi için Anvers OCMW si 2014 yılından beri Jovel fonundan yardım alıyor. Bu fon Kral Baudouin Vakfı tarafından sübvanse edilmektedir. 2014 yılında, 5607 dosyadan sadece 40 fatura ödendi. Oysaki bu mümkün. OCMW "olağanüstü mali yardım” sistemin aracılığıyla su faturaların borçunu erken kapatabilir.
Bu çok önemlidir çünkü böylece tüm ailelerin borç birikimi kısır döngüden dışarı alınabilinir. OCMW ayrıca hanelerin su sızıntısını araştırmak için sosyal tesisatçılar gönderebilir. Waterlink su dağıtım şirketi, 2009 yılına kadar yaptığı gibi, geri kalan borç kısmını düsürebilir, kazanç rakamlarına bakıldığında bu fazlasıyla mümkün olacak. Sızıntıyı zamanında tespit etmek ve su tüketimini elde tutmak için akıllı su sayacı yerleştirebilir. Bu ailelerin su kesilmesini önlemek için basit önlemlerdir. Flaman bölgesinde’ de suyun bir temel hak olmasını sağlamak için, düşünülmesi gereken basit çözümler. Bu bir toplumsal seçim meselesidir.
Yorum Yazın