CHP Genel Başkanı Özel'e saldıran kişiyle ilgili açıklama

GUNDEM

CHP Genel Başkanı Özel'den yumruklu saldırıya ilişkin açıklama

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kendisine yapılan yumruklu saldırıyı siyaset kurumuna yapılmış bir saldırı olarak gördüğünü belirterek, "Kutuplaşmanın, keskinleşmenin, kimseye bir faydası yok." dedi.

Gökçe Karaköse, Alper Korkmaz  |04.05.2025 - Güncelleme : 04.05.2025

 

    

İstanbul

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kendisine yapılan yumruklu saldırıyı siyaset kurumuna yapılmış bir saldırı olarak gördüğünü belirterek, "Bundan sonra öyle 'Efendim şu partinin mensubuymuş, bu partinin mensubuymuş' ne çıkarsa çıksın arkasından, sivil siyaseti savunmak, şiddeti dışlamak, konuşmak ve birlikte çalışmak mecburiyetindeyiz. Kutuplaşmanın, keskinleşmenin, kimseye bir faydası yok." dedi.

• CHP Genel Başkanı Özel'e yumruklu saldırı 
• Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan, saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Özel'e geçmiş olsun telefonu  
• CHP Genel Başkanı Özel'e saldıran kişiyle ilgili açıklama  

Özel, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenin ardından, vefat eden sanatçı Yavuz Top'un Sarıyer'deki ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

Ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Özel, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle Top'un cenazesine katılmadığı için aileyi ziyaret ettiğini söyledi.

Özel, Sırrı Süreyya Önder'in cenazesi için İstanbul'da olduklarını, anma törenine katıldıklarını belirterek, Önder'in kızı Ceren Önder Kandemir'i gözyaşlarını tutamayarak dinlediğini anlattı.

Törende konuşan herkesin barış ve kardeşlik dediğini, bugün barışın konuşulması gerektiğini belirten Özel, şöyle devam etti:

"Bugün, Türkiye'nin hem terör sorunundan kurtulması hem demokratik açılımlarla Türkiye'deki tüm hak ihlallerinin son bulması lazım. Tüm tutsak siyasetçilerin cezaevinde değil dışarıda olması lazım. Bunların konuşulduğu bir gündü. Birileri bu konuşulsun istemediği için bugünkü o saldırının gerçekleştirilmesine ön açtılar, yol verdiler. Bir süredir tehditler alıyoruz. İstihbari değerlendirmeler yapılıyor, Konya'da yaşananlar falan hepsi ayrı ayrı. Buradan bir tek şey rica edeceğim. Tabii elde değil ama Sırrı Süreyya'nın, böyle bir barış güvercininin aramızdan uçup gidişinin gündeminin önüne bu saldırganın yaptığı işin geçmemesi lazım. Sadece olay olduktan sonra eşimi, annemi, kızımı arayıp 'Devam ediyorum' dedim. Kızım çok merak edince bir 10 dakika onun yanına uğradım. Programımıza devam ediyoruz."

Özel, CHP'nin genel başkanlarına geçmişte de suikast girişimleri olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Böyle bir göreve talip olduğunuzda bunu zaten göze alıyorsunuz. Burada bir sürü kirli bilgi uçuşuyor. Sayın Cumhurbaşkanı'ndan, bakanlardan, siyasi partilerin genel başkanlarından herkes arayıp bu saldırıyı kınıyor. Ben de bu saldırıyı siyaset kurumuna yapılmış bir saldırı olarak görüyorum. Bundan sonra öyle 'Efendim şu partinin mensubuymuş, bu partinin mensubuymuş' ne çıkarsa çıksın arkasından, sivil siyaseti savunmak, şiddeti dışlamak, konuşmak ve birlikte çalışmak mecburiyetindeyiz. Kutuplaşmanın, keskinleşmenin, kimseye bir faydası yok. Ben 1,5 yıl önce de bunları söylüyordum. Dün Konya'da da bunları anlattım."

Özel, hiç kimseye bir kırgınlığı, küskünlüğü olmadığını dile getirerek, "Bu vakitten sonra tehditler, bu vakitten sonra saldırılar bizi yıldıracak olsa biz ölümü göze alıp Cumhuriyet'i kuran partinin genel başkanlığına talip olmazdık." dedi.

Önder ile aralarında geçen film diyaloglarından söz eden Özel, "Ben böyle duygular içinde olduğum bir günde, öyle bize atılan o yumruk falan bize değmez, canımızı da yakmaz. Çok çok mücadele azmimizi artırır." ifadelerini kullandı.

"Bir husumet üreterek, o yumruğu atmaya, attırmaya çalışana prim vermiş olursunuz"

Biz gazetecinin saldırgana ve tutuklanıp İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun sosyal medyadan saldırıya yönelik paylaşımına ilişkin sorusu üzerine Özel, şunları söyledi:

"İki evladını katlettiği, birini yaraladığı, dördüncü evladının o olaydan balkondan atlayarak kurtulabildiğine ilişkin 2004 yılında bir bilgi bize İçişleri Bakanı tarafından ulaştırıldı. Sağ olsunlar, yakından ilgileniyorlar. Birileri böyle şeyler yapacaksa, huzuru kaçıracak, bir provokasyon yapacak, suçu birinin sırtına yıkacak bir şey yapacaksa zaten böyle birini bulup yaparlar. Mutlaka bir azmettireni vardır. Mesele bugün DEM Parti'nin milletvekilinin, 'Türkiye barışa kavuşsun, Kürt sorunu çözülsün, terör sorunu bitsin ve Türkiye'de anneler ağlamasın' diye, ömrü boyunca emek sarf etmiş birinin cenazesinde bu olduğuna göre buradan, bu süreçten rahatsız olanlar, bu süreçten bu suçu birinin üstüne yıkmak isteyenler veya bize bir mesaj vermek isteyenler bir şeyler yapmıştır. O araştırılır, çıkar, bulunur. Biz bir bütün olarak güçlü durmak durumundayız. Yoksa biz buradan bir husumet üreterek o zaman işte o yumruğu atmaya çalışana, ona o yumruğu attırmaya çalışana prim vermiş olursunuz. O yüzden böyle bakıyorum. Onun dışında şimdi artık bundan sonra telef meselesi üzerine şahsımın söyleyecek bir şeyi yok. Sayın Cumhurbaşkanı'nın açtığı telefon o açıdan bir değer taşıyor sonuçta. Ben geçmiş olsun telefonunu kale alıp, o telef sözünün de geri alındığını düşünüyorum. Kendi şahsımda, bütün muhalif siyaset yapan insanlar için siyaset sözle yapılır, sözle yapmaya devam edeceğiz. Kim ikna ederse, millet kimi takdir ederse bu ülkeyi o yönetecek."

Milletin sandığına sarılmaya devam edeceklerini belirten Özel, sandığı boşa çıkarmaya ya da görmeyenlere, milletin takdirini hazmetmeyenlere karşı demokratik mücadele vereceklerini dile getirdi.

Özel, böyle bir günde buradan siyasi tartışma yaratmanın işi olmadığını belirterek, "Atılan yumruk siyasette şiddeti savunanları mahcup eder. Siyasetin normali, siyasetçilerin birbirini araması, tokalaşması, cenazeye, taziyeye, iyi güne, bayrama birlikte katılması gerektiğini savunan bizi haklı çıkaran bir süreçtir. Buradan sonra ümit ediyorum yeni bir milat olur. Türkiye'de siyasetin sözle yapılmasını, seçilmişlerin görevlerinin başında olmasını, suçlanıyorlarsa tutuksuz yargılanmalarına vesile olacak birtakım adımların atılmasına katkı sağlarsa, böyle bir iklime katkı sağlarsa memnun oluruz. Sağlamazsa ne yapacağız? Geri adım atacak halimiz yok, mücadeleye devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Özel'e ziyareti sırasında CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ile partinin İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de eşlik etti.

 

CHP Genel Başkanı Özel'e saldıran kişiyle ilgili açıklama

İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tarafından CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e saldırıda bulunan S.T hakkında açıklama yapıldı.

Muhammed Nuri Erdoğan  |04.05.2025 - Güncelleme : 04.05.2025

 

    

Ankara

İçişleri Bakanlığı, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'i anma töreninin ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e saldırıda bulunan S.T'nin, iki çocuğunu öldürdüğü, iki çocuğunu da yaraladığının belirlendiğini bildirdi.

• CHP Genel Başkanı Özel'e yumruklu saldırı 
• Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan, saldırıya uğrayan CHP Genel Başkanı Özel'e geçmiş olsun telefonu 
• CHP Genel Başkanı Özel'den yumruklu saldırıya ilişkin açıklama  

Bakanlıktan yapılan açıklamada, şu bilgilere yer verildi:

"CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel'e fiziki saldırı gerçekleştiren 66 yaşındaki S.T. adlı şahsın, 2004'te B.T. ve M.T. isimli çocuklarını öldürdüğü ve iki çocuğunu yaraladığı belirlenmiştir. Hırsızlık ve tehdit suçlarından kaydı vardır. Müebbet hapis cezası alan S.T, 2020 yılında şartlı tahliye ile serbest bırakılmıştır."

Adalet Bakanı Tunç'tan, CHP Genel Başkanı Özel'e saldıran kişiyle ilgili açıklama

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından, CHP Genel Başkanı Özel'e saldırıda bulunan S.T. hakkındaki "müebbet aldı, serbest bırakıldı" yönündeki değerlendirmelerle ilgili açıklama yaptı.

Özel'e yönelik fiili saldırıya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca derhal adli soruşturma başlatıldığını, saldırıyı gerçekleştiren şüphelinin gözaltına alındığını, ilgili soruşturmanın titizlikle ve çok yönlü sürdürüldüğünü aktaran Tunç, şunları kaydetti:

"Söz konusu şahsın, 2004 yılında iki çocuğunu kasten öldürme ve iki çocuğunu da kasten yaralama suçlarından İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesince iki kez müebbet hapis ve süreli hapis cezalarına çarptırıldığı anlaşılmıştır. Suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 647 sayılı Ceza İnfaz Kanunu hükümleri çerçevesinde, ilgili şahıs ceza infaz kurumunda 16 yıl kaldıktan sonra, 2020 yılında şartlı tahliye edilmiştir. 2005'te AK Parti iktidarları döneminde yapılan köklü reformlarla Türk Ceza Kanunu ve Ceza İnfaz Kanunu tamamen değiştirilmiş; hem suçlara öngörülen cezalar artırılmış, hem de infaz süreleri uzatılmıştır. Ancak saldırgan, bu değişikliklerden önce suç işlediği için eski mevzuata göre cezaevinden tahliye edilmiştir.

Bugünkü mevzuat uyarınca aynı suçu işlemiş olsaydı, birden fazla ağırlaştırılmış müebbet ve süreli hapis cezası alması durumunda Ceza İnfaz Kanunu 107/3-a maddesi gereğince en az 36 yıl, yüksek güvenlikli ceza infaz kurumunda kalacağı açıktır. Dolayısıyla, kamuoyunda bazı çevrelerce oluşturulmak istenen 'müebbet aldı, serbest bırakıldı' yönündeki değerlendirmeler gerçeği yansıtmamakta; hukuki ve infaz sürecine ilişkin bilgi eksikliğinden kaynaklanmaktadır."