De Wever'in mantıksız ifadesi aradaki uçurumu sadece büyütüyor!
HABER"Yahudiler çatışmalardan kaçınıyorlar, Müslümanlar inançlarının dış görünümüyle gerginlik yaratıyorlar." Irkçılığıyla bilinen N-VA başkanı ve Anvers Belediye Başkanı Bart De Wever'in bu ifadesi Borgerhout'da yaşayan Ali Kaddouri (47) ve Brahim Bairi'yi (43) ağır yaraladı. "Bu tür ifadeler birçok gencimizi kırıyor. Biz Belediye Başkanımızdan şu mesajı almak isterdik: Burası bizim şehrimizdir ve 172 millet ile hep birlikte ilerlemek istiyoruz" sözleriyle De Wever'i duyarlılığa davet ettiler.
Bruxelles Korner
Zehra Özer
Ali Kaddouri ve Brahim Bairi, Belçika’daki Faslı gençlerin yararına Fas'ta başlatılan kalkınma projesiyle ilgili bazen Bart De Wever ile aynı masada yer alıyorlar. Herhangi bir partiyi desteklemiyorlar. "Çeşitli partilerden adaylık teklifi aldık ama biz herhangi bir seçim listesinde bulunmak istemiyoruz. Ne solcu ne de sağcı bir görüşe sahibiz" diyorlar.
Kişisel deneyim
Bairi, belediye başkanının bu ifadesini mantıksız buluyor. “Polisler arasında ve kamu hizmetlerinde çeşitliliği teşvik ediyor. Ama eğitim ve başörtüsü söz konusu olduğunda, çok farklı ifadeler kullanıyor. Bakın, dinimiz bizim için çok kişisel bir deneyimdir. Dinimize dil uzatan, bizi derinden yaralıyor. Ama endişelenmeyin, bizim önceliğimiz toplumdur. Her gün o toplumun inşasına taşlar üretiriz. Biz topluma yapıcı olarak uğraş verir iken böylesi kırıcı ifadelere maruz kalıyoruz. Bunu bir kum kalesine benzetebilirsiniz. Siz kaleyi binbir güçlükle inşa etmeye çalışırsınız ve her seferinde biri gelir ayakları altında çiğner ve bozar."
İslam dinimiz bize, farklı din ve kültür’e mensup insanlarla bir arada yaşamamızı buyuruyor ve ben bunu bir görevim olarak görüyorum, diye vurguluyor Kaddouri. "İlk Faslılar buraya altmışlı yıllarda geldiler. Anvers kentini dünya şehirleriyle karşılaştırırsanız, mesela Londra ile, o zaman bizim şehir olarak bir yerlerde tıkanıp kaldığımızı çok net görebilirsiniz. Demokraside, bir politikacının toplumun belirli iş alanlarına kimlerin çalışması veya çalışmaması gerektiğini söylemesi kabul edilemez. Bu ülkedeki siyasetin özüne inersek eğer, bir parti başkanı asla belediye başkanı olmamalıdır.
"Şehir yönetimi zengin Flamanları kentine geri çekmeye çalışıyor. Buna anlam verebiliyorum, ama diğer insanların zihnine öfke tohumları ekerek bunu yapmayın. Böylesi bir tutum toplum arasında panik yaratır ve hiç bir yarar sağlamaz. Belediye başkanı daha geçenlerde kentsel ırk ayrımına karşı mücadele etmemiz gerektiğini söyledi. Şimdi Yahudilerin diğer insanlardan ayrı bir duruş sergilediklerini iyi bir şey olduğunu söylüyor. Burada 172 millet yaşıyor, tümünün kendi okullarını kurduklarını düşünebiliyor musunuz" diye sorguluyor Bairi.
Endülüs kitabını okusun
De Wever'e Roma hakkında daha az kitap okumasını ve Ortaçağ'daki Mağribi yönetiminde Endülüs’ü anlatan bir kitap okumasını öneriyor Bairi. "Orası Müslümanların, Yahudilerin ve Hıristiyanların bir araya geldiği yerdir." diyor.
Kaddouri, genç nesil hakkında endişe duyuyor. “Biz burada yaşayan ikinci nesil olarak gençlerimize mümkün olduğunca çok fırsatlar verilmesinden yanaydık. Ama hayal kırıklığına uğradık. Yeteri kadar ilerleyemiyoruz. İş ve eğitim alanında çoğu gencimize fırsat verilmedi. Durum böyleyken belediye başkanının mantıksız açıklamalarını gerçekten duymak istemiyoruz. Böylesi ifadeler arada ki uçurumu sadece büyütüyor. "
Diyalog halinde olmak şart
Bairi: "Belediye başkanımızın diğer mesajları da bir işe yaramıyor. “Borgerhout yasadışı ekonomi üzerinde yüzüyor” ifadesi gibi. Düşünün yeni bir iş yeri kuran bir kuaförsünüz, onun bu ifadesi girişimciliğinize zarar getirmez mi? Yine damgalandık. "Her neyse, şehir yönetimiyle diyalog halinde olmaktan başka bir çaremiz yok.
Belediye başkanı kabinesi şu anda konuya girmek istemiyor. "Zaten gerekli yerlerle iletişim kuruldu, ancak bu konuda ihtiyatlı davranmaktan yanayız" yanıtı verildi.
İlginizi Çekebilir