ABD'nin resmi 9/11 fotoğrafçısı neyin çekimini yaptı da, bir kaçak durumuna düştü?

Bruxelles Korner

Zehra Özer

Kurt Sonnenfeld 9/11 saldırısı daha yaşanmadan önce, ABD hükümetinin yaklaşan terörden haberi olduğunu ispatlayabilecek görüntüleri filme aldığını iddia etti. Bu iddiasından birkaç ay sonra, onun bir şüpheli olarak karısını öldürmekten yargılanılması istenildi. Sonnenfeld Arjantin'e kaçtı. O bugün hala orada bulunuyor. Gazeteci Evan Hughes onu GQ dergisi için Haziran ayında Buenos Aires’de ziyaret etti. Şimdi on beş yıl önce terör saldırısını anma vesilesiyle, Sonnenfeld yeniden gündeme geldi.

Kurt Sonnenfeld on beş yıl önce, terör saldırısında New York’un ikiz kuleleri kaçırılan iki uçakla yerle bir edildiği dönemde Federal Acil Durum Yönetim Ajansı (FEMA) için çalışıyordu. Bir afet sonrası yerel yetkililer duruma müdahale edemediği ya da yetersiz kaldığı vakit devreye 'Kriz Yönetimi Federal Bürosu' girer ve yardımı koordine eder.  39 yaşındaki Sonnenfeld bir fotoğrafçı olarak gördüğü her şeyi filme alması için saldırı yerine gönderildi. Ona İkiz Kulelerin etrafında bulunan tüm sitelerin sınırsız erişimi verildi. Sonnenfeld kendisinden istenileni yaptı, ama saatlerce çekime aldığı  görüntülerin hepsini teslim etmedi.  Gizemli aylar ve yılların başlangıcı.     

Polis, acil arama hattına gelen bildiri üzerine, 2002 Yılbaşı gecesinde Denver’de bulunan eve vardığında, üzerinde alkol kokusu ve kan lekeleri olan bir Sonnenfeld ile karşılaştı ve "Ben onun kendisini vurmuş olabileceğine inanamıyorum", diye mırıldandığı söylendi. Sonnenfeld’in 36 yaşındaki eşi Nancy’den bahsettiğini polisler evinin üst kattındaki odada zorlukla nefes alan yaralı kadını gördükleri zaman anladılar. Ertesi sabah, Nancy  kaldırıldığı hastanede öldü. Yatak odasında bir intihar notu bulundu:  "Sonuçta ölüm ve aşk dışında güzel olan ne vardır. Kurt, lütfen yardım iste", yazısı karalanmıştı.

Nancy silah üzerinde parmak izlerini bırakmıştı ama Sonnenfeld hemen sorguya alındı ve eşini öldürmekten suçlandı. Haziran 2002 yılında mahkemeye çıkarılmak istendi, ama hakkında ki şikayet geri çekildi ve hapiste beş ay kaldıktan sonra Sonnenfeld serbest bırakıldı. Buna rağmen Kurt Sonnenfeld mahkemeyle daha fazla sorun yasayacağını tahmin ettiğinden sekiz ay sonra ülkeyi terk etti. 2003 yılında, hakkında yeni bir tutuklama emri çıkarıldı, ancak Sonnenfeld Arjantin'e gitmişti bile. Oraya gittikten kısa bir süre sonra yeniden evlendi. Çiftin ikiz kızları oldu. Arjantin şimdilik Sonnenfeld’i teslim etmek istemiyor çünkü Colorado eyaletinde halen yürürlükte olan ölüm cezası ile yargılanacak.

Sonnenfeld kendi sözleriyle anlattığı gibi,  Dünya Ticaret Merkezi 6 binasının altında bulunan boşaltılmış bir bodrum'un çekimini yapmış, buda ona göre Başkan Bush’un saldırıların farkında olduğunun bir kanıtıdır. "Ben hükümetin saldırıların olacağını bildiğinden eminim ve en azından saldırıların gerçekleşmesine izin verdiğinden eminim," dedi GQ dergisine. Sonnenfeld, "hükümet sadece bilmenin dışında "aynı zamanda saldırıda destekteğini esirgemedi," dedi.

Sonnenfeld’in bu iddiası komplo teorisyenlerin değirmenine su kattı. Özellikle Dünya Ticaret Merkezi 4’ün altında birisinin girmeye çalıştığı bozulmamış bir kapının arkasında bir mahzende yaklaşık bin ton altın ve gümüş bulundu. Sonnenfeld’in daha çok tuhafına giden ise Dünya Ticaret Merkezi 7’de olanlardır. 47 katlı bina terör saldırısından hiçbir şekilde hasar görmediği ve etkilenmediği halde 6.5 saniye içerisinde çöktü. O saldırı sonrasında, uçak koltuklarının dahi bulunduğu halde, kara kutuların neden bulunamadığına bir anlam veremiyor. Sonnenfeld Arjantin basınına hikayesini defalarca anlattı. Anlattığı her seferinde ABD'deki FEMA işini vurguluyor ve suçsuzluğunu ispatlamaya çalışıyor.  

Sonnenfeld şu anda 54 yaşında. Kaçak Amerikalı kendini, komplo teorisyenlerin bir destekçisi olarak tanımlamak istemiyor, kendini daha çok bir Arjantin vatandaşı olarak hissediyor ve ABD'ye geri dönmek istemiyor. O iddiaları hakkında bir kitap yazdı. GQ dergisine cinayet davasında ABD'ye karşı suçsuzluğunu kanıtlamak istediğini söyledi. "Ben çocuklarımın üzerine yemin ederim ki ilk karım Nancy’yi ben  öldürmedim. Nancy kendini öldürdü." Amerika’nın yargıç adaleti buna katılmıyor ve hala Sonnenfeld’in ABD'ye iade edilmesi için çalışıyor.