© © 2024 S-B-E Ltd

Belçikalılar kurdukları sahra hastanesinde depremzedelerin yaralarını sarıyor

Belçikalılar kurdukları sahra hastanesinde depremzedelerin yaralarını sarıyor

Belçikalılar kurdukları sahra hastanesinde depremzedelerin yaralarını sarıyor

Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde Belçikalılar tarafından kurulan sahra hastanesinde yabancı sağlık çalışanları depremzedelerin tedavileri için görev yapıyor.

Müzahim Zahid Tüzün, Sercan Küçükşahin   |05.03.2023


 

    

Hatay

❮❯

Belçikalılar, kurdukları sahra hastanesinde depremzedelerin yaralarını sarıyor

"Asrın felaketi" olarak nitelendirilen depremlerin ardından Belçika yetkilileri, büyük yıkımın yaşandığı Hatay'da, Kırıkhan Devlet Hastanesi bahçesine 16 Şubat'ta sahra hastanesi kurdu.

Acil bölümünden ameliyathanesine kadar birçok birimde depremzedelere hizmet sunan sahra hastanesi, günlük kapasitesinin üzerine çıkarak yaklaşık 200 hastanın tedavisine cevap vermeye çalışıyor.

Belçika sahra hastanesi koordinatörü Gino Claes, AA muhabirine, depremden sonra profesyonel bir ekiple Türkiye'ye hareket ettiklerini söyledi.

Çalışanların çoğunun gönüllülerden oluştuğunu belirten Claes, şöyle konuştu:

"Burada ihtiyaç duyulacak bütün bölümler mevcut. Ameliyathanemiz, doğumhanemiz, medikal, acil, çocuk, röntgen ve film gibi bölümlerimiz ile eczanemiz var. 12 yatak kapasitemiz de bulunuyor. Normalde günlük kapasitemiz 100 hasta. 15 acil ameliyat kapasitemiz de var ama son birkaç haftadır 100 değil, 200 hastamız oldu. Depremin ilk 2 haftası yaklaşık 94 kişi vardı, onlar daha sonra gittiler ve sonra biz geldik. Biz de yaklaşık 94 kişiyiz. Bunun 55'i sağlık personeli, diğerleri de muhasebe, lojistik ve tercümanlar."

"İsteyen hastalar psikolojik destek de alabiliyor"

Claes, depremzedelerin yaralarını sarmak, onları tedavi etmek amacıyla bölgede büyük gayretle mesai harcadıklarını dile getirdi.

Vatandaşlarla ikili ilişkilerinin iyi olduğunu vurgulayan Claes, şunları kaydetti:

"Gelen hastalarımız, bizlere çok teşekkür ediyor. Hastalarımızla ilişkilerimiz bayağı iyi. Bize sarılıyorlar. Tabii bu tercümanlarımız sayesinde daha da iyi oluyor. Burada görüntü olarak bayağı etkilendik. İnsanları muayene ederken insanların yaşadıklarını biz de yaşıyoruz. Herkes farklı bir durum anlatıyor. Geçen hafta 2 psikoloğumuz da geldi. Psikolojik destek istedik. İsteyen hastalarımız bundan da faydalanabiliyor."

 

Belçikalı doktorlar, depremden sonra Türkiye'de kurdukları sahra hastanesinde yaşadıklarını anlattı

Türk asıllı Belçikalı medikal onkolog Prof. Dr. Sevilay Altıntaş,"İnsan 'acıktım, yoruldum' demeye utanıyor. Acılarına rağmen o kadar pozitif insanlar vardı ki aralarında. İçleri acı dolu ama her şeye rağmen teşekkür ediyorlar." dedi.

Selen Temizer   |28.02.2023


 

    

Brüksel

Belçika'nın Hatay'da kurduğu sahra hastanesinde görev yapan doktorlar, Türk insanının cesareti, metaneti ve iyimserliğinden etkilendiklerini, sahadaki tıbbi faaliyetlerin aksamadan sürdüğünü anlattı.

Belçika'nın, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde kurduğu sahra hastanesi personelinin bir kısmı, iki haftalık rotasyon kapsamında ülkelerine geri döndü.

Ekipteki Türk asıllı Belçika vatandaşı doktorlardan medikal onkolog Prof. Dr. Sevilay Altıntaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karışık duygularla döndüğünü belirterek, "Kalbimin yarısı orada kaldı diyebilirim. Ana vatanım sonuçta. İnsan 'acıktım, yoruldum' demeye utanıyor. Acılarına rağmen o kadar pozitif insanlar vardı ki aralarında. Bize teşekkür edenler, hediyeler getirenler. Ülkemin insanları...İçleri acı dolu ama her şeye rağmen teşekkür ediyorlar." diye konuştu.

