Arizona Hükûmeti Kırmızı Çizgiyi Aşmak Üzere
Vatandaşlıktan çıkarma, suçlanan siyasilere sessizlik, en kırılgan kesimlerin dışlanması: Cezalandırıcı liberalizm tehlikeli bir eşiği geçiyor.
Kadir Duran – Bruxelles Korner
BRÜKSEL’DE KEMER SIKMA DÖNEMİ: İŞSİZLİK VE POLİSTEN SONRA SIRA VATANDAŞLIKTA
Cinsel suçlar: Kimileri vatandaşlıktan atılıyor, kimilerine sessizlik
İki yüzlü adalet: MR bir yandan vatandaşlığı geri alıyor, bir yandan belediye başkanlarını koruyor
Brüksel’de tekil polis konseyinin kaldırılması, uzun süreli işsizlerin topluca dışlanması ve bir yılı aşkın süredir bölgesel hükûmetin kurulamamasıyla gündeme gelen “Arizona” koalisyonu, şimdi de ağır suçlardan mahkûm edilen çifte vatandaşların Belçika vatandaşlığından çıkarılması hamlesiyle sınırları zorluyor.
Reform ne getiriyor?
Yeni düzenlemeye göre, adam öldürme, cinsel suçlar veya organize suçlardan mahkûm edilen bir kişi, eğer çifte vatandaşsa, Belçika vatandaşlığını kaybedebilecek. Yargıç, davanın sonunda bu ihtimali mutlaka değerlendirmek zorunda olacak.
“Hayata, cinsel bütünlüğe ya da güvenliğimize saldıran biri, Belçika vatandaşlığını hak etmiyor,” diyor MR Başkanı Georges-Louis Bouchez, sert ve net bir üslupla.
Peki ya… iki ayrı adalet mi?
MR’li Braine-le-Comte belediye başkanı Maxime Daye, reşit olmayanlara cinsel içerikli görseller gönderdiği iddiasıyla savcılık soruşturması altında. PS ve Ecolo partilerinin görevden alma çağrılarına rağmen, görevden uzaklaştırılmadı ve masumiyet karinesi gerekçesiyle koltuğunda kalmaya devam ediyor.
Savcılık, adli sürecin başladığını doğrulasa da, ne dokunulmazlığı kaldırıldı ne de siyasi görevinden el çektirildi.
Aynı suç için vatandaşa vatandaşlık kaybı, siyasetçiye sessiz koruma mı?
Bouchez, sosyal medyada sert söylemleriyle tanınsa da, parti içindeki bir skandalda aniden “hukuki ilkeleri” savunmaya başlıyor. Oysa yeni yasa, mahkûmiyet sonrası vatandaşlıktan çıkarma sürecinin koşulsuz işlemesini öngörüyor.
MR, “Artık yargıç karar verecek” diyor. Ancak kendi çevresinde bekliyor… hatta belki de koruyor.
Değişken standartlı bir adalet sistemi
Bu çifte standart, toplumda ciddi bir güvensizlik yaratıyor. Yoksul ve kırılgan konumdaki çifte vatandaşlar sert şekilde cezalandırılırken, siyasiler için aynı hassasiyet gösterilmiyor.
MR sertlik vaaz ediyor, ama kendi içindekileri kolluyor.
Arka plan: cezalar çoğalıyor, reformlar geri sarıyor
Bu sertleşme süreci tekil değil, daha büyük bir politik eğilimin parçası:
• 
İki yıl boyunca iş bulamayanların otomatik olarak işsizlikten çıkarılması, sosyal koşullar dikkate alınmaksızın.
• Brüksel’de tekil polis konseyi kaldırılarak, güvenlik koordinasyonunun zayıflatılması.
• Bir yıldır hükûmet kurulamaması, Brüksel’i geçici idarede tutarak büyük bir mali yük oluşturuyor.
Artan siyasal güvensizlik ortamı
Kendini “otoriteye dönüşün lideri” olarak konumlandıran MR için, kendi belediye başkanının içinde olduğu skandal, güvenlik söyleminin ahlaki inandırıcılığını zedeliyor. Bu durum, siyasette iletişimin örnek davranıştan önde geldiğini ve cezalandırmanın yönetişime dönüştüğünü gösteriyor.
Sonuç: Yönetmek, sadece cezalandırmak değildir
“Belçika’yı koruyoruz. Verdiğimiz sözleri tutuyoruz,” diyor MR kampanyası.
Ancak dışlayıcı bir yönetim anlayışıyla yol alındığında, sonuç bölünme, aşağılanma ve en nihayetinde tutarsızlık oluyor. Vatandaşlıktan çıkarma gibi radikal bir reformun, iktidar partilerinin içinde de örnek davranışla desteklenmesi gerekiyor.
Daha fazla bilgi:
www.mr.be – Reform detayları
Kadir Duran – Bruxelles Korner
Siyasi Yorumcu – @eureflect
#Vatandaşlıkİptali#ÇifteStandart#Brüksel#ArizonaKoalisyonu#SeçiciAdalet#MaximeDaye#MRPartisi
La Ligne Rouge risque d’être dépassée par le Gouvernement Arizona
Déchéance de nationalité, silence sur les élus accusés, exclusion des plus fragiles : le libéralisme punitif franchit un seuil dangereux.
BRUXELLES, LA BELGIQUE AU RÉGIME SEC : APRÈS LE CHÔMAGE ET LA POLICE, LA NATIONALITÉ EN LIGNE DE MIRE
Par Kadir Duran – Bruxelles Korner
Crimes sexuels : déchéance pour les uns, silence pour les autres
Justice à deux vitesses : le MR veut retirer des nationalités, mais protège ses bourgmestres
Après la suppression controversée du conseil de police unique, l’exclusion massive des chômeurs longue durée, et l’incapacité persistante de former un gouvernement bruxellois depuis plus d’un an, une nouvelle étape vient d’être franchie dans la mécanique répressive du gouvernement dit “Arizona” : la déchéance de nationalité en cas de crimes graves.
Ce que propose la réforme
Désormais, toute personne condamnée pour homicide, crime sexuel ou criminalité organisée pourra se voir retirer la nationalité belge si elle possède une double nationalité. Le juge devra obligatoirement se prononcer sur cette possibilité dans le cadre du procès.
“Quand on s’attaque à la vie, à l’intégrité sexuelle ou à notre sécurité, on ne mérite pas la nationalité belge”, affirme le président du MR Georges-Louis Bouchez, dans une rhétorique qui se veut ferme et définitive.
Mais… deux poids, deux mesures ?
Maxime Daye (MR), bourgmestre de Braine‑le‑Comte, fait l’objet d’une instruction judiciaire pour envoi présumé de photos à caractère sexuel à des mineurs ; malgré les demandes depuis PS et Ecolo, il n’a pas été suspendu et invoque la présomption d’innocence .
Le parquet a confirmé l’existence de l’instruction judiciaire sans levée de immunité et sans retrait de fonction politique
C’est là que le bât blesse : un bourgmestre MR en fonction, accusé de faits à caractère sexuel, fait actuellement l’objet d’une enquête judiciaire. Et pourtant, aucune suspension, aucun retrait de confiance, aucune mesure politique forte n’a été prise à son encontre.
Georges-Louis Bouchez, qui prône la fermeté sur les réseaux sociaux, défend ici le principe de la présomption d’innocence. Un principe fondamental, certes. Mais le contraste est frappant avec la logique de la nouvelle loi, qui prévoit d’ouvrir la voie à la déchéance de nationalité dès la condamnation, sans autre considération.
« Le juge devra désormais trancher » disait le MR. Mais dans ses propres rangs, on attend… ou on protège ?
Déchéance de nationalité : le MR frappe les binationaux, pas ses bourgmestres.
Une justice à géométrie variable ?
Ce double discours nourrit le malaise : serait-on plus prompt à exclure des citoyens binationaux précarisés qu’à agir avec exemplarité envers des élus soupçonnés ? Le signal envoyé à l’opinion publique est confus, voire dangereux : les réformes sont appliquées avec sévérité en bas, mais atténuées en haut.
Quand le MR prêche la rigueur, mais protège les siens
Le contexte : sanctions tous azimuts, réformes à reculons
Rappelons que ce durcissement s’inscrit dans une tendance plus large :
• Exclusion automatique du chômage après deux ans sans emploi, sans tenir compte des situations sociales.
• Fin du conseil de police unique à Bruxelles, affaiblissant la coordination en matière de sécurité.
• Échec de la formation d’un gouvernement bruxellois, malgré un an de négociations, laissant la capitale en gestion courante à grands frais.
Un climat de défiance politique
Alors que le MR se veut le fer de lance d’un “retour à l’autorité”, le cas du bourgmestre accusé vient mettre à mal la crédibilité morale du discours sécuritaire. Il illustre surtout les limites d’un modèle de gouvernance où la communication précède l’exemplarité.
Conclusion : gouverner, ce n’est pas juste punir
“On protège la Belgique. On tient nos promesses”, dit la campagne. Mais à force de gouverner par l’exclusion, le risque est grand de diviser, d’humilier, et surtout… de se contredire. Une réforme sur la déchéance de nationalité ne peut se faire sans une exigence d’exemplarité stricte au sein même des partis au pouvoir.
Plus d’infos :
https://www.mr.be/chomage-limite-plus-de-securite-zone.../
Kadir Duran – Bruxelles Korner
Yorum Yazın