Bruxelles Korner
Zehra Özer
Çek Cumhuriyeti 2004 yılında Avrupa Birliğine katıldı ve o zamandan bu yana kalkınma fonlarından milyarlarca yardım aldı, ancak ülkenin AB ye karşı düşmanca bir tavrı var.
AB’nin, Çek Cumhuriyeti için mülteci sayısına aldığı kota kararı ülkenin vatandaşları tarafından öfkeyle karşılandı. Çeklerin beşte üçü AB üyeliğine karşı olduklarını iddia ediyor. 2015 yılında yapılan bir araştırma sırasında nüfusun yüzde 62’si referandumda AB'ye karşı oy kullandığını iddia etti.
Ülke yineden Rus etkisi altında girebilir
"Eğer İngiltere AB’den çıkar ise, o zaman bir kaç yıl içinde Çek Cumhuriyeti’nden de Birliği bırakma konusunda tartışmalar bekleyebilirsiniz," dedi Sobotka. "Bunun etkisi büyük olabilir," diye uyarırken, bir 'Çek exit' kararının, ekonomik ve güvenlik krizine neden olabileceğini de, ekledi.
Çek Cumhuriyeti başbakanı, böyle bir durumda ülkenin yeniden Rus etkisi altına girebileceği konusunda uyarıda bulundu. Böyle bir eylem olur ise "Ülke için 1989 yılının sonrasında gelişen tüm gelişmelerin inkarı anlamına gelir," dedi Sobotka. Çekoslovakya’ya atıfta bulunarak ülkenin Rus etkisini üzerinden attığı devrimi hatırlattı.
Kasım 1989'da Çekoslovakya Kadife Devrimi adı verilen kansız bir devrimle demokrasiye dönüş yapmıştı. 1 Ocak 1993 tarihinde ülke barışçı bir biçimde Çek Cumhuriyeti ve Slovakya olmak üzere iki ülkeye ayrıldı. Her iki ülkede geniş çaplı ekonomik reformlar yapıldı. Çek Cumhuriyeti 12 Mart 1999 tarihinde NATO'ya 1 Mayıs 2004 tarihinde de Avrupa Birliği'ne katılmıştı.
AB sihrini kaybediyor
Ayrıca, Sırbistan başbakanı Aleksandar Vučić Londra'da bir konferansta, AB üyeliğinin Balkan devletleri için artık "eskisi gibi büyük bir rüya olmadığını" söyledi. "Hepimizin bir parçası olmak istediğimiz Avrupa Birliği, sihrini kaybetti" diye konuştu. "Evet, biz hala Avrupa Birliğinin üyesi olmak istiyoruz, ancak geçmişte olduğu gibi büyük hayalimiz değildir artık", dedi.
Ütopya?
AB Genel Müdürlüğünde son zamanlarda merkezin karşı karşıya kaldığı çeşitli krizler, Brexit, mülteciler ve Euro krizi korku yaratırken, Federal bir Avrupa Birliği fikrinin bir 'ütopya' olduğunu düşündürüyor.
Devlet Başkanları, diğer ülkelerin İngiliz durumunu AB’den gerekli tavizleri ve özel imtiyazları elde etmek için firsat bilerek, bu şekilde Birliği parçalamak isteyenlerin bir dizi referandumlara yol açmasından endişe duyuyorlar.
Yorum Yazın