Altıntaş, unutamadığı bir vakayı şöyle aktardı:

"Dördüncü katta oturan genç bir astsubayın hikayesi bende kaldı. Enkazdayken çektiği görüntüleri izletti. 'Hocam Allah yaşatacağını yaşatıyor.' dedi bana. Bina tamamen çökünce alttaki herkes vefat ediyor. 'Çöker çökmez ufacık bir delik açıldı. O delik sayesinde iki kişilik alanda 6 kişi kaldık. O delikten sırayla nefes aldık. Çatıdaki su deposu patladı. Onunla da ağzımızı yüzümüzü ıslattık. Ablamın telefonundan dayıma görüntü gönderdim. O sayede 9 saat sonra enkazdan çıkarıldık. Ama görüntüyü gönderdiğim telefonun sahibi ablam enkazdan çıktıktan sonra iç kanamadan hayatını kaybetti. Ama biz onun telefonu sayesinde kurtulduk.' diye anlattı bana."

"Tedavi anlarında azıcık acıyacak dediğimizde, 'Hocam bu acı mı? Geçen hafta toprağa 3 evlat verdim' diyen babalar, analar vardı. Hangi birini anlatayım?" ifadelerini kullanan Altıntaş, günde 100-150 hasta baktıklarını söyledi.

Altıntaş, "İlk gecede orası cehennem yeriymiş. İlk müdahalenin gerektiği gibi olmadığı vakalar oldu. Enkazda yaralanan, yaraları enfekte olan insanlara baktık. Hiç kendini tedavi ettirmeyen, önce sevdiklerini enkazdan çıkarmak için kolları kırık kırık, parmaklarıyla toprağı deşen insanlar gördüm." şeklinde konuştu.

20 Şubat'ta merkezi Hatay'ın Defne ilçesi olan 6,4 büyüklüğündeki deprem sırasında da orada olduklarını belirten Altıntaş, "Hatay depreminden sonra hasta sayımız arttı. Bizim orada olmamız onlara güven verdi. Deprem biter bitmez ambulanslar çıktı. Yolda depremzede aramaya başladılar. Birden kapalı olan çadırlarımızın da hepsini açtık ilk müdahale için. Gece yarısına kadar çalıştık. Korkan hastalar geldi. Korkudan kaçarak tekrar ayağını kıran hastalar geldi. Ağır vakalar olmadı o gece. İnsanlar çok korkuyor haliyle çünkü gerçekten çok sallanıyor. Artçılar çok fazla." dedi.

Altıntaş, psikolojik rahatsızlıklar yaşayan çok sayıda insana rastladığını dile getirerek, şunları söyledi:

"Bir tane kadın vardı. Hiç unutmuyorum genç bir kadın. Depremden bu yana uyumuyormuş. 3. katta oturuyormuş. Eşi ve üç çocuğuyla birlikte çıkabilmişler ama komşuları çıkamamış. Apartmanın komşularının üstüne yıkıldığını görmüş. 'Hocam ben nasıl oldu da kendi evlatlarımı kurtardım, çıktım ama o insanlar bağıra bağıra arkamda kaldı. Ben neden kötü bir insanım?' diyordu bana."

İki hafta içerisinde 3 bebeğin doğduğunu belirten Altıntaş, "Hepimize, hem bize hem hastalara bir umut ışığı oldu." diye konuştu.

Altıntaş, deprem bölgesinde yeterli çadır, tıbbi personel ve malzeme bulunduğunu ifade ederek, bundan sonra hijyene bağlı sorunlar çıkabileceğine dikkati çekti.

Doktor Altıntaş, sahada tıbbi anlamda yaşanan aksaklıkların normal olduğuna işaret ederek, "Şu anki durum çok normal. Buna yetişmek mümkün değil. Yetişebildikleri kadar yetişmişlerdir. Ben enkazı görünce şok oldum." değerlendirmesinde bulundu.

Hatay'da ameliyat sırasında depreme yakalandı

Dr. Buğra Konuralp Dönmez de "99 depreminde iki kuzenimi kaybetmiştim. Oraya gitmeyi bu yüzden çok istedim. O zaman faydam dokunamamıştı. Şimdi doktor oldum ve o yüzden gitmek istedim." diye konuştu.

Dönmez, Hatay'daki deprem sırasında ameliyatta olduğunu belirterek, "Paniğe kapılmadım. Hastayı bırakamazdım. Çadırda 13 yaşında bir hastayı ameliyat ediyordum. Kırığı vardı ve platin koyup alçıya alacaktık." ifadelerini kullandı.

Dönmez, sahada çok fazla sağlık personeli olmasına, yabancıların yanı sıra Türkiye'nin pek çok yerinden gelen doktorların bulunmasına şükrettiğini dile getirdi.

"Türk insanlarından pek çok hatıra getirdim yanımda"

Belçikalı acil servis doktoru Pierre van der Rest de "Orada korkunç bir durum gördüm ama insanlar çok, çok cesur. Onlarla konuştuğunuzda bazılarının tüm aile üyelerini kaybettiklerini görüyorsunuz ama buna rağmen çok cesur ve metanetliler." ifadelerini kullandı.

Van der Rest, şunları söyledi:

"Biz felaket okyanusunda birer damlaydık ancak yine de herkesin yardımına koşmak istiyorduk. İnsanlar bir nebze yardımcı olabildiğimizde müteşekkir oluyorlardı. Birilerinin onlara yardım için orada olması, onlara iyi geliyordu."

Yalnızca binaların değil altyapının da zarar gördüğüne şahitlik ettiğini dile getiren van der Rest, "Sağlık sistemi hala çalışıyor ama zorluk çekiyordu. Sağlık sisteminin böyle bir durumda zorluk yaşaması çok normal. Aksinin olması beklenemez." dedi.

Van der Rest, yanında Türk insanlarından pek çok hatıra getirdiğini anlatarak, şöyle devam etti?

"Arabasıyla kaza yapan bir hastaya baktım. Ciddi şekilde yaralanmış değildi. Ona bu akşamdan sonra evine dönebileceğini söyledik. Adam ağlamaya başladı. Evi yıkılmış. Arabasında kalıyormuş. Kazada arabası da kullanılmaz hale gelmiş. Bu adama ne diyebilirdik? Onun için ne yapabilirdik? Hiçbir şey."

DÜNYAASRIN FELAKETİ
 

Belçika Sağlık Bakanı Vandenbroucke: Hatay'da kurduğumuz hastanede 2 haftada 1500'den fazla kişiyi tedavi ettik

Belçika Sağlık Bakanı Frank Vandenbroucke, Hatay'da kurdukları sahra hastanesinin çalışmalarından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, hastanede iki haftada 1500'den fazla kişiyi tedavi ettiklerini söyledi.

Selen Temizer   |27.02.2023

Fotoğraf: Dursun Aydemir/AA
 

    

Brüksel

Vandenbroucke, ülkesinin, merkez üssü Kahramanmaraş olan depremlerden etkilenen Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde kurduğu sahra hastanesinin faaliyetleriyle ilgili AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

Bakan Vandenbroucke, "Kurduğumuz sahra hastanesinin faaliyetlerinden çok memnunuz. Personelimiz, iki haftada 1500'den fazla hastayı tedavi etti. Bu yüzden orada olmanın çok faydalı olduğunu düşünüyorum." ifadesini kullandı.

Belçika'nın ilk kez bir doğal afetten sonra başka bir ülkede bu tür bir misyon üstlendiğini belirten Vandenbroucke, "Açıkçası, kolay bir çalışma değildi. Bunu daha önce hiç yapmadık ve bu yüzden biraz öğrenme süreciydi." diye konuştu.

Vandenbroucke, Türkiye'deki sağlık sistemi yetkilileriyle yakın temas halinde olmaya ihtiyaç duyulduğunu dile getirerek, "Her şey yolunda gitti. Yerel yetkililerle iş birliği çok iyi düzeyde." dedi.

Dayanışma mesajı

Belçika Sağlık Bakanı Vandenbroucke, "Benim için dayanışma, gösterebileceğinizin en iyisini göstermeniz demektir. Bu ülkede iyi bir sağlık sistemimiz var. Bu yüzden depremin ardından Türkiye için yapabileceğimiz en iyi şey hastane göndermekti." değerlendirmesinde bulundu.

Vandenbroucke, bu dönemde gösterilen dayanışmanın Türkiye-Belçika ilişkilerine de olumlu yansımasını beklediğini söyledi.

Hastane faaliyetini sürdürecek

Bu tür felaketlerden sonra sağlık sisteminin uzun süre baskı altında kalabileceğine işaret eden Vandenbroucke, diğer yandan sahada uzun süre kalmanın da personel rotasyonu açısından zor olacağını vurguladı.

Belçika Sağlık Bakanı, dün ilk rotasyon için ülkeye dönen 76 kişilik ekibin ardından ikinci vardiyanın başladığını ve sahra hastanesinin ne kadar süre faal olacağının henüz bilinmediğini belirtti.

Vandenbroucke, sahra hastanesi personelinin Belçika'dan ayrıldığı gün, uğurlama sırasında AA muhabirine yaptığı açıklamada da geçmişte dünyada meydana gelen depremlere ilişkin deneyimlerden yola çıkarak, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin Türkiye'nin sağlık sistemi üzerinde uzun sürecek bir baskı yaratmasının normal olduğunu ve ülkesinin, Türkiye'yi daha fazla desteklemeye hazır olması gerektiğini kaydetmişti.

Claes, ihtiyaç olduğu sürece bölgede verdikleri hizmetin devam edeceğini ve burada kalacaklarını sözlerine ekledi.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